Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK yönetim kurulu üyeleri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci görüşmesini gerçekleştirirken, tespit, öneri ve taleplerini kamuoyuyla paylaşmak için DİSK'in Beşiktaş'taki genel merkezinde basın açıklaması yaptı.
Asgari ücret belirlenirken en düşük ücret değil, ortalama ücretin dikkate alındığını belirten Çerkezoğlu, "AB ülkelerinde asgari ücret civarında bir ücret ile çalışanların oranı ortalama yüzde 4 iken, bu oran ülkemizde yüzde 50 civarındadır" dedi.
TÜİK'in 2022 araştırma verisine göre, en yoksul yüzde 20'nin gelirinin üçte ikisinin kiraya ve gıda harcamalarına gittiğini, Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin Mayıs 2023 araştırmasına göre ise açlık sınırının 10 bin 72, yoksulluk sınırının da 34 bin 838 lira olduğunu aktaran Çerkezoğlu, "Türkiye'de ortalama ücretleri bu rakamlarla karşılaştırdığımızda bir kez daha vurgulamak isteriz ki asgari ücret milyonların meselesidir" diye konuştu.
Kamu ve özel sektör arasındaki ücret farkının eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkati çeken Çerkezoğlu, "Türkiye'de sendikalaşmanın baskı altına alınması, toplu pazarlık kapsamının daraltılması ve grevlerin yasaklanması sonucunda, özel sektörde asgari ücretle çalışanların oranı hızla yükselmektedir" ifadelerini kullandı.
Sendikalaşma ve grev hakkı önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Çerkezoğlu, şu önerileri sundu:
"Teşmil yoluyla toplu iş sözleşmelerinin kapsamı genişletilmelidir. Asgari ücret tespitinde gerçek enflasyon ve ekonomik büyüme ile geçim şartları, işçinin sadece kendisinin değil ailesiyle beraber geçiminin sağlanmasını söyleyen uluslararası standartlar göz önüne alınmalıdır. Asgari ücret belirlenirken bir evde iki kişinin çalışması halinde o eve yoksulluk sınırının üstünde gelir girmesi güvence altına alınmalıdır. Kamu işçileri ve özel sektör işçileri arasındaki ücret farkları ortadan kaldırılmalıdır."
"Gerçek enflasyon kadar artış"
Çerkezoğlu, "DİSK'in talebi, enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücretin ve bütün ücretlerin yılda dört kez güncellenmesidir. Bu kadar yüksek enflasyonun olduğu, alım gücünün hızla düştüğü bu süreçte gereklidir. Hepimiz yaşayarak görüyoruz ki asgari ücrete yapılan zamlar 1-3 ay içerisinde uçup gidiyor. Ocak ayında yüzde ellinin üzerinde bir artış yapıldı ama belirlenen asgari ücret hızla daha yılın üçüncü ayında açlık sınırının bile altına gerilemiş oldu" ifadelerini kullandı.