Uzun süredir piyasanın beklediği 2. not artırımı Moody's'den geldi. Böylece Türkiye 20 yıl aranın ardından 2 farklı derecelendirme kuruluşu tarafından tekrar "Investment Grade (IG) / Yatırım Yapılabilir Ülke" notuna ulaştırılmış oldu.
Bu nota sahip hangi ülkeler var, diye baktığımızda Hindistan, İspanya, Kolombiya, Filipinler, Urugay, Endonezya ve Romanya ilk akla gelenler. Bu ülkeler ile karşılaştırdığımızda Türkiye'nin genel hatları ile öne çıkan üstün tarafları; düşük kamu borçu, düşük bütçe açığı ve göreceli olarak yüksek büyüme oranları. Diğer yandan en dezavanatajlı olduğumuz nokta ise yüksek cari açığımız gözüküyor.
Not artırımı geldi, beklenti bitti mi?
Perşembe akşamı not artışı haberi gelmeden önce Türk piyasalarından bazılarının nasıl bir kapanış yaptığına bir göz atalım. (20 Mayıs saat 16:30)
16 Mayıs 20 Mayıs
BİST100 ENDEKSİ 92.000 90,500 - %1,5
Gösterge tahvil % 4,80 % 4,90 +10 baz puan
Türkiye CDS 120 116 -4 baz puan
Sepet Kur 2,09 2,11 +%1,10
$/TL 1,830 1 847 +%1,0
Görüldüğü üzere Türk CDS oranları hariç diğer piyasalarda not artışı sonrasında gelen satış baskısı kendisini gösteriyor. Ancak burada sorulması gereken soru şu: Bu satış beklenti bittiği için mi? Yoksa yurt dışı kaynaklı bir satış mı?
Bu soruya tek bir cevap vermek zor. Ancak piyasa bazında bakıldığında daha sağlıklı bir analiz yapılabilir.
Tahvil Bono Piyasası
2012'nin 2. yarısından itibaren Türk Tahvil ve Bono piyasasına ciddi para girişi gözlemlendi. Geçen sene 25 milyar USD, bu sene de şu ana kadar 9 milyar USD yabancı giriş oldu. Bu paranın bir kısmı global piyasalarda genel faiz hadleri düşük olduğu için Türkiye'yi tercih ederken, daha büyük bir kısmı olası bir not artırımı için önceden gelmiş fonlar. Geçen sene yaz aylarında gösterge tahvil faizi % 7,5'lar seviyesindeyken şimdi % 4.5'lara kadar geriledi. Dolayısı ile artık "göreceli yüksek faiz" sınırlarından bahsetmek mümkün değil. Bu anlamda gelecek fonlar için şu anki faiz oranlarının yeterince yüksek olduğunu düşünmüyorum. Geriye kalıyor not artırımı için gelecek olanlar. Bu fonlar arasında özellikle Uzak Doğu menşeili olanlar için IG olmuş bir Türkiye cazip olacaktır. Ancak onun dışındaki fonlar için aynı cazibeden bahsetmek pek kolay olmayacaktır, diye düşünüyorum.
Döviz
Not artırımı beklentilerinden en az etkilenen piyasa döviz piyasasıydı. Bu piyasada daha fazla etkili olan unsurlar TCMB'nin faiz politkası ve ABD Doları'nın seyri oldu. Dolayısı ile karar sonrası beklendiği gibi sepet kur çok etkilenmedi. Burada gelen satışın sebebi büyük oranda ABD Doları'nın global piyasalarda değer kazanması ve bu sürecin tüm gelişen ülke kurlarında yarattığı değer kayıpları.
Borsa İstanbul, not artırımı beklentilerini en fazla fiyatlayan ve bu konuya en hassas piyasaların başında geliyor. Faizlerin düşüşü ve likidite bolluğu da BIST100 endeksi için oldukça önemli olmakla birlikte Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke olması da bir o kadar etkiliydi.
Dolayısı ile not artışı sonrası gelen satışları "beklenti bitti" diye izah etmek makul olabilir. Ancak TCMB'nin yapmış olduğu çalışmaya göre IG statüsüne ulaşmış ülkelerin hisse senetleri piyasasında, haber sonrası yaşanan 3-6 aylık kayıpların daha sonrasında telafi edildiği ve endekslerin tekrar daha iyi performans gösterdiği gözlemleniyor.
Kısaca BIST 100 için kısa vadede "havuç" masadan kakmış olabilir ancak orta ve uzun vadede "havuç tarlasından" bahsediyor olabiliriz.