Advertisement
KRİPTO PARA ABONE OL

Bitcoin art arda yedi gündür 200 günlük hareketli ortalaması ve 45 bin 600 dolar seviyesi arasında işlem görüyordu. Çarşamba akşamı 46 bin 400 dolar seviyesinde bulunan kripto para, yüzde 5’ten fazla düşüş kaydederek 43 bin dolar civarına geriledi.

En büyük işlem hacmine sahip kripto para olan Bitcoin, en son Mayıs ayında 200 günlük hareketli ortalamasını aşağı yönlü kırmış ve sonrasında 30 bin dolara kadar çekilmişti. 200 günlük hareketli ortalamasının altına indikten sonra yeniden yukarı yönlü kırması ise neredeyse 3 ay sürmüştü.

Bitcoin’in bir gecede yüzde 20’ye yakın düşüş kaydettiği 4 Aralık gecesinde ise en düşük 42 bin 296 dolar seviyesi görülmüştü. 4 Aralık gecesinde en büyük günlük düşüşünü yaşayan Bitcoin, sonrasında günü 48 bin dolar civarında kapatmıştı.

Goldman'dan Bitcoin için 'boğa' tahmini

Goldman Sachs Group’a göre Bitcoin, yatırımcıların dijital varlıkları daha fazla benimsemesiyle altın yatırımlarının bir kısmını çekmeye devam ederek 100 bin dolar seviyesine çıkabilir.

Goldman, Bitcoin’in piyasa değerinin 700 milyar doların biraz altında olduğunu tahmin ediyor. Bu, kurumun Bitcoin ve altından oluştuğunu belirttiği “değer saklama pazarının yüzde 20’sini oluşturuyor.

Yatırıma uygun altının değerinin ise 2,6 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Goldman Sachs Küresel FX ve EM Stratejisi Eş Direktörü Zach Pandl’a göre Bitcoin’in “değer saklama aracı” pazarındaki payı önümüzdeki beş yıl içinde “varsayımsal olarak” yüzde 50’ye yükselirse, fiyatı yüzde 17 veya yüzde 18’lik toplam yıllık getiri ile 100.000 doların biraz üzerine çıkabilir.

Altın fiyatları, yatırımcıların Fed tutanaklarının daha şahin politikalara işaret etmesine odaklanmasıyla geriledi. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki gerilemeye rağmen dolar/TL’nin yükselmesiyle 800 TL sınırında bulunuyor.

Fed’in son toplantısına ait tutanaklarda yetkililer, Omikron varyantının ekonominin toparlanma patikasını değiştirmeyeceğini fakat arz sıkıntılarının beklenenden daha hızlı sürebileceğini öngördüklerini açıkladı.

Tutanaklarda, tüm üyelerin enflasyonun yüzde 2 hedefinin üzerinde seyrettiği ve bunun Kovid-19 salgını ile ekonominin normalleşmesiyle bağlantılı arz ve talep uyumsuzluklarını yansıttığı belirtildi. Para politikasının yakında sıkılaşmaya başlaması faizsiz bir varlık olan altın üzerinde baskı yaratırken tahvil faizlerini destekledi.

10 yıllık ABD Hazine tahvili faizi yüzde 1,71’e tırmanarak Nisan ayından bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Tahvil faizleri yeni yıla girerken yüzde 1,5 civarında bulunuyordu.

Doların en çok işlem gördüğü para birimlerine karşı değerini ölçen Bloomberg Dolar Spot Endeksi 1.176 seviyesinden 1.180’e yükseldi.

Ons altın fiyatı

Yeni yılın ilk işlem gününde 30 dolara yakın düşüş kaydettikten sonra yatay seyreden ons altın, fiyatlamalarda yaşanan düzeltme sonrasında 1.814 dolar civarında seyrediyordu. Ons altın, Fed tutanaklarının yayımlanması ve şahin politikaların süreceğine yönelik beklentilerle perşembe günü1.806 dolara geriledi.

Gram altın fiyatı

Geçen haftaya 638 TL’den başlayan gram altın, dolar/TL ve küresel altın fiyatlarındaki yükselişle haftayı 783 TL civarında kapatmıştı. Hafta başında gerileyen gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşe rağmen dolar/TL’deki yükselişle 795 TL civarında bulunuyor.

Fed tutanaklarının daha erken ve daha hızlı faiz artırımlarına işaret etmesinin ardından ABD’de hisse senedi endeksleri değer kaybetti.

Dow Jones %1,07, S&P 500 %1,94 ve teknoloji ağırlıklı Nasdaq 100 %3,12 geriledi. ABD tahvillerinde satışlar derinleşirken, 10 yıllık tahvilin getirisi bir ara nisandan bu yana en yüksek seviyesi olan %1,71’e kadar çıktı.

Bu sabah ABD vadeli endeksleri ve Asya borsaları da ekside.

Hisselere gelen satışlarda tahvil getirilerindeki artışın teknolojinin başını çektiği büyüme hisseleri için beklentileri bozması etkili oldu. Bir yandan da dünya genelinde hızla yayılan Omikron varyantının bazı ülkelerde kısıtlama kararlarına yol açması algıyı bozuyor.

Risk iştahındaki düşüşle Japon yeni değer kazanırken, altın ise Fed’in şahinleşmesi beklentisiyle düşüşünü ikinci güne taşıdı.

Fed beklentileri ve tahvil getirilerindeki artışın ardından Bitcoin eylülden bu yana en düşük seviyesi olan 42 bin dolar bölgesinde.

ABD’de ham petrol stokları geçen hafta 2,14 milyon varil ile aralıksız 6. haftalık düşüşünü yaşarken, petrol fiyatları Fed ve Omikron nedeniyle Çin talebinin düşeceği endişeleri ile geriledi.

Piyasalar bir yandan da yarın ABD’de açıklanacak aralık ayı tarım dışı istihdam verileri öncesinde ADP özel sektör istihdam raporunu takip etti. Veri ABD’deki şirketlerin 7 ay içindeki en yüksek istihdamı sağladığını ortaya koydu. Buna göre özel sektör istihdamı tahminlerin neredeyse iki katı 807 bin artış kaydetti.

Fed tutanaklarında daha hızlı faiz artışı sinyali

Fed yetkilileri, güçlenen ekonomi ile yüksek enflasyonun, faiz artışlarının daha önce öngörülenden erken ve daha hızlı gerçekleşmesine neden olabileceğini belirtirken, bazı üyeler de merkez bankası bilançosunun faiz artışlarının başlamasından kısa süre sonra daraltılmasından yana olduklarını aktardı.

14-15 Aralık Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısının dün akşam yayımlanan tutanaklarına göre, “Katılımcılar genel olarak, ekonomi, işgücü piyasası ve enflasyona ilişkin bireysel beklentileri göz önüne alındığında, federal fonlama faizini önceden tahmin edilenden daha erken veya daha hızlı bir şekilde artırmanın uygun olabileceğini belirttiler.”

Söz konusu toplantıda Fed varlık alım azaltımlarını hızlandırmış, enflasyona karşı daha agresif bir tutum sergilemişti.

Tutanaklarda, “Bazı katılımcılar, federal fonlama faizlerini artırmaya başladıktan hemen sonra, Fed bilançosunu küçültmeye başlamanın uygun olabileceğini de kaydettiler” denildi. Yatırımcılar, tutanakların ardından federal fonlama vadeli işlemlerine göre Fed’in faiz oranlarını yüzde 80 ihtimalle Mart ayında artırmaya başlamasını bekliyor.

Altın fiyatları, 10 yıl vadeli ABD Hazine tahvil faizlerinin daha önce yükselişe geçtiği dönemlerde keskin düşüşler kaydetmişti. 2021’in Şubat ayında 10 yıllık Hazine tahvillerinin faizi art arda 7 hafta yükseliş kaydederken değerli metalin fiyatı 1.850 dolarlardan 1.700 dolara kadar düşmüştü.

2021’in Mart-Haziran döneminde tahvil faizlerindeki gerilemeyle beraber yeniden 1.900 dolar seviyesine kadar yükselen ons altın, Haziran toplantısında Fed’in varlık alımı azaltımı tartışmalarını başlattığına yönelik açıklamalarla sert bir düşüşle 1.760 dolara gerilemişti.

Varlık alımlarının azaltılması ve Fed’in daha sıkı bir para politikası izleyeceğine dair beklentiler Haziran sonundan bu yana ons altın fiyatlarının ana belirleyicisi konumunda. Faizlerin yükseleceğine dair beklentiler de faizsiz bir varlık olan altının üzerinde baskı oluşturuyor.

Fed’in Aralık ayında gerçekleştirdiği toplantının tutanaklarının açıklanması da tahvil faizlerini yukarı taşırken altın fiyatlarında yeniden baskı oluşturdu. Bu da akıllara altın fiyatlarında uzun dönemli bir tahvil faizi tehdidi yeniden mi başlıyor sorusunu getirdi.

Fed’in son toplantısına ait tutanaklarda yetkililer, Omikron varyantının ekonominin toparlanma patikasını değiştirmeyeceğini fakat arz sıkıntılarının beklenenden daha hızlı sürebileceğini öngördüklerini açıkladı.

Tutanaklarda, tüm üyelerin enflasyonun yüzde 2 hedefinin üzerinde seyrettiği ve bunun Kovid-19 salgını ile ekonominin normalleşmesiyle bağlantılı arz ve talep uyumsuzluklarını yansıttığı belirtildi.

Tutanaklar açıklanmadan önce yükselişe geçen ABD Hazine tahvil faizleri, orta ve uzun vadelerde hafta başından bu yana 20 baz puan civarında artış kaydetti.

Altında teknik göstergeler boğa piyasası öncesi akümülasyona işaret etse ve analistler de 2022’de altının yükseleceği yönünde tahminlerde bulunsa da, kısa vadede tahvil faizlerinin oluşturduğu tehdit altının ilk çeyrek performansını olumsuz etkileyecek gibi gözüküyor.

Türkiye'de otomobil ve hafif ticari araç satışları, 2021 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 4,6 azalışla 737 bin 350 adet olarak gerçekleşti.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), 2021 yılı ve aralık ayına ilişkin "Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar Değerlendirme Raporu"nu yayımladı.

Rapora göre, geçen yıl satışlar, 2020 yılına göre yüzde 4,6 azalışla 737 bin 350 oldu. Otomobil satışları söz konusu dönemde yüzde 7,9 azalarak 561 bin 853 olurken, hafif ticari araç satışları ise yüzde 7,9 artarak 175 bin 497'ye ulaştı.

Aralık ayı satışları

2021 yılının aralık ayına bakıldığında, otomobil ve hafif ticari araç satışları 2020 yılının aralık ayına göre yüzde 40,3 azalarak 62 bin 243 oldu.

Aralık ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 46 azalarak 43 bin 559 olurken, hafif ticari araç satışları da yüzde 20,7 azalışla 18 bin 684 seviyesinde kaydedildi.

Otomobil ve hafif ticari araç satışları, 10 yıllık aralık ayı ortalama satışlara göre yüzde 49,3, otomobil pazarı, 10 yıllık aralık ayı ortalama satışlara göre yüzde 52,4 ve hafif ticari araç satışları da 10 yıllık aralık ayı ortalama satışlara göre yüzde 40 geriledi.

Pazarın yüzde 86,6’sını vergisi düşük araçlar oluşturdu

2021 yılı ocak-aralık döneminde, otomobil pazarına segmentlere göre bakıldığında, pazarın yüzde 86,6’sını vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 303 bin 143 adetle yüzde 54, B segmenti otomobiller de 179 bin 698 adetle yüzde 32 pay aldı.

Otomobil pazarı gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi yüzde 39,6 payla yine sedan otomobiller oldu. Sedan otomobilleri, yüzde 34,6 payla SUV ve yüzde 23,8 payla da hatcback otomobiller takip etti

Benzinlinin payı ilk sırada

Türkiye otomobil pazarı motor tipinde benzinli otomobillerin ağırlığı devam etti.

Geçen yıl benzinli otomobil satışları 373 bin 600 adetle pazardan yüzde 66,5 pay alırken, dizel otomobil satışları 110 bin 523'le yüzde 19,7 pay, hibrit otomobil satışları 49 bin 493'le yüzde 8,8 ve otogazlı otomobil satışları da 25 bin 391 adetle yüzde 4,5 pay aldı.

Ayrıca bu dönemde 2 bin 846 elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.

Geçen yıl sonu itibarıyla otomatik şanzımanlı otomobiller, 428 bin 252 adetle yüzde 76,2 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobillerin payı 133 bin 601 adetle yüzde 23,8 oldu.

Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre bakıldığında ise van gövde tipi yüzde 78,6 pay ve 138 bin 20 adetle en çok tercih edilen gövde tipi olurken, kamyonet gövde tipi yüzde 10,3 pay ve 18 bin 67 adetle ikinci sırada yer aldı. Pickup ise yüzde 6,3 pay, 11 bin 63 satışla üçüncü sırada konumlandı.

Öte yandan, İstanbul'da bir otelde düzenlenen "12. ODD Satış ve İletişim Ödülleri Töreni"nde, 14'ü iletişim ve 7'si de satış kategorisinde olmak üzere toplam 21 ödül, kazananlara takdim edildi.

Goldman Sachs Group’a göre Bitcoin, yatırımcıların dijital varlıkları daha fazla benimsemesiyle altın yatırımlarının bir kısmını çekmeye devam ederek 100 bin dolar seviyesine çıkabilir.

Goldman, Bitcoin’in piyasa değerinin 700 milyar doların biraz altında olduğunu tahmin ediyor. Bu, kurumun Bitcoin ve altından oluştuğunu belirttiği “değer saklama pazarının yüzde 20’sini oluşturuyor.

Yatırıma uygun altının değerinin ise 2,6 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Goldman Sachs Küresel FX ve EM Stratejisi Eş Direktörü Zach Pandl’a göre Bitcoin’in “değer saklama aracı” pazarındaki payı önümüzdeki beş yıl içinde “varsayımsal olarak” yüzde 50’ye yükselirse, fiyatı yüzde 17 veya yüzde 18’lik toplam yıllık getiri ile 100.000 doların biraz üzerine çıkabilir.

Geçen yıl yaklaşık yüzde 60 değer kazanan Bitcoin, bu sabah 46 bin dolar seviyelerinden işlem görüyor. Piyasa değerine göre en büyük dijital varlık olan Bitcoin, kasım ayında 69.000 dolara yaklaşarak rekor kırdı ve 2016’dan bu yana yüzde 4,700’den fazla arttı.

Bununla birlikte Goldman’ın notunda Bitcoin’in doğal kaynak kullanımının kurumsal adaptasyon konusunda engeller oluşturabileceği değerlendirmesine de yer verildi. Bitcoin uzun zamandır dijital altın olarak anılıyor.

Altına yapılan eleştiriler Bitcoin için de gündeme geliyor: Faiz veya temettü ödemiyor ve daha geleneksel varlıkların performansını taklit etmiyor. Savunucuları, Bitcoin’in altın gibi, itibari para birimlerinin sistemik olarak kötüye kullanılmasına karşı koruma görevi gördüğünü söylüyor.