Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Ekonomi alanındaki "torba" teklif, Plan ve Bütçe Komisyonunda

Ekonomi alanındaki "torba" teklif, Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, zamanla Türkiye'nin en karlı anonim şirketi haline gelen Merkez Bankasının yıllık karını dağıtmamasının yüksek maliyetli sorunlara yol açtığını belirterek, "Yedek akçe devri, Merkez Bankası tarafından para basılması anlamına gelmiyor." dedi

Giriş: 10 Temmuz 2019, Çarşamba 17:08
Güncelleme: 10 Temmuz 2019, Çarşamba 17:08

Savaş ve AK Parti'li milletvekillerinin imzasını taşıyan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başladı.

Savaş, teklif sahibi olarak düzenleme hakkında komisyona bilgi verdi.

Teklifin ekonomi, finans, kamu maliyesi, sosyal güvenlik, kamu-özel iş birliği, enerji ve diğer alanları ilgilendiren 32 maddeden oluştuğunu anımsatan Savaş, 15 kanunda değişiklik yapıldığını söyledi.

Teklifte yer alan ana başlıklarda hedefledikleri durumun, ekonominin iç dengelerinde durağanlaşan kaynakları harekete geçirerek sağlıklı bir ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilmek olduğunu belirten Savaş, teklifle yeni enstrümanlar devreye sokularak, ekonomide yaşanan olumsuzlukların bertaraf edilmesinin amaçlandığını dile getirdi.

Bankalardaki sorunlu kredilerde yaşanan artış nedeniyle sorunlu kredilerin yapılandırılmasının teklif edildiğine işaret eden Savaş, kredi vadelerinin uzaması, nakit akışlarının vadeye uygun hale getirilmesi sonucunda firmaların yeniden katma değer sağlayacak olmasının hem bankaların hem de firmaların bilançolarını düzelteceğini, bu sayede üretimin, yatırımın, ihracatın, ticaretin ve istihdamın sürdürülebilir büyümenin en önemli unsuru olacağını vurguladı.

Bu döngüyü tersine çevirmek için yapılması gerekenlerin, tıkanan kredi kanalının tekrar açılması olduğunu dile getiren Savaş, bankaların aktifinde bulunan sorunlu kredilerin hızlı ve etkin şekilde çözümlenmesi, yapılandırılabilecek olanların yapılandırılması, diğerlerinin ise hızla tasfiye edilmesi gerektiğini anlattı.

Kredi kanalını tekrar çalıştırmak için bankaları mali anlamda daha dirençli hale getirmenin yanında finansal yeniden yapılandırmalar yoluyla aktif kalitesini yükseltmek gerektiğinin altını çizen Savaş, şöyle devam etti:

"Bu çerçevede kredi kanalında son 1 yıl içerisinde görülen tıkanıklığı açmak için bir yandan bankaların mali yapısını güçlendirecek tedbirler alınırken diğer yandan yeniden yapılandırmaları yasal ve kurumsal bir çerçeveye oturtarak, bazı vergi istisnalarıyla teşvik etmek gerekmektedir. Bu çerçevede hazırladığımız kanun teklifiyle, bankalara 2 yıl süreyle finansal yeniden yapılandırma imkanı sağlanmakta, Sayın Cumhurbaşkanımıza 2 yıl daha bu süreyi uzatma yetkisi verilmektedir. Söz konusu düzenlemelerle ulusal ve uluslararası konjonktür kaynaklı makro ekonomik gelişmeler dolayısıyla reel sektörde ortaya çıkabilecek finansal sorunların çözümlenmesini, yapılandırma programlarını içeren bir uzlaşı platformu oluşturarak, finansal güçlük yaşayan borçlu firmalara ödeme gücü kazandırılmasını, bu suretle katma değer yaratmaya ve istihdam oluşturmaya devam etmelerini amaçlamaktayız."

Mustafa Savaş, sıkça değişen piyasa koşullarını da dikkate alarak, zorunlu karşılık oranlarının belirlenmesinde, mali kuruluşların bilanço içi veya dışı uygun görülen kalemlerinde meydana gelen değişikliklerin dikkate alındığı düzenlemeler yaptıklarını aktardı.

- "En çok kar eden anonim şirket"

Savaş, teklifle öne çıkan bir başka önemli düzenlemenin de Merkez Bankasında biriken ihtiyat akçelerinin Hazineye devri olduğunu anımsattı.

Konuya ilişkin tarihsel geçmişe bakıldığında Merkez Bankasının sadece 3 yıl zarar ettiğine işaret eden Savaş, bunun dışında bankanın her yıl kar ettiğini, son yıllarda Türkiye'nin en çok kar eden anonim şirketi olduğunu kaydetti.

Zamanla ülkenin en karlı anonim şirketi haline gelen Merkez Bankasının yıllık karını dağıtmamasının, yüksek maliyetli sorunlara yol açtığına dikkati çeken Savaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunu iki kalemle özetlemek gerekirse, Hazineye devredilmeyen her türlü kar, dağıtılmayan kar tutarı kadar ek borçlanma oluşturduğu için iç borçlanma faizlerinin aynı oranda yapay şekilde yüksek kalmasına yol açmaktadır. Merkez Bankası karı, son tahlilde piyasadan çekilen paradır. Kar ne kadar yüksek ise o kadar yüksek miktarda piyasa fonlama ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Son günlerde kamuoyunun gündemini sıkça meşgul eden bir konu olarak yedek akçe devrinin, Merkez Bankası tarafından para basılması anlamına gelmediğini ifade etmek gerekmektedir.

Yedek akçe politikalarında diğer ülke örneklerine gelince, uygulamanın her ülkenin takip ettiği bir genel kural olmadığı gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Kanada, Meksika ve Çin merkez bankaları karlarının yüzde 100'ünü, Polonya yüzde 98 seviyesindeki tutarını, Güney Kore ve Güney Afrika ise karının yüzde 90 seviyesini Hazineye aktarıyor. Hindistan'da ise karın yüzde kaçını devredeceğine merkez bankası karar veriyor ancak Hindistan hükümeti bu kararı devre dışı bırakan ikinci bir karar alabilmekte, son durumda hükümet asıl karar verici olmaktadır. İhtiyat akçesi düzenlemesiyle kar dağıtımının dünya örnekleriyle uyumlu hale gelmesi sağlanmaktadır."

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan, kanun teklifi için 28 kamu kurum ve kuruluşu ile 27 sivil toplum örgütünü komisyona davet ettiklerini söyledi.

Elvan, 11. Kalkınma Planı'nın, komisyondaki görüşmelerinin 16 Temmuz Salı günü yapılacağını bildirdi.

Teklifin tümü üzerinde görüşmeler devam ediyor.

AA