Advertisement
AMASYA ABONE OL

Çin’in Wuhan şehrinde başlayarak, tüm dünyaya yayılan ve neredeyse etkilemediği ülke kalmayan Covid-19 virüsü dünya için bilinmeyen, tahmin edilmeyen bir olaydı. Kimse ne ile karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Küresel güçlerin bile çaresiz kaldığı, Dünya ekonomisinin ve her şeyin önemini yitirdiği bir dönemden geçiyoruz.

Son yüzyılda yaşanan iki dünya savaşından sonra dünyanın karşılaştığı en büyük kriz. Dünya tedirgin ve yarın ne ile uyanacağından endişeli.

Ülke olarak salgınla mücadeleyi dünyaya örnek olacak şekilde oldukça başarılı yürütüyoruz. Devletimizin aldığı önlemler ve sağlık çalışanlarımızın can siperane çalışmaları mücadelemizde belirleyici rol oynadılar. Ülke olarak tüm sağlık çalışanlarına minnettarız.

İstisnasız tüm sektörlerin olumsuz etkilendiği ülkemizde, devletimizin desteklerinin yanı sıra bizlerde TOBB öncülüğünde ve Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun büyük emekleri ile nefes kredisini tüm Türkiye genelinde hayata geçirdik. Bu geçiş sürecinde üyelerimizin finansal açıdan nefes almalarına yardımcı olduk.

Pandemi dönemi bizlere başta sağlık olmak üzere gıdanın, tarımsal ürünlerin ve kendine yetebilmenin ne denli önemli olduğunu hatırlattı. Önemli bir tarım potansiyeline sahip olmamız açısından tarım planlarımızı yeniden oluşturmamız gerektiğini bizlere gösterdi.

Salgın sonrasında ülkemizin, özellikle tarım ve daha birçok ürün grubunda, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere birçok ülke için aranan bir ülke olacağını tahmin ediyorum. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz gerekli.

Bu salgının bitmesiyle birlikte, şehrimizi bekleyen önemli avantajlar olacağını düşünüyorum. Özellikle tarım sektöründe önemli bir üretim kapasitesine sahip olan Amasya, pandemi sonrasında tarımsal ürünlere yönelik artan talebi bir fırsata dönüştürerek, tarımsal ürün ihracatında önemli bir ivme yakalayacaktır.

Artık normalleşme sürecine girmeye başladık. Ekonomide yeniden çarkların dönmeye başlaması ve salgın psikolojisinden uzaklaşılması gerekli. Bölgesel ve sektörel bazda normalleşme sürecinin planlanması gerekecek.

Ekonomilerin eskisi gibi olmayacağını, alışıla gelmiş ticaret hayatının artık değişeceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Yeni bir dünya ekonomik düzeni bizleri bekliyor. Ortaya çıkacak yeni düzene en hızlı şekilde adapte olup, dünya ekonomisinde belirleyici konumda yerimizi alacağımıza gönülden inanıyorum.

Tüm dünyanın el ele vererek dayanışma ruhu içerisinde bu beladan kurtulmasını ve en kısa sürede sağlıklı günlere dönülmesini diliyorum.