Advertisement

FITCH’TEN AÇIKLAMALAR

Londra’da Gelişen Ülkeler ile ilgili bir konferansta konuşan Fitch yöneticisi Rawling’den gelen başlıklar yurt içinde fiyatları dalgalandırdı. Kısaca başlıklar hatıratmak gerekirse, Suriye riskinin kamu maliyesi cephesine fazla yük bindirmeyeceğini ve ekonominin güçlü / zayıf yönlerini açıklayan Rawling görüşünü detaylandırarak devam etti. Mali duruştaki sıkılığın ve ekonomik gidişatın istikrarlı olduğunu savunan Rawling, zayıflığın cari açık cephesinden geldiğini ve dış fonlama ihtiyacının da bir risk faktörü olduğunu belirtti. Yılbaşı tatilinden önce periyodik değerlendirme yapacaklarını açıklayan yetkilinin söyledikleri sonrasında TL kuvvetlenirken İMKB Endeksleri yükseldi, bonoda ise önemli bir hareket görülmedi. Biz de yazının geri kalanında elden geldiğince gelen açıklamaları değerlendirmeye çalışalım.

RAWLING TAM OLARAK NE SÖYLÜYOR?

Ülke kriterlerini 4 ana başlıkta toplayan sunumunda Fitch’in makro ekonomiyi nötr olarak değerlendirdiğini, kamu maliyesini Türkiye ekonomisinin gücü olduğunu, dış fonlamanın zayıflığı olduğunu belirtti ve yapısal meselelerin de kuvvetli şekilde algılandığını gösterdi. Gelen raporda ayrıntılı şekilde incelenen 4 ülkeden sadece Türkiye’nin bu kadar pozitif kritere sahip olduğunu belirtelim. Notun genel bakış açısı ile ele aldığı 12 ülkeden ilginç bir notum var. Geçen yıl bu ülkelerin (Türkiye de dahil olmak üzere) beşi pozitif izlemede iken 2012 Eylül’ünde pozitif izlemede olan ülke sayısı ‘sıfır’. Bu da, ‘Türkiye çoktan yatırım yapılabilir ülke olmalıydı ancak bu konjonktürde zor’ diyen kampın elini güçlendiren bir argüman gibi görünüyor. Düşünmeye devam edelim…

3 büyük derecelendirme kuruluşu içinde Türkiye’yi yabancı para cinsinden yatırım yapılablir seviyede değerleyen yok. Bu skalada, Moody’s bir basamak aşağıda ve pozitif izlemede ülkemizi değerlerken S&P onun da bir basamak altında ve Fitch de Moody’s ile aynı seviyede duruyor, görünümü ise durağan olarak belirlemiş durumda. Moody’s den gelen son açıklamalar hayli dengeli görünürken, Fitch’ten olası bir not artışı bir süredir piyasalarda dillendirilmiş ve defaten de konuşulmuş konulardan biri. Bu sebeple, bu kuruluştan gelen her açıklama ya da sinyal yakından izleniyor. Peki Rawling tam olarak ne söylüyor?

Not indirimini tetikleyecek faktörleri sayan ve bunun için de bir ödemeler dengesi krizi ve ciddi bir resesyon şartını gerekli gören kuruluşun bu aşamada sebep olarak dış şoklara ve / veya politika hatalarına dikkat çektiği okunuyor. Herkesin nefesini tutarak heyecanla beklediği not artışını tetikleyecek faktör ise tam ifadesiyle ‘yeniden, sürdürülebilir büyümeye doğru adımlar atılması’ olarak gösteriliyor. Bu çaba sürerken de düşük enflasyon ve düşük cari açık olmalı deniyor. Düşük enflasyon ve düşük açık ifadeleri muğlak olsa da önceki görüşmelerimde Fitch analisti Parker’den bu seviyelerin % 5’ler civarında olduğunu öğrenmiştim. ‘Beş’, sihirli bir seviye olmasa da en azından eski çift haneli seviyeler olmasındansa bu hedefin daha makul olduğunu ifade etmişti konuşmamızda. Buraya kadar açıklamalar genellikle ortada görünüyor. Diğer yandan, değerlendirmeler içinde Türkiye’nin düşük cari açık ve düşük enflasyonla beraber sürdürülebilir bir büyüme görünümüne doğru yavaşladığını söylüyor. Bu aşamada benim aklım karışıyor, not artışı için belirlediği tüm kriterler sağlanmış oluyor çünkü! Değerlendirmenin devamında ise cari açığın hala yüksek olduğu ve ani durma riskine karşı açık olduğu belirtiliyor. Not indirimi için bunun risk olarak değil de facto olarak yaşanması gerektiğini hatırlatmak isterim, yani bu risk taşındığı sürece değil ama bu risk gerçekleştiği anda not inecek. Öyleyse bu risk unsuru notu indirmeyecek anladığım kadarıyla. Peki, artışın önünü kesmek için yeterli olacak mı? Ya da riskleri işaret eden Fitch Aralık ayında notu artırmak yerine görünümü artırmakla yetinecek mi?

Benim okuma biçimime göre, kuruluştan gelen açıklama not artışına değil ama bir görünüm yükseltilmesine daha çok işaret ediyor gibi, diğer yandan da değerlendirme Aralık ayında olacağı için tam karar vermek güç olabilir. Aralık ayına kadar gelecek verileri, TCMB kararlarını, yurt dışı gelişmeleri daha da yakından izlemek gerekecek…

Gökhan Şen

Bloomberg HT

Araştırma Müdür Yardımcısı