Çin'de artan vakalar dünyanın gündeminde
Çin'de artan vakalar ve açıklanan karantina önlemleri küresel piyasalarda tedarik endişelerinin öne çıkmasına neden oldu. Çin hükümetinin sıfır tolerans politikasında köklü değişikliğe gitmeyeceğine inanılıyor.
SADİ KAYMAZ/BLOOMBERG HT ASYA TEMSİLCİSİ
Çin teknoloji hisselerindeki tarihi erime hız kesmedi, Alibaba ve Tencent gibi devlerin yer aldığı Hang Seng teknoloji endeksi günü %8,1 kayıpla tamamladı. Toplam kayıp ay başından beri yüzde 32’yi buldu. Zirveden düşüş de dot-com balonu sonrasındaki patlamayla boy ölçüşecek kadar ağır: Son 13 ayda yüzde 70.
Son dönemdeki düşüşlerde kuşkusuz Ukrayna’nın işgali tetikleyici fonksiyonu gördü. Emtia fiyatlarındaki artışlarla başlayan enflasyon endişelerine, yaklaşan Fed toplantısıyla artan getiriler eklendi.
Rusya üzerine yıldırım hızıyla inen ‘demir perde’ ise yabancı yatırımcıları 'sat' tuşuna bastıran başlıca nedenler arasında, hatta muhtemelen en başta. Çin hissesi tutmanın risk katsayısında köklü değişimler var.
Pekin yönetiminin Moskova’ya silah ve mühimmat tedarik etme ihtimali yaptırım korkusunu beraberinde getiriyor. Rusya’ya yönelik yaptırımların şirketlerce delinme ihtimali de yine hisse yatırımcılarının korkulu rüyası. Zira yaptırımlara aykırı hareket eden herhangi bir şirket dünya pazarı ve finans sisteminden bir gecede tecrit edilebilir.
Çin yaptırımlardan etkilenmek istemiyor
Yaptırım korkularının baş gösterdiği sırada Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin sözleri ise yatırımcıları ferahlatmaya yetmedi.
İspanyol mevkidaşıyla görüşen Bakan Wang, "Çin bu krizin tarafı değil, yaptırımlardan etkilenmek de istemeyiz" dedi. Kritik ifadeler satışları durdurmaya yetmemekle birlikte, Çin yönetiminin Rusya’ya yardım konusuna son derece büyük ihtiyatla yaklaşacağına işaret ediyor.
Çinli yetkililer silah ve mühimmat talebi iddiasını da süratle yalanladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü söz konusu iddianın Amerikan dezenformasyonundan ibaret olduğunu söyledi.
Çin Merkez Bankası borçlanma maliyetlerini düşürmedi
Jeopolitik riskler nedeniyle diken üstünde duran yatırımcıları bu sabah ayrıca hayal kırıklığına uğratan ise Çin Merkez Bankası (PBOC) oldu.
PBOC açık piyasa işlemiyle bankalararası piyasayı fonladı, fakat borçlandırma maliyetlerinde düşüşe gitmedi. Analistler hisselerle birlikte eriyen güvenin tamiri için sembolik de olsa bir faiz indirimi bekliyordu.
PBOC her ayın 15’inde 1 yıl vadeli borçlandırma penceresi açıyor, MLF şeklinde kısaltılan mekanizma fonlama maliyetlerinin başlıca göstergesi kabul ediliyor.
Çin'de Omikron endişesi
Çin’in pandeminin başlarında tamamen bastırdığı salgının yeniden baş gösterme ihtimali yükseldi, zira günlük vaka sayıları son iki yılın rekor seviyelerine hızla tırmanıyor.
Bugün açıklanan verilere göre günlük vaka sayısı 5000’i aşmış durumda, sayı geçen hafta cuma günü bin eşiğini aşarak 2020 yılı Şubat ayından beri ilk kez üç haneyi görmüştü. Omikron kaynaklı vakaların yayılmasından endişe ediliyor.
Diğer taraftan Çin hükümetinin sıfır tolerans politikasında köklü değişikliğe gitmeyeceğine inanılıyor.
Nitekim teknolojinin kalbi Shenzhen kentinde tam kapanma önlemleri devrede. Ülkenin en büyük otomotiv ve batarya üreticileri arasında yer alan BYD tesisleri üretime ara verdi. Foxconn’un iPhone yaptığı iki kampüste de üretim durdu.
Shenzhen kentinin yer aldığı Guangdong eyaletinin gayrı safi hasılası 2021 yılında 2 trilyon dolara yakındı. Eyalet ekonomisi Güney Kore veya İspanya’yla bol ölçüşecek ölçekte.
Dünyanın en kalabalık ülkesinde kapanan tek şehir Shenzhen değil. Jilin eyaletine giriş çıkışlar da askıya alınmış durumda.
Jilin ağır sanayi bölgesi, 25 milyon dolayındaki oto üretiminin yüzde 11’ini tek başına gerçekleştiriyor. Dünyanın en büyük iki otomotiv ürecisi Toyota ve VW’in bölgede fabrikaları bulunuyor, tesisler üretime ara vermiş durumda.
Diğer kentleri de kapsama alanına alabilecek kapanmalar özellikle sanayi ve imalat sektöründe faaliyet gösteren şirketler için risk kaynağı.
Çin'de dev şirketler Washington-Pekin arasında çapraz ateşte
Çin hisselerindeki düşüş Alibaba kurucusu Jack Ma’nın sarf ettiği, "Sistem değişmezse biz değiştireceğiz" sözleriyle tetiklenmişti. Çin lideri Şi’yi kızdıran sözlerin ardından büyük sermaye grupları üzerinde denetim ve düzenleme hamleleri görülmemiş dozlara ulaştı. Ardı arkası kesilmeyen hamleler uzun süre sabırla bekleyen yatırımcıları bezdirecek kadar uzadı.
Diğer tarafta ise Washington yer alıyor, Rusya meselesinden bağımsız özel yaptırım olasılığı yabancı yatırımcılar için görmezden gelinemeyecek seviyede, olasılıklar arasında kottan çıkarılma öne çıkıyor.
Bu bağlamda Çin devleri bir nevi çapraz ateşte kalmış durumda. İşin ilginç yanı, Pekin yöneminin de kendi şirketlerini New York borsalarında görmek istemiyor oluşu ya da en azından şirketlerini korumak hususunda gönülsüz davranması.