Küresel sinyal, Nisan ayının ilk haftasında en üst noktasına ulaştıktan sonra sürekli düşüş halindeydi. Bu haftaya kadar, %25’lik sürprize karşılık % 18’lik şok bu eğriyi yukarı doğru çekebilecekti. Hem ABD hem de Asya açık bir biçimde pozitif sonuçlar üretti, ancak Avrupa beşince hafta da olumsuz verilerle bu güzel resmi bozmuş oldu.
ABD'den gelen veriler, %19'luk şoka karşılık %29'luk bir sürpriz yaratarak altı haftalık sinyali yukarı doğru çekse de hala çizginin altında kalmaya devam etti. Bunlardan kuskusuz en önemlisi Tarım Dışı İstihdam verisiydi. Bir önceki ayın hayal kırıklığı yaratan 74 bin yeni işe alıma karşı bu ay beklentilerin çok üstünde 224 bin olarak gerçekleşti. Zaten zayıf olan Fed faiz indirimi nedenlerini de biraz daha sekteye uğratmış oldu. Ancak buna ek olarak, IBD / TIPP ekonomik iyimserlik endeksi, Trump yönetiminin ortalama seviyesinin 1 standart sapma değeri kadar üzerinde kalarak için bir önceki ayda kaybedilen zeminin çoğunu da yeniden kazandı.
Asya bu hafta %16 şoka karşılık %29 sürpriz üretti. Böylece şu ana kadar Asya'dan gelen haberlerin net negatif olmasından bu yana beşinci haftayı da geride bırakmış olduk. Bu haftanın iyi haberi esas olarak Japonya'dan gelmiş olsa da aynı zamanda Avustralya'dan gelen cesaret verici veriler ile birlikte Hong Kong, Tayvan ve Endonezya'dan gelen yabancı rezervlerindeki beklenmedik güçlü artışlar da bu haftanın iyi haberleri arasında yer aldı.
Japonya’da ikinci çeyrek Tankan verileri genelde ticaret ortamı ve yatırımlar açısından hayal kırıcıydı. Bununla birlikte, bu şoklar Haziran ayının 20 günlük ticaret rakamlarındaki ihracatın - hafif ama beklenmedik bir ticaret fazlası üretecek kadar iyi şekilde- tarihi mevsimsel eğilimlerin 1,4 standart sapma değeri kadar üzerine yükselmesiyle ortaya çıkan şaşırtıcı bir güçle dengelendi. Bu arada Avustralya'da ise, seçim sonrası yukarı doğru eğilimin ilk işaretleri, Mayıs ayındaki yeni ev satışlarında çok keskin bir toparlanmanın gerçekleşmesi, bina onaylarından ve AiG'nin inşaat PMI verilerinin beklenenden biraz daha iyi sonuçlar almasıyla ortaya çıkıyor. Bütün bunlara ek olarak, emtia fiyatlarında devam eden dayanıklılığın Mayıs ayı ihracatının geçen yıla göre %16,4 oranında artmasına ve ticaret fazlasının 5,75 milyar dolar gibi rekor bir seviyeye ulaşmasına olanak sağladı.
Öte yandan Avrupa ise %18'lik sürprize karşılık %21’lik şok verisiyle hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor. Geride bıraktığımız bu hafta Avrupa için üst üste beşinci olumsuz haber haftası olarak geride kaldı ve altı haftalık sinyal Şubat ayının ortasından bu yana en olumsuz seviyesine ulaştı. Bu duruma sebep olan en önemli şoklar muhtemelen Almanya'nın Mayıs fabrika siparişlerinin geçen aya göre %2,2’lik düşüş göstermesi ve Euro bölgesinde perakende satış hacimlerinde (Almanya’daki %0,6’lık düşüş ile birlikte) yine geçtiğimiz aya kıyasla %0,3 oranında düşmesi olabilir. Ancak, bu rakamlar kısmen Fransa’nın Mayıs ayı ticaret verisi ile dengelendi, ki bu da ihracatın geçtiğimiz yıla göre %12,4 oranında artmasına neden olarak Fransa’nın Aralık 2017’den bu yana en düşük aylık açık vermesine neden oldu. Bunun yeni iyi bir trend olma şansı düşük çünkü Fransız gümrük görevlileri Mayıs ayı artışının silah satışlarının ikiye katlanmasından kaynaklandığını açıkladı.
Öte yandan, geçtiğimiz hafta Fransız bütçe rakamlarının %52,3 artarak 83,9 milyar Euro’ya ulaştığını gösterdi. Mayıs ayı bütçe gelirleri gecen seneye göre %17,2 daralırken harcamalar %3,9 arttı. Kanaatimizce bu ‘patlama’ ekonomik açıdan bir şok olarak sayılıyor, ancak bu durum Fransa için kesinlikle iyi bir haber diyebiliriz.
