Advertisement

Açığa satış yasağının tüm hisseleri kapsayacak şekilde genişletilmesinin varant piyasasında önemli etkileri oldu. Tek hisse varantlarında karar öncesinde alım ve satım olarak yapılan çift yönlü ihraçlar artık satım tarafında gerçekleştirilemiyor.

Varant piyasasındaki iki ihraççıdan Deutsche Menkul Değerler, Deutsche Bank’ın dünya çapında hisse senedi operasyonlarından çıkması nedeniyle Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandırıyor. Ak Yatırım ise varant piyasasına yeni giriş yaptı.

Diğer ihraççı olan İş Yatırım ise, satım varantlarında alınan müşteri pozisyonlarını hedge etme imkanı kalmadığı için yeni satım varantı ihraç edemiyor.

Satım varantları hem hissenin geri çekilme olasılığını öngören yatırımcılar tarafından hem de elinde spot hisse bulunduran yatırımcı açısından riski yönetebilmek ve hedging amaçlı olarak kullanılıyordu.

Varantlarda piyasa yapıcılığı olduğu için ihraççının fiyat verme yükümlülüğü bulunuyor. Ancak açığa satış yasağı, ihraççının bu fiyatlamayı yapmasını fiilen imkansız hale getiriyor.

Endeks, Döviz ve emtia varantlarında ise hem alım hem de satım yönünde varant ihracı gerçekleşmeye devam ediyor. Satım varantını hedge etme imkanı olarak kullanılabilecek hisse vadelilerinde ise sürekli likidite bulma imkanı yok.

Varant piyasasını zorlayan bir başka unsur ise tek ihraççının kalmış olması. Yılbaşından bu yana varant yatırımcı sayısında çok ciddi bir artış söz konusu oldu. TSPB verilerine göre yılbaşında 7 binlerde olan varant yatırımcı sayısı 13 bine yükseldi.
Ancak artan ilgiye rağmen yakın zaman kadar tek ihraççı olması ve tek ihraççının ihraç edebileceği varant adedinin sınırlı olması nedeniyle de fiyatlama sorunu yaşanabiliyor.

Birçok varantta, ihraç adedinin tamamen satılması sonrasında azalan hacim nedeniyle, cari fiyatlar kullanım fiyatından oldukça uzak noktalarda oluşabiliyor.

Bu da ihraç adedi konusunda duyarlılığı ya da bilgisi sınırlı yatırımcılar açısından risk oluşturabiliyor.

Bloomberg HT