Global umutların Avrupalı liderlerin çekişmesi arasında çekiştirildiği günlerde parıltsını kaybeden altın yeniden yüzünü göstermeye başladı. Son 7 ayda oluşan psikolojiyi kıran altın fiyatı 1.530 - 1.640 bandını yukarı geçerek 200 günlük hareketli ortalamayı da aşmış oldu.
Sadece altında değil, gümüş gibi diğer değerli madenlerde de uzun vadeli ortalamalar aşılarar psikolojiler değişmiş oldu. Peki altın fiyatlarını yukarı çeken faktörler neler?
Merkez bankalarının alımları: Aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere, 2008 yılında altın satmayı bırakan merkez bankaları bir yandan da alıma geçmeye başladılar. Hem doların kaybolan güveni yerine başka para eder maddeler konmak istenmesi hem de kağıt paralara karşı oluşan güvensizlik sebebiyle portföy çeşitlendirilmesine gidilmek istenmesi merkez bankalarını güdüledi. Özellikle sermaye çıkşlarına maruz kalması durumunda zorluk çekebilecek Türkiye gibi ülkeler bu süreçte rezervlerinin bir kısmını altın cinsinden tutumaya başladılar. Türkiye'de zorunlu karşılıkların % 30'u altın cinsinden tutulabiliyor.
Global yatırımcılar da altını tercih ediyorlar. Fiziki altın taşıyan Borsa yatırım fonları olarak tanımlayabileceğimiz ETF'ler hala yoğun ilgi görüyorlar. Fonların gelen talepler doğrultusunda yaptıkları alımlarla besledikleri fon yapıları altın fiyatına destek oluyor. Tarihi zirvesine
Ağustos 2012'de çıkan fiziki altın portföyü bu noktaya çok yakın ve 10.7 milyon metrik tonda görünüyor.
Güney Afrika'da yaşanan maden işçilerine yönelik vahşetin ardından yükselen platin fiyatları ve rasyoları bozulan diğer değerli madenlerin onu yakalama çabası da bir yükseliş sebebi olarak sayılabilir. Diğer yandan, Güney Afrika'nın da bir kıymetli maden ve altın üreticisi
olduğunu da hatırlatalım.
Merkez bankalarından beklenen hamlelerin iki taraflı olarak altına yansıması. Parasal genişleme olması durumunda zayıflayan dolar ve yükselen altın denkleminin oluşacağını düşünen yatırımcıların alımları. Farklı açıdan bakan yatırımcılara göre ise AB liderleri başarılı
olamayacaklar ve nedenle sigorta yerine altın pozisyonları açıyorlar.
-Fiyatları kim hareket ettirecek?
Normal şartlarda spekülatörlerin çok daha hızlı olduklarını ve hareketlere ilk itkiyi verdiklerini söyleyebiliriz. Son yükselişteki paylarını ise henüz bilmiyoruz ancak 22 Ağustos ile biten haftada ticari olmayan hesapların uzun pozisyonlarını kapattıklarını ve 17 Ağustos bitimi itibariyle para
yönetenlerin de altına çok ilgili olmadıklarını görebiliyoruz. Aşağıdaki grafikten de anlaşılacağı üzere son yükselişi taşıyan net olarak spekülatörler olmamış.
Paulson ve Soros gibi büyük fon yöneticilerinin de fonlarındaki altın miktarını artırdıklarını görebiliyoruz. Mortgage krizini doğru tahmin eden ve o piyasaya karşı aldığı pozisyonlarla milyarlarca dolar kazanan Paulson'un hem altın şirketlerini hem de altın ETF'lerini tercih etmeye
devam ettiğini görüyoruz. Bu yüzden, harekete katılmamış olan kısa vadeli para ya hareketin sertleşmesine sebep olacaklar ya da altını aylardır hapsolduğu 1.530 - 1.640 bandına geri döndürecekler.
