Test edilen, aslında Avrupa Birliği'nin kendisi

Bugün Avrupa'da bankalara 2. kez stres testi uygulanıyor. Geçen sene ilki yapılmış, ancak arkasında birçok soru işareti bırakmıştı. Özellikle testin şartlarının çok

yumuşak olduğu konusunda yapılan eleştiriler stres testinin etkisini nerede ise "sıfır"a indirmişti.

Geçen seferki testin sonucunda bankaların sadece 3,3 milyar euroluk bir sermaye artırımına ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştı. Sermaye ihtiyacının bu kadar düşük çıkması, piyasaların teste olan inancını azaltmıştı.

Bu sefer de 90 bankaya test yapılacak ve testi geçmek için sermaye yeterlilik rasyosunun %5 olması şart.

Testte uygulanan senaryolar; Avrupa Bölgesi'nde ekonominin %0,5 daraldığı, hisse senetlerinde %15'lik düşüş yaşandığı durumlar.

Özellikle bankaların alım satım hesaplarında (trading book) tuttukları İtalyan ve İspanyol tahvillerinin faizlerinin yükselmesinden ne kadar etkilendikleri de stres testi sonucunda ortaya çıkacak.

Aslında bankacılık stres testi piyasalar için şu anki gündeminde çok da önem verdikleri bir konu değil. Çünkü şu an dünya piyasalarında işlem yapanlar sadece

Avrupa'daki bankaları değil, topyekûn birliğin kendisini test ediyorlar.

Yunanistan ile başlayıp Portekiz ve İrlanda'ya sıçrayan kriz, bütün alınan önlemler rağmen İspanya ve İtalya'yı içine almış durumda. Yani bundan 1 yıl önce ortaya atılan PIIGS ülkelerinin hepsi şu an krizi en akut haliyle yaşıyorlar.

Avrupa Kurtarma Fonu olarak da bilinen EFSF 'nin toplam sermayesi 250 milyar euro. Muhtemelen yeniden yapılan bir katılımla 450 milyar euro seviyesine kadar çıkartılabilir. Ancak grafikte de görüleceği gibi bu ancak Yunanistan, Portekiz ve

İrlanda'nın toptan kurtarılmasına yetecek bir para. İspanya ve daha önemlisi 1,8 trilyon euroluk toplam borcu ile İtalya'nın eldeki imkanlarla Avrupa Birliği tarafından maddi olarak kurtarılması (bail out) mümkün değil.

Dolayısı ile piyasaların son 1 haftadır Avrupa üzerine oynadığı (attack) oyunun bitmesi için bugün stres testi ve arkasından gelecek açıklamalar ile havanın yumuşatılması lazım. Özellikle İtalya ve İspanya'nın diğerlerinden farklı tutulması ve Avrupalı liderlerin bu konuda piyasaları ikna etmesi gerekiyor.

Ancak bunun sadece mesajlarla değil ama özellikle başta Yunanistan olmak üzere acil destek paketleri ile olayın üzerine gidilmesi gerekiyor.