Global Ekonomide Haftalık Şok ve Sürprizler
%16 sürpriz ve %21 şok ile geride bıraktığımız mütevazi negatif hafta, altı haftalık sinyallerin tarafsızlığa geri dönmesine engel olmadı. Bu gelişmeler ABD ve Asya’nın net şoklara neden olduğu bir önceki hafta ile aynıydı ve bu durum Avrupa’dan gelen oldukça olumlu sonuçlarla birlikte kısmen dengeleniyordu.
A.B.D.’de sadece 19’u açıklandı bu hafta ve %10'luk sürpriz oluşmasına karşın %21 şok meydana geldi. En büyük sürprizlerden birisi de Temmuz ayında Philadelphia Fed'in iş görünüm endeksindeki 21.5 puanlık sıçrama oldu (ki bu sıçrama, 2018 Ekim’den bu yana endeksi en güçlü hale getirmek için yeterli oldu). Bir başka çarpıcı şok ise Mayıs ayında 35 milyar dolarlık net yabancı uzun vadeli menkul kıymet alımında artışın görülmesi oldu. Bu iki gelişmenin dışında, merkezi verilerin çoğu fikir birliği veya eğilim içinde kaldı ve genel olarak beklentilerin üst sınırında gerçekleşti: Haziran ayında imalat üretimi geçen aya göre %0,4 artarken perakende satışlarda da %0,4’lük artış görüldü. Bununla birlikte, Temmuz NAHB - The National Association of Home Builders - konut piyasası endeksi 1 puan artış göstererek 65’e yükseldi. Belirtmeye gerek yok fakat bir kez daha gözlemledik ki bu haftaki verilerde Merkez Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyesinin oran indirimi talep etmesine yol açacak hiçbir veri izlemesi görülmedi.
Geride bıraktığımız bu hafta Asya’da Çin’in Haziran (inandırıcılıktan taviz verecek kadar güçlü) ve ikinci çeyrek (manşet yazarlarını etkileyecek kadar zayıf) verilerinin oldukça baskın olduğunu gözlemledik. Ancak, %14 sürpriz ve %29 şok üreten bu hafta bütün bölge için bir başka olumsuz hafta olarak geride kaldı. Bu şokların çoğunlukla Çin ve Japonya dışında gerçekleştiğini gözlemledik: Singapur'un Haziran ayındaki petrol dışı yurt içi ihracatı geçen yıla göre %17,6 düştü, yeniden ihraç oranı %3,6 azaldı ve her ikisi de tarihsel mevsim eğiliminin 1,4 standart sapması kadar altında kaldı. Endonezya’nın Haziran ayındaki ithalatı geçen yıla kıyasla sadece %2,8 artarken tarihsel mevsim eğiliminin 0,8 standart sapması kadar altında kaldı. Hindistan’da ise ihracat geçen yıla oranla (eğilimin 1,8 standart sapma değeri aşağısında kalarak) %9,7 düştü ve ithalatı yine geçen seneye göre (eğilimin 1,2 standart sapması kadar altında kalarak) %7,6 azaldı. Buna ek olarak, Hong Kong'un üçüncü çeyrek iş piyasasına ilişkin beklentileri, ikinci çeyrekte beklenen toparlanmayı geri çekerek büyük bir darbe aldı. Özellikle, Hong Kong’un emlak, perakende ve konaklama gibi geleneksel sektörleri en hüzünlü verileri üreten sektörler oldu.
İkinci hafta boyunca, %21'lik sürpriz ve yalnızca %14'lük şok üreten Avrupa küresel kurtarıcı olarak haftayı tamamladı. Sanki Başbakan May’in ayrılışı olumlu havanın etkisi vardı. Haziran ayı perakende satışları geçen aya göre %1 artarken (petrol dışı 0,9), ortalama ücretler, istihdam artışı biraz sendelemiş olsa da, geçen yıla göre %3,4 artış gösterdi (Mayıs ayına kadar geçen 3 aylık dönemde) ve haziran ayı bütçe açığı 6.5 milyar sterline yükseldi.
İngiltere'nin genişleyen mali açığı, şu anda muhtemelen analitik olarak daha iyi bir sürpriz olarak görülmesine rağmen, şok olarak değerlendirildi. Buna karşılık, Avro Bölgesi'nin birinci çeyrek mali açığının GSYİH’nın yalnızca %0,5’ine düştüğünü (dördüncü çeyrekte %1’den) sürpriz olarak değerlendirdi (aslında Euro Bölgesi ekonomik durumu sıfır faiz cenderesinde kalmaktansa genişleyen bütçe açıklarına ihtiyaç duyduğu çok net ortada).