Advertisement

İlkini, fon henüz belli olduğunda kaleme aldığım* bu konuya devam etmek istiyorum. Detaylar henüz net değil ancak fon aktif ve çalışmaya başladı. Üstelik oldukça da hızlı.

Fon konusundaki tartışmalar oldukça geniş bir yelpazede yürüyor. Belki de haklı olarak. Keza fonun büyüklüğü bir gecede 100 milyar TL'nin üzerine çıktı. Bu değer nasıl hesaplıyorum? Fondaki şirketlerin geçtiğimiz yıl karlarını alıp makul bir Fiyat / Kazanç oranı ile (9.5x) çarparak. Fonun içinde hava yolu, enerji, haberleşme ve bankacılık gibi oldukça farklı sektörlere ait şirketler var. Bu sebeple gerçeğe yakın bir değerleme yaptığımı düşünüyorum.

Kısaca, mesele elbette ki oldukça önemli.

Fonun özelliklerine giriş ve benzerleri ile arasında kıyaslamaları aşağıdaki yazıda bulmanız mümkün. Ben, bu yazıda biraz da işin büyüklük ve fonlama tarafına eğilmek istiyorum.

NE KADAR BÜYÜK?

Fonun şimdiden 100 milyar TL'yi bulduğunu yazdım ancak bu elbette eksik bir değerleme. Hem çalakalem yapıldığı için hem de fonun içinde başkaca varlıklar olduğundan. Fonun altında konumlanan şirketlere ek olarak birçok hazine arazisinin de buraya aktarıldığını görüyoruz. Açıkçası burada elimizde bir değerleme henüz yok. 2,3 milyon metrekare arsanın önemli bölümü İzmir, Antalya, Muğla gibi illerin turistik bölgelerinde. Bunların 1 birimini 5 bin TL'den değerlesek kabaca 10 milyar TL'den fazla bir değer bulmak mümkün. Henüz başlangıç aşamasında olan bu fon Türkiye standartlarında şimdiden büyük zaten.

Fonun nereye kadar büyüyeceği büyük ihtimalle küresel ve yerel şartlara göre şekillenecek. Önceleri ise Ekonomi Bakanı Zeybekçi'nin 200 milyar doları telaffuz edişini hatırlıyoruz. Bu da yaklaşık 740 milyar TL yapar. Bu durumda fonun 7 kat daha büyümesi olası. Ne zamana kadar? Fonun erişkin olacağı 2023 yılına kadar.

Ülkelerin fonlarına ait bazı bilgiler aşağıda mevcut. Ülke milli hasılası ve fonların büyüklüğü arasındaki ilişki genellikle zayıf. Kimi durumda varlık fonunun ülke hasılasını dahi aşabildiği görülmekte. Türkiye'de de bu kriterlere bakarak bir sınır çizmek oldukça güç. Belki doğru yöntem ülke şartlarını dikkate alarak hareket etmek olabilir.

Nedir bu şartlar?

Türkiye fonu herhangi bir fazladan ötürü buraya akmayacağı için ölçü, hazine ve bütçeye yük gelmemesi olarak tanımlanabilir. Fon ilerleyen yıllarda hayatta kalabilir ve başarılı olursa belki fondan kamuya şeklinde tersine bir akış bile söz konusu olabilir. Bir diğer kriter ise hazine kağıtlarından vazgeçilen tutarın faizler genel düzeyine etki yapmayacağı yere kadar fonları büyütmek olmalıdır. TVF'nin üzerine alacağı kimi projeler ile hazinenin borçlanma ihtiyacı azalacaksa da karşılığında vazgeçilen kamu borçlanma araçları yatırımı tutarı bunu aşabilir. İşte bu aradaki farkın genel borç yüküne oranı düşük olmalı. Olmalı ki kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.



KAYNAK NEREDE?

Ülkemizde bütçe fazlası ya da cari fazla olmadığı için kaynağın ne olacağı sorusu yerinde bir soru. Diğer yandan, milli varlıkların bu fonun altına girebileceği açıklandı. Yani elde edilecek bir fazladan değil, atıl duran ya da değerini bulamamış varlıklardan buraya transfer yapılacak. Ardından değerini bulması için çalışılacak.

Bununla birlikte, kimi fonlar ya da gelirler bu fonun altına yansıtılabilir. Hangileri bunlar?

* Özelleştirme gelirleri

* Otomatik katılımın fonlarından bir kısım

* İşsizlik fonunun bir bölümü

* Kamu kurumlarının nakit fazlaları

* TMSF gelirlerinin bir bölümü

* Kamu taşınmazları

* DASK gelirlerinden bir bölüm

Diğer kaynaklar ise fonun performansına bağlı olarak artabilecek. Örneğin, uhdesindeki kurumların karları ve temettüleri. İleride yapılacak altyapı projelerinin gelirlerinin menkulleştirmesinden gelecek olan kazançlar, fonun ihraç edebileceği borçlanma araçlarının gelirleri.

Toparlamak gerekirse, fonun kendine katabileceği kaynaklar bunlar. Diğer yandan, herhangi bir fazladan bu fonları elde etmeyecek olan TVF bu kaynakları o kadar doğru bir şekilde kullanmalı ki yatırım dönemleri bittiğinde varlıkların değeri ortaya çıkabilsin ya da net bir nakit akışı oluşabilsin. Aksi takdirde bir artık değerden söz etmek ya da bir değer bulmak zor olabilir. İşte bu yönüyle fonun performansı hayati önemde.

Performans çok önemli bir kriter olduğu için fonun 3-5 yıllık yatırım planları & stratejileri açıklayıp bunları şeffaf bir şekilde paylaşması ve sonucuna göre aksiyon alması mecburi tutulmalı.

http://www.bloomberght.com/yorum/gokhan-sen/1901002-varlik-yonetim-fonu-uzerine/