Advertisement

22 Mayıs tarihinde FED başkanı Ben S. Bernanke'nin yaptığı açıklamaların ardından 1.5 ay geçti. Aslında çok da uzun olmayan bu süreçte global piyasalarda tabiri caizse fırtnalar koptu. Kimilerine göre ortada bir panik havası var ve bu kadar patırtı gürültüye gerek yok. Kimilerine göreyse oyunun kuralları değişti ve artık balayı bitti.

Daha önceki yazılarımda da FED'in açıklamaları ardından önceki birkaç sene ciddi para girişi olmuş gelişen ülke hisseleri, kurları ve diğer ürün gruplarında bundan sonraki günlerin kolay olmayacağını belirtmiştim. 

Geçen 1,5 ay içinde yaşadıklarımız bize gösteriyor ki piyasanın kısa vadeli ABD faizlerinde bekletileri değişmeye başladı. Piyasada daha önce çok güvenilen % 0 - % 0,25 arasındaki kısa vadeli faizlerin 1 - 1,5 yıl içinde %1'ler seviyesine çıkma ihtimalinden bahsediliyor. Dolayısı ile rezerv paranın kaynağı olan ABD'de faiz beklentileri yükselince bütün dünyada USD faizlerinde de benzer bir yükseliş görüyoruz. ABD faizlerinde kalıcı olması beklenen bu yükselişin hangi ülkede ne kadar fiyatlandığını göreceğiz.

-Bernanke bir kez daha piyasalara can suyu verdi

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı, FED'in açıklamalarının öneml olacağını belirtmişti. Nitekim 10 Temmuz günü Bernake "ABD ekonomisi için teşviklerin devamı gereklidir" diyerek piyasalara bir kere daha can suyu vermiş oldu. Aslında açıklamaların genelinde ABD ekonomisinden gelecek verilere bakılarak, parasal genişlemenin sonlandırılacağı ifadesi tekrarlanıyor. Ancak Bernanke'nin % 6.5 işsizlik hedefini tekrarlaması ve teşvik vurgusu yapması bence piyasalarda çok da uzun süremeyecek bir yalancı bahar oluşmasına sebep oldu.

-TCMB ne yapıyor?

İşte böyle bir ortamda diğer birçok gelişen ülke merkez bankası gibi TCMB de bazı önlemler almaya devam ediyor. Gelin bunların üzerinden birlikte geçelim:

- Dövizin ateşini söndürmeye çalışıyor :

Sepet kurun 2,25'lere, USD/TL'nin de 1,95'lere kadar çıkması üzerine TCMB dövzi satım ihaleleri açmaya başladı. 11 Haziran'dan beri dövizde talep olduğu ve kurun ani zıplamalarında da TCMB ihaleler açmaya devam etti. Şu ana kadar 6,1 milyar $'lık döviz sattı. Şu an için tahmini kullanılabilir net rezervi 40 milyar $ , altın hariç brüt rezervi ise 108  milyar $ seviyesinde. Merkez her ne kadar seviyeye müdahale ediyorum, diyorsa da 2,23 sepet ve 1,95 USD/TL seviyelerinin aşıldığı durumlarda genelde ihale açıyor.

- Sıkılaştırma yapıyor :

TCMB % 4,5 politika faizinden piyasaya verdiği fonlamayı bu haftanın ilk 3 gününde keserek piyasayı % 6 olan üst seviyeden fonladı. Yani piyasaya verdiği TL'nin maliyetini artırmış oldu. Bu anlamda oransal bir sıkılaştırma yaptı. Ancak miktarsal bir sıkılaştırma yapmayı tercik etmedi ve USD satımları sonrası piyasanın ihtiyacı olan TL likidite miktarı neyse hepsini % 6'dan verdi. Ancak FED sonrası ilk işlem gününde TCMB'nin politika faizi olan  % 4,5'dan piyasayı yüklü miktarda fonlama yaptı. Sanırım bu hamle ile merkezin TL'yi fazla uzun süre sıkmak istemediği ve büyüme oranlarını negatif etkilemek istediği mesajını alıyoruz.

TCMB şu an için global satış dalgası ile mücade ederken yoğun olarak kullacağı silahın döviz olacağını belirtmiş durumda. Aynı zamanda belli aralıklara TL sıkışıklığı yaratarak dövizin ateşini söndürmeye çalışıyor. Bir yandan da FED'den gelecek piyasa dostu açıklamaları de bekliyor. Ancak burada piyasanın merak ettiği merkezin faiz silahını kullanıp kullanmayacağı. Özellikle yabancı oyuncular global satışların kısa zamanda bitmeyeceği beklentisi ile TCMB'nin eninde sonunda faiz silahını kullanacağı yönünde.