Çavuşoğlu: (Kıbrıs) AB'nin takındığı tutumu doğru bulmuyoruz
Dışişleri Bakanlığında, Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Al el-Hekim, Savunma Bakanı Necah eş-Şammar ve Ulusal İstihbarat Başkanı Mustafa el-Kazim ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulus Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan'dan oluşan heyetler arası görüşme sona erdi
Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Al el Hekim, Savunma Bakanı Necah eş Şammar ve Ulusal İstihbarat Başkanı Mustafa el-Kazm, Dışişleri Bakanlığında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulus Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan'dan oluşan heyetle bir araya geldi.
Heyetler görüşmelerin tamamlayıp bakanlıktan ayrıldı. Çavuşoğlu basın açıklamasında kritik mesajlarda bulundu. Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları;
DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı birlikte neler yapabileceğimiz değerlendirdik. Başka konusunda birlikte neler yapabileceğimizi değerlendirme fırsatı bulduk. Ortak bir komite kurma kararı aldık. Yardımcılarımız düzeyinde bir komite kuracağız. Arkadaşlarımız bu konularda teknik görüşmelerin yapacaklar. Daha sonra bu formatta bir görüşme daha yapmayı uygun bulduk. Esasen Türkiye'nin kıta sahanlığında sürdürdüğü sondaj faaliyetler Türkiye'nin egemenlik hakkıdır. Kıta sahanlığında ne yapmak istediğine ancak Türkiye karar verir. Biz her zaman uluslararası hukuka uygun bir şekilde adımlar atıyoruz.
KKTC'nin ruhsat verdiği TPAO'ya alanlarda da faaliyetlerimizi yoğunlaştırmaya başladık. Fatih gemimizden sonra Yavuz gemimizi de bölgeye gitti. Rum tarafı tek taraflı sondaj çalışmalarına başlayınca gerek kendilerine, garantör ülkelerine, AB'ye ve BM'ye tek taraflı çalışmaları doğru bulmadığımızı söyledik. Sadece Rum tarafı çalışmaları durdursun demedik, Türk tarafının haklarının garanti altına alınması gerektiğini söyledik. KKTC'nin 2011'de bir teklif olmuştu. BM çatısı altında bir komisyon kurup paylaşım planı yapılmasını önermişti. KKTC'nin bu teklif masadadır.
Biz sondaj çalışmalarına başlayıncaya kadar, hiç kimse bu konuda adım atmamıştır. Biz bu çalışmaları başlatınca yerli, yersiz açıklamalar görüyoruz. Garantör olmayan ülkelerin söylediklerini zaten umursamıyoruz. Biz Kıbrıs sorununun çözümünde, Avrupa Birliğini her zaman bir gözlemci olarak gördük. Ama bu süreçte tamamen Rum yanlısı bir tutum sergiliyorlar. Maalesef bugün AB, özellikle üyeler bakımında bu çifte standarta düşmektedir. Biz bu anlamdaki dayanışmayı doğru bulmuyoruz. Dayanışma hakkı ve haklıyı savununca güzel oluyor. Dayanışma uğruna taraf tutarak Rum kesiminin yanında olurlarsa hata yaparlar.