Advertisement

Haftanın en önemli haberlerinden biri Çin'in faiz indirmesiydi. 2008 yılından bu yana Çin'in yaptığı ilk faiz indirimi olması açısından bu kararın piyasalar için büyük önemi vardı. Netice itibariyle dünyanın 2. büyük ekonomisi politika faizini aşağıya çekti, hatta bununla da yetinmeyip bankaların kredi vermesini zorlaştırıcı daha önce almış olduğu bazı kararları gevşetmeye karar verdi.

Piyasa pek tabii ki bu kararı sevdi. Faiz indiriminin arkasından ilk tepki hisse senetlerinde ve emtia fiyatlarında artış yönünde oldu. Ancak 12 saat sonra özellike Çin'den gelen uyarılar piyasanın ilk çoşkusunun kısa sürede geçmesine sebep oldu. Çin piyasası uzmanları hafta içi gelen bu faiz indirimini pek normal bulmadılar. Sonraki yorumlar, özelikle birkaç gün içinde Çin'den gelecek perakende satışlar, sanayi üretimi gibi rakamların muhtemelen beklenenden daha kötü olmasının bu sonuca yol açtığı şeklinde oldu. Yani Çin ekonomisi ciddi soğuyor.

Çin bu konuda yalnız değil. Brezilya, Hindistan gibi BRIC ülkeleri ve Avustralya da kısa süre önce faiz indiriminde bulundular. Sebep hep aynı: ekonomilerdeki keskin soğuma emareleri.

Peki TCMB ne yapacak?

Bizde politika faizi % 5,75. Ancak bunun şu an çok bir anlamı yok. Faiz koridoru aracılığıyla TCMB piyasaya verdiği paranın miktarını ayarlayarak TL faizini çok daha yüksek bir yerde belirliyor. Enflasyon beklentileri ve $/tl paritesindeki oynaklık TCMB'nin faiz konusunda elini kolunu bağlıyor. Bu sebeple yıl başından beri çok kısa bir süre hariç TL fonlama oranları % 9- 10'lar seviyesinde seyretti. Hatta geçen birkaç haftadır bu oranın iki haneli seyrettiğini görüyoruz.

Diğer yandan özellikle Nisan-Mayıs aylarında ekonomide soğuma işaretlerinin arttığını hem kapasite kullanım oranlarından, hem de öncü veri olan PMI'dan (Satın alma endeksleri) görüyoruz. Yani Brezilya'nın, Çin'in derdi aslında bizim de derdimiz.

Ancak, özellikle Avrupa bu kadar gerginken, içeride enflasyon beklentileri hala yüksek seyrederken TCMB'nin en azından yaz sonuna kadar sıkı para politkası uygulaması dolayısıyla TL faizinin de kaçınılmaz olarak yüksek kalması söz konusu olabilir. Yani herkesin faiz indirdiği dönemde biz göreceli olarak faizi yüksek tutmak zorunda kalabiliriz.

Bu ikilemden çıkış yolu olarak iki nokta öne çıkıyor:

Ya enflasyon beklentileri yaz aylarının da etkisiyle beklenenden daha önce bir toparlama gösterecek. Ya da bizdeki yüksek TL faizi, yurt dışında aradığı faizı bulamayan yabancı fonların tekrar radarına girecek ve $/TL paritesi gerileyecek. Bu durumda TCMB'nin faiz koridorunda aşağılara doğru bir inişe izin verebileceğini bekleyebiliriz.