Advertisement
ALTIN VE EMTİA ABONE OL

Altın fiyatları, Ukrayna üzerinden jeopolitik gerilimin tırmanmasıyla cuma günü son dört aydaki en büyük yükselişini kaydettikten sonra yeni haftaya gerilemeyle başladı. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki yükselişle 800 TL’nin üzerine çıktı.

Piyasalarda cuma günü yaşanan riskten kaçınma dalgası ve enflasyonun küresel çapta tırmanması sonrasında güvenli liman altına olan talep Fed’in faiz artırması beklenmesine rağmen yükseldi.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, pazar günü CNN’e verdiği röportajda Ukrayna’da büyük bir askeri hareketliliğin yakında başlama ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Rusya ise Ukrayna’yı işgal etme gibi planları olmadığını belirtirken, ABD yönetimini bu iddialarla korku yarattığı gerekçesiyle suçladı.

Swap piyasaları geçen hafta Mart ayında 25 baz puanlık faiz artırımını yüzde 100 ihtimalle fiyatlarken, 50 baz puanlık bir indirim yapılacağını ise yüzde 97 ihtimalle fiyatlıyordu. Fakat yeni haftaya başlarken faiz tedirginliğinin gerilemesiyle, piyasalar Mart ayında 50 baz puanlık bir indirim yapılacağını yüzde 57 ihtimalle fiyatlamaya başladı.

Ons altın fiyatı

Ons altın geçen haftanın büyük bölümünü yatay bir seyirle geçirdikten sonra cuma günü 1.864 dolara kadar tırmandı. Piyasalarda risk iştahının yeniden yükselmesiyle haftaya hafif bir gerilemeyle başlayan değerli metal, pazartesi günü sabah saatlerinde 1.852 dolar civarında bulunuyor.

Gram altın fiyatı

Gram altın geçen hafta çoğunlukla 800 TL’nin sınırında işlem görürken cuma günü küresel altın fiyatlarındaki yükselişle 810 TL’ye kadar yükseldi. Dolar kurundaki yatay seyirden dolayı küresel altın fiyatlarındaki hareketleri takip eden gram altın, yeni haftaya 805 TL seviyesinde başladı.

Jeopolitik ve ekonomik risklerin artması gelişen piyasaların dış borçlarını ödemekte zorlanabileceğine dair endişeleri de artırdı. Gelişmekte olan ülkelerin kredi temerrüt risk primi (CDS) 16 ayın en yüksek seviyesine tırmandı.

DBS Group Makro Stratejisti Chang Wei Liang, “Gelişmekte olan ülkelerin CDS’leri Rusya ve Batı arasında yaşanan gerginliği, Fed’in faiz artırımından kaynaklanabilecek yayılım etkisini ve küresel olarak parasal genişlemenin sonlanmasını yansıtıyor” dedi.

Petrol fiyatlarındaki yükselişin de gelişmekte olan ülkeler için risk yarattığını belirten Liang, artan petrol fiyatlarının gelişmiş ülkelere etkisinin dengesiz olduğunu, petrol ihracatçısı ülkelere yarar sağlayacağını söyledi.

Küresel piyasalarda jeopolitik riskler fiyatlamalara hakim olurken, Ukrayna gerginliği kendisini en çok hisse senetleri piyasaları ve petrol fiyatlarında gösteriyor.

Sabah saatlerinde Asya Pasifik hisselerini takip eden MSCI endeksi yüzde 1’in üzerinde düşüş kaydederken, Japon Nikkei 225 ve Hong Kong Hang Seng düşüşe öncülük etti.

Enflasyon ve sert sıkılaşma beklentileri sonucu cuma gününü yüzde 1,9 gibi sert düşüşle kapatan S&P 500 vadelileri bu sabah yüzde 0,3 yükselerek hafif bir toparlanmaya işaret ediyor.

Ukrayna’da tansiyonun tırmanmasıyla Brent petrolde 100 dolar görüş sathına girdi. Brent nisan kontratı varil fiyatı yüzde 1,1 yükselişle 95,47 dolara yükseldi. Petrol fiyatlarında yükselişin devamı için traderların takip ettiği en kısa vadeli iki Brent kontratı arasındaki fiyat farkı da bir ay önceki 71 sentten 1,92 dolara yükseldi.

Goldman Sachs ekonomistleri 11 Şubat tarihli notunda petrol fiyatlarında yükselişin devam edeceğini öngörmüştü. Bloomberg Dolar Endeksi haftaya 1.178 seviyesinden yatay bir başlangıç yapıyor.

Fed ve AMB yetkililerinden güvercin yorumlar

Para piyasalarında daha sıkı para politikalarının fiyatlanması sonrası Fed ve AMB’den bazı üyeler hafta sonu görece güvercin açıklamalarda bulundu.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly pazar günü CBS televizyonuna yaptığı açıklamada sürpriz ve agresif adımların Fed’in başarmak istediği büyüme ve fiyat istikrarı hedefleri üzerinde “istikrarı bozucu etki” yaratabileceğini savundu. Daly’ye göre faizleri artırmaya hazırlanan Fed gelen verilere bağlı kalmalı. Daly “Mart ayında faiz artışında hareket etmekten yanayım. Ancak sonrasında bizi bekleyenler için çok dikkatli olmalıyız” değerlendirmesini yaptı ve bu yıl için kaç faiz artışı gerekeceğini söylemek için erken olduğunu belirtti.

AMB’den üç üye de haftasonu boyunca başkan Christine Lagarde’ın güvercin duruşunu destekleyen açıklamalar yaptı. FT’ye konuşan İrlanda Merkez Bankası Başkanı Gabriel Makhlouf haziranda faiz artışı yapmayı düşünmenin gerçekçi olmadığını belirtti. Finlandiya Merkez Bankası Başkanı Olli Rehn kısa vadede aşırı tepki vermenin büyümeyi olumsuz etkileyeceğini belirtirken İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco politika normalleşmesinin kademeli olacağını söyledi.