Advertisement

 

Hafta sonu, tarihte ilk tarım faaliyetlerinin başladığı, buğdayın anavatanı Şanlıurfa'daydık...

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın katıldığı 'IPARD-II 3. Çağrı İlan Tanıtım Programı'nı takip ettik.

Fakıbaba, kırmızı et fiyatları ve ithalat gölgesinde gündemden düşmeyen hayvancılıkla ilgili son aşamaya gelinen yeni projeden bahsetti.

“Şu an Ziraat Bankası ile hemen devreye girecek çok önemli anlaşmalarımız var” diyen Fakıbaba, “Ziraat Bankasıyla anlaştığımız bu projede, 5 milyar lirayı sadece küçük ve orta işletmelere düve alımı için kullandıracağız. 500 bin düve alacağız. Problemin nereden geldiğini ve nereden kaynaklandığını biliyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla bunu uygulayacağız” dedi.

Biz de projenin detayını merak ettik.

Gıda Komitesi’nde gündeme gelen, zaman zaman yeni destekler kapsamında adı geçen ancak henüz kamuoyuna resmi olarak açıklamayan projenin içeriğini merak ettik.

Öncelikle şunu belirtelim ki söz konusu 5 milyar lira üreticilere nakit olarak verilmeyecek. Onun yerine üreticilere hayvan olarak temin edilecek.

Ziraat Bankası, projenin hayvan tedariği konusundaki sıfır faizli sübvanse kısmını üstlenecek.

Küçük aile işletmelerine proje kapsamında 100 bin TL’ye denk gelen belirli sayıda düve temin edilecek ve üreticiler bu hayvanları besleyecek.

Üreticiler söz konusu 100 bin liralık krediyi iki yılı ödemesiz, 5 yılı faizsiz olmak üzere 7 yılda geri ödeyecek.

Üreticiler kullandıkları bu krediyi tamamen ödedikten sonra tekrar alabilecek.

Tarım kredi Kooperatifleri Merkez Birliği ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) ise yem kısmını halledecek.

Bakanlık da bu projenin organizasyonunu sağlayacak.

Bu şekilde düve sayısı arttıkça besi varlığının artırılması hedefleniyor.

Proje kapsamında ilk etapta 500 bin düve alımı (ithalatı) gerçekleştirilecek ancak projenin devamında, iki yıl sonra bir 500 bin düvenin daha alınabileceği belirtiliyor.

Hedef, 1 milyon düveyi bularak 3-4 yıl içerisinde ithalatı bitirmek.

Her ne kadar sayı verilmese de bu şekilde yaklaşık 50 bin küçük üreticiye ulaşılması hedefleniyor.

Bu proje kapsamında çiğ süt desteklemelerinin de artırılması planlanıyor. Böylece üreticinin bu işten para kazanarak anaç hayvanları kesime göndermesinin önüne geçilmek hedefleniyor.

Türkiye’de yüksek oranda olan buzağı ölümlerinin de minimum seviyeye indirilmesi durumunda projenin tüm bu ayakları ile hayvancılık tarafında başarı hedefleniyor.

Fakıbaba, Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve bakanlık olarak ortaklaşa yürütülecek projede son aşamaya gelindiğini belirterek, “Bunun tarihini vermek şu an mümkün değil ama bu 16 aylık bir süre olarak düşünüyoruz. Çünkü 500 bin düveyi Türkiye’ye kazandırmak basit bir şey değil. Bütün bunları dünyadan alacağız ve bir kısmını içeriden tedarik edeceğiz. Ve özellikle sıfır faizli 100 bin lirayı küçük ve orta ölçekli işletmelere vereceğiz. Gerekirse yem desteği de yapacağız. Ama bunları gelişi güzel şekilde vermeyeceğiz. Bu işle iştigal eden, bu işi bilen ve yapan, ahırı olan, ahırında hayvan eksiği olan ya da ahırı var ve bu işi yapıyor ama ahırı boş olanlara temin edeceğiz” dedi.

Fakıbaba, daha önceki projelerde olduğu gibi bu sefer sosyal amaçlı bir projeden bahsetmediklerinin altını çiziyor ve ekliyor: “Bu, daha çok ekonomik amaçlı ve hayvan sayısını artırmaya yönelik bir proje.”

2018 ve sonrasına yönelik politikalarda daha fazla küçük işletmeyi desteklemeyi planladıklarını vurgulayan Fakıbaba, “Küçük ve orta ölçekli işletmeler olmadığı müddetçe büyük işletmeler olmaz” diyerek kırsaldaki yaşamın ve kent ile arasındaki dengenin önemine dikkat çekti.

KADIN VE GENÇLERE 300 KOYUN PROJESİ

Güneydoğu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi’nde kadınlar başta olmak üzere aileleri sigortalı yapacaklarını kaydeden Fakıbaba, “Asgari ücretini vereceğiz. 300 koyun vereceğiz. 300 koyundan aldıkları ortalama her yıl 300 tane yavrunun parasını onlara kazandıracağız ve bizim verdiğimizi de o 300 koyundan, yavrudan keseceğiz. Bu şekilde küçükbaş hayvan sayımızı ciddi şekilde artıracağız” dedi. 

Bakan Fakıbaba, IPARD projesi kapsamında 40 yaşın altındaki genç yatırımcılara et ve süt sektöründen aldığı hibeye ilave olarak yüzde 5 hibe verildiğini hatırlatarak, IPARD’da yer alan kriterin revize edilmesi önerisinde bulundu.

Fakıbaba, “Bence bu 40 yaşı 50 yaşa çıkarsak iyi olur diye düşünüyorum. 40 yaş kriterini 50 yapmamızda çok büyük fayda var” dedi.

Fakıbaba’nın önerisi güzel ancak şunu hatırlatmakta fayda var…

IPARD, Avrupa Birliği ile yürütülen ortak bir proje olduğu için kriterlerin değiştirilmesi noktasında her ülke kendine göre kararlar alamıyor.

O yüzden Fakıbaba’nın bu iyi niyetli önerisinin şimdilik gerçekleşmesi biraz zor gözüküyor.

ŞANLIURFA’NIN GÜNDEMİNDE ÖNE ÇIKANLAR

Şanlıurfa’ya gitmişken fırsat bulunca Balıklıgöl civarında biraz çarşı pazar gezintisine çıktık.

Şehrin gündeminin ilk sırasında işsizlik var.

Şanlıurfa, Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan ikinci büyük şehir konumunda.

Bugün Türkiye’de bulunan 3,5 milyon civarındaki Suriyelinin yaklaşık 463 bini Şanlıurfa’da yaşıyor. Bu da Şanlıurfa nüfusunun yaklaşık yüzde 24’üne denk geliyor.

Bu açıdan şehirde bir çok sektörün istihdam piyasasında Suriyeli mültecilerin etkisini görmek mümkün.

Şanlıurfa halkı, özellikle tarım sektöründe yoğun şekilde faaliyet gösteren Suriyeli mültecilerin kentteki yevmiye ortalamasını düşürmelerinden şikayetçi.

Bir diğer şikayet konusu ise yoğun göç nedeniyle kentte ev ve dükkan kiraları ile yaşam maliyetlerinin artması.

Şanlıurfa özelinde tarımla ilgili öne çıkan diğer konular arasında tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, Harran ve diğer ovaların modern sulamaya geçmesi yer alıyor.

Tarımda kullanılan elektrik ve sulama suyu ücretlerinin yüksek olmasından şikayet eden Şanlıurfalı üreticiler, tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin yüksek olmasından yakınıyor.

Aslına bakarsanız bu sorun sadece Şanlıurfa’nın değil Türkiye’deki tüm üreticilerin ortak meselesi.

İrfan Donat

Bloomberg HT Tarım Editörü

idonat@bloomberght.com