Advertisement

Mayıs başından bu yana sorulan soru bu. Hedge fonları nereye yatırım yapıyor? Para nereye gidiyor? Bu soruların sorulmasına nenden olan ise son 10 gündür gördüğümüz emtia piyasasında, gelişmekte olan ülke kur ve hisselerinde oluşan satışlar.
 
Gerçekten de global piyasalarda şu an görülen formasyon, piyasaların aklının karışmasına yol açtı. Yıl başında kurulan senaryo gayet güzel işlerken, bir anda işler tersine döndü. Neydi bu yıl başıdan beri saat gibi işleyen formül?

Kısaca özetlemek gerekirse; "ABD ekonomisi zayıf, dolayısıyla FED faiz artıramaz. O zaman ABD doları zayıf kalmaya ve dolar satılarak alınacak olan  emtia, gelişmekte olan ülke kurları ve hisseleri para yapmaya devam eder." Mayıs başına kadar oynanan oyun buydu. Ancak görülen o ki; oyun bozuluyor.
 
Önce emtia fiyatlarında sert satışlar görüldü. Aslında Dr.Copper olarak bilinen ve emtia piyasasının ana elementi kabul edilen bakırda fiyatlar uzun süredir düşüyordu. Bakır yıl başından beri % 10 aşağıda seyrediyor. Bu uyarıya rağmen spekülatif olduğu kabul edilen emtia balonu Nisan sonuna  kadar şişmeye devam etti. Ancak başta gümüş, petrol olmak üzere sert düzeltme Mayıs başında başladı. Düzenleyici kurumların aldığı önlemler, kâr alımları ve balon uyarıları ile satışlar başladı ve arkasından dalga dalga diğer riskli varlıklara yayıldı.
 
Şimdi resim daha net olarak görülüyor.
Piyasa, ilk 4 ay fazla soru sormadan para koyduğu bir çok varlıkta şimdi son derece temkinli. Emtia piyasası, gelişmekte olan ülke kurları ve hisse senetleri, euro ve hatta daha önce güvenli liman olarak öne çıkan Norveç Kronu, İsviçre frankı bile baskı altında. Yatırımcı 2 hafta öncesine kadar riskli olduğunu bilmesine rağmen para yatırmaktan kendini alıkoymazken, şimdi üçe beşe bakmadan buradaki pozisyonlarını azaltıyor. Peki azalan pozisyonlar nereye gidiyor?
 
Cevap; ABD dolarına ve tahvillerine.

Uzun süredir yüzüne bakılmayan ABD doları yine yatırımcıların gözde piyasası hâline geldi. Dolar Endeksi 72'li seviyelerden 76'lı seviyelere yükseldi. ABD 10 yıllık tahvilleri  % 3,4'lerdan % 3,10'lara kadar geriledi. Diğer taraftan son dönemdeki kayıplarına rağmen Dow Jones Endeksi, yıl başından bu yana % 8,8 oranında getiri sağlamasıyla hisse senedi yatırımcısının da güvenini kazanmış durumda.
 
Kısacası para aslında 2 yıl önce ilk çıktığı yere, yani Amerika'ya geri dönüyor. Peki biz buna hazırlıklı mıydık? Orası tartışılır.

% 8'e varan cari açığı, aşırı ısınmış ekonomisi ile Türk sermaye piyasaları para çıkışının devamı durumunda sert düzeltmelere kendisini alıştırmak zorunda kalabilir. Bunun Türkiye'ye karşı oynanan bir oyun ya da işler iyiye giderken tekere çomak sokulması şeklinde yorumlar ise alttaki resme bakıldığında çokda doğru gözükmüyor.