Gecelik faiz oranları bundan sonra belirleyici olacak
"Öncelikle dün Van'da yaşanan deprem felaketinde hayatlarını kaybeden yurtaşlarımız için Allah'dan rahmet ve ailelerine de başsağlığı dilerim. Ülkemizin üzerinde dolaşan kara bulutların bir an önce dağılması ve güzel, güneşli günlerin tekrar geri gelmesini umut edelim."
Geçen hafta Merkez Bankası'nın yapmış olduğu stratejik hamle ile Türk Lirası, para piyasalarında örtülü bir faiz artışı yapılmış oldu. Bankaların TCMB'den %5.75'le limitleri dahilinde aldıkları yaklaşık 60 milyar TL'nin dışında, kendi aralarında ve çoğunlukla Londra'dan TL borç aldıkları faiz oranlarında da sert yükseliş yaşandı. Daha önce gecelik %7'lerde geçen TRLİBOR faiz oranı bir anda %9.5'a yükseldi.
TCMB'nin piyasaları fonladığı miktarın dışında bankalararası piyasada depo işlemleri ve İMKB'de geçen repo işlemleri için artık yeni bir faiz bandı oluştu. Bu iki cephede toplam 20-25 milyar TL'lik bir para her gün el değiştiriyor. TCMB'nin son almış olduğu faiz artışı kararı ile burada TL borç verme faiz oranı da %12,5 tavana yükseldi. Dolayısı ile bu piyasalarda geçen TL alışverişinde de faiz oranları hızla yükseldi.
Bankalar faiz artışına nasıl karşılık verecek?
Maliyetleri yükselen bankalar ilk tepki olarak ellerindeki tahvil ve bono portföyüne bakarak, özellikle kısa vadeli olanları satmaya başaladı. Getiri eğrisinde 2 yıla kadar olan vadede sert satış görülürken, verim eğrisinin düzleştiğini gördük.
Diğer yandan mevduat faizleri de mercek altında. Mevduat sahipleri geçen hafta sonu bankalarını arayıp mevduat faizlerinin artıp artmadığını sormaktaymış. Para piyasasında faizlerin yükselmesinden etkilenen bankalar, bir de mevduat faizlerinin artmasından pek memnun olmayacaktır. Ancak mevduat müşterisinin tahvil ve bonoya kayması da pek işlerine gelmez.
Kredi faizleri konusunda ise oldukça hızlı davranmış durumda bankalar. Tabela faizlerinde bu hafta sonu ciddi yükselişler gördük. İhtiyaç kredisinden, konut kredisine kadar hemen hemen bütün kredi oranlı yukarıya çekildi.
Alınan önlemler Türk Lirası'ndaki değer kaybını azaltmayı hedefliyor. İlk etapta da başarılı olmuşa benziyor. Ancak kredi faizlerinde artışın ekonomiye yansıması (2012 büyümesinin büyük ölçüde iç tüketime dayalı olduğu düşünülürse) sanırım oldukça sert olacak.