Advertisement
HABERLER ABONE OL

SEFER YÜKSEL

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) , bir süredir beklenen adımı attı ve bankalar için kredi büyümesi sağlamak amacıyla mayıs ayı itibarıyla uygulamaya geçen aktif rasyosu (AR) kriterini yürürlükten kaldırdı. Daha önce normalleşme adımları kapsamında ağustos, eylül ve ekim aylarında revize edilen AR'ın oranı son olarak mevduat bankaları için yüzde 90, katılım bankaları için ise yüzde 70'e indirilmişti. Peki BDDK'nın AR'ı 31 Aralık 2020 itibarıyla yürürlükten kaldıracak olması bankacılık sektörüne nasıl yansıyacak? Bloomberg HT'ye konuşan 5 üst düzey bankacıya göre, AR'ın kalkmasıyla birlikte bankacılık sektörü daha sağlıklı bir yapıya kavuşacak. AR'ın, sokağa çıkma yasakları ve ekonomide kapanmaların başlamasıyla kredi kanallarını açık tutmak amacıyla uygulamaya geçtiğini belirten bankacılar, bu dönemde kredi büyümesinde önemli bir artış gerçekleştiğini buna karşın bu dönemde AR'ın yan etkisi olarak da dolarizasyonun arttığını ifade ettiler.

Mevduat faizlerinde artış bekleniyor

AR'ın özellikle ilk uygulandığı aylarda, kredi ve mevduat fiyatlamasının bankaların bilanço tercihlerine göre değil, rasyoya göre yapıldığını belirten bankacılar, AR'ın kalkmasıyla birlikte sektörde mevduat faizlerinde bir miktar artış olacağını öngörüyor. Şu an marjinalde yüzde 16-16.5'lerde olan mevduat faizlerinde bir miktar daha artış beklediklerini söyleyen bankacılar, DTH'larda da bir miktar çözülme olması için ise mevduat faizlerinin yüzde 18-20 bandına gelmesi gerektiğini ifade ediyor. Bankacılara göre, AR'ın kalkması kredi tarafında çok fazla bir hareketliliğe neden olmayacak. Yeni kredi talebi noktasında çok fazla bir hareketlilik olmayacağını ifade eden bankacılar, gerek pandemi gerekse faizlerin seviyeleri nedeniyle hem tüketici hem de ticari tarafta iştahın zayıf olduğunu belirtiyor.

Menkul kıymet portföyü beklemede kalacak

AR rasoyusunu tutturmak için bilançolarda menkul kıymet portöyünde de ciddi artışlar olduğunu kaydeden bankacılar, AR'ın kalkmasyla bu tarafta ise çok fazla bir hareketlilik beklemiyor. Bankaların bu dönem yüzde 9'lardan tahvil bono almak durumunda kaldığını ifade eden bankacılar, sektörde bu pozisyonların bir miktar daha tutulacağı beklentisinde.