Ergün: MB'nin aldığı önlemlerin yatırım üzerinde olumsuz etkisi olmaz
-
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Merkez Bankasının aldığı önlemlerin yatırım üzerinde olumsuz etkisi olmayacağını söyledi

ANKARA (A.A) - 30.12.2010 - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Merkez Bankasının son dönemde iç talebi daraltmaya yönelik aldığı tedbirlerin olası etkilerini değerlendirirken, bu önlemlerin yatırım ve üretim üzerinde olumsuz etkilerinin olmayacağını, bu tedbirlerle hem iç pazarların hem de finans sektörünün daha sağlıklı bir şekilde büyüyeceğini söyledi.
Bakan Ergün, bakanlıkta düzenlenen kahvaltılı toplantıda, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldi. Buradaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergün, Merkez Bankasının son dönemde iç talebi daraltmaya yönelik olarak aldığı tedbirlerin yatırım ve üretim üzerindeki etkilerinin ne olacağının sorulması üzerine, ''Merkez Bankasının almış olduğu önlemlerin yatırım ve üretim üzerinde olumsuz etkisi olmaz'' dedi.
Bu tedbirlerin hem iç tüketimdeki düzenli artışın hem de dış pazarlara yönelik düzenli bir artışın sürmesi için işe yarayacağını anlatan Ergün, bu tedbirlerin ''iç tüketimi de regüle eden, yatırımları ve ihracatı da dikkate alan bir yaklaşım'' içinde hazırlandığını bildirdi.
Ergün, 2011 yılında hem iç pazarların daha sağlıklı bir şekilde gelişeceğini hem finans sektörünün daha sağlıklı bir şekilde büyümesini devam ettireceğini hem de Türkiye'nin dış pazarlara açılımı konusunda önemli hamleleri olacağını belirterek, söz konusu tedbirlerin bütün bunların sağlanmasına yardımcı olacağını kaydetti.
Ergün, akaryakıt fiyatlarının yüksekliğine işaret edilerek, bu konuda birşey yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine de, ekonomide sıkışık bir tablo ortaya çıktığında toplanıp birtakım yeni tedbirler aldıklarını söyledi. Bu tedbirlere örnek olarak; piyasaların krizin etkilerini hissetmeye başladığı dönemde otomotivde, beyaz eşyada ve mobilyada yaptıklarını, vergi indirimlerini ve istihdama ilişkin olarak aldıkları önlemleri hatırlatan Ergün, ''Yarın, öbür gün akaryakıt fiyatlarının ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olacağını görürsek ve düşünürsek bir araya geliriz, konuyu değerlendiririz ama bugün itibariyle böyle bir tablo yok, böyle birşey konuşulmuş da değil'' dedi.
-ENERJİDE 1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE YATIRIM GELİYOR-
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, Çin'den bazı otomotiv üreticilerinin, bir süredir Türkiye'de yatırım yapmak istedikleri hatırlatılarak, 2011 yılında bu yatırımların hayata geçirilip geçirilmeyeceğinin sorulması üzerine de şunları kaydetti:
''Pek çok alanda yatırım planı var. Otomobil yatırımları için de plan yapanlar var. O planların önemli bir bölümünün 2011 yılı içinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Hele 2011'in ikinci yarısından sonra bu yatırımlar daha da artacaktır. Nihayetinde seçim atmosferinde bazı yatırımlarI, seçim sonrasına bırakabilir yatırımcılar. Çinliler sadece otomobil de düşünmüyorlar başka alanlarda da yatırımlar var. Mesela; ABD'den, Kore'den değişik sektörlerde yatırım yapmayı düşünenler var.
Enerji sektöründe bir yatırım var. 1 milyar doların üzerinde bu yatırım. Adamlar son hesaplarını yapıyorlar. Paslanmaz çelikle alakalı 300 milyon doları aşkın bir yatırımı başlatacak bir firma var. Yine 1 milimlik 1,5 milimlik ince saçlarla ilgili bir teknolojik yatırımı planlayan, 500 milyon doların üzerinde bir yatırımla yeni bir teknolojiyi getirmeye çalışan bir firma var. Sadece 2 gün içinde konuştuğumuz firmalar bunlar. Bunun gibi 2011 yılında çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcının yatırımlarını hızlandıracağını düşünüyorum.''
Bakan Ergün, bir gazetecinin, kamuda yerli malının kullanımının teşviki kapsamında belediyelere özel bir uyarısının olup olmayacağını ilişkin sorusuna da, Belediyelerin de nihayetinde kamu kurumu olduklarını, kamu kaynağı kullandıklarını, aynı zamanda da tüketici olduklarını söyledi.
Belediyelerin tükettikleri ürünlerin, yatırım yaparken kullandıkları ürünlerin Türkiye'de üretilen ürünler olmasına dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Ergün, ''Bu dikkatsizlikleri zaman zaman biz de görüyoruz. Mesela bir belediyenin sınırları içinde dünyanın 50 ülkesine ihraç edilen iş makinesi üretimi yapılıyor ama daha o belediye kendi sınırları içinde üretilen ve dünyanın 50 ülkesine ihraç edilen bu iş makinelerinden 1 tane almamış, ithal iş makineleri alıyor... Otobüs fabrikası var belediye sınırları içinde ve dünyanın birçok ülkesine otobüs ihraç ediyor, yine o belediye de bir tane otobüs alıp da servise koymuş değil. Böyle şey olur mu?''
Bunların herkes tarafından eleştirilmesi gerektiğini belirten Ergün, gazetecilere de ''Türkiye'de eleştirilecek o kadar şey var ki bazen siz onları görmüyorsunuz başka lüzumsuz işleri görüyorsunuz. Bunları çıkartın meydana hep beraber eleştirelim ve desinler ki (yanlış yaptık düzeltelim)'' diye konuştu.
-REFERANDUM-SEÇİM BAĞLANTISI-
Bakan Ergün, bir gazetecinin ''Daha önce (referandum sonuçlarını seçim sonuçlarıyla bağdaştırmayacağınızı) söylemiştiniz ama bugün görüyoruz ki bunu bir siyasi sonuç olarak görmüşsünüz'' şeklindeki yorumuna cevaben de, sözlerinin arkasında olduğunu, referandum sonuçlarını siyasi açıdan yüzde 58'lik oy oranı olarak yorumlamadıklarını, ''başka siyasi partilerin Türkiye'deki değişime destek veren seçmenleri bulunduğu, ülkenin reformlara, yeniliklere destek veren bir zeminde ilerlediği'' şeklinde değerlendirdiklerini vurguladı.
Ergün, bir başka soru üzerine, KOSGEB desteklerinden yararlanma sonuçlarını içeren bir çalışma yaptıklarını ve şu anda bununla ilgili raporun yazılmakta olduğunu söyledi.
Tekno Girişim Sermayesi kullanan girişimcilerin ürünlerini nasıl ticarileştirdiklerine ilişkin bir soruyu da Ergün, ''Bu 180 teknogirişimciyi Çırağan Otelinde Türkiye'nin ilk 500'ündeki bazı firmalarla buluşturduk. Onların projelerini bunlara tanıttık. Bir kısmı kontak kurdular, şimdi birlikte iş yapanlar var ama onun dışında değişik atmosferlerde başka firmalarda da bir araya gelenler var'' dedi.
Teknogirişimcilerden bazılarını uluslararası piyasalara açmak için Silikon Vadisi'ne göndermeyi planladıklarını da bildiren Ergün, bu teknogirişimcilerin 3 ay boyunca vadide kalacaklarını hem projelerini, yazılımlarını geliştireceklerini hem de projelerini Silikon Vadisi'ndeki panellerde, birtakım platformlarda dünya piyasalarındaki büyük firmalara tanıtacaklarını söyledi.
-''DIŞ POLİTİKA YÜKÜ''-
Sanayi ve Ticaret Bakanı, Ergenekon davası, terör olayları ve Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinin ekonomiye yansımalarına dikkat çekilerek, 2011'de ülkede siyasi ve ekonomik istikrara yansıyacak gelişmeler olup olmadığının sorulması üzerine de şunları söyledi:
''2011 yılında Türkiye'de siyasi istikrarı ve ekonomik istikrarı tehdit edecek bir siyasi ve ekonomik gelişme bugün itibariyle görünmüyor. Yaşanan terör olayları hepimizin canını sıkıyor ama bunların en önemli etkisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki yatırımların önüne geçiyor olmasıdır. Türkiye terör meselesini bertaraf ettiğinde Güney Doğu ve Doğu Anadolu büyük bir sıçrama yapacak potansiyele sahiptir. Bu potansiyeli harekete geçirmemizde en büyük zorluk terör olaylarının ortaya çıkardığı zorluktur.
2011 yılında inanıyorum ki Türkiye'nin demokratikleşmesi, hukuk devleti, özgürlükler alanında atmış olacağı adımlar, Türkiye'de her türlü konunun rahatça konuşulabileceği demokratik bir zeminin bulunması, bu meseleleri bertaraf etmemizi kolaylaştıracak.
Dış politika konusunda ise Türkiye hem AB sürecini devam ettiriyor hem de komşularıyla ilişkilerini düzelten dış politikasını sürdürüyor. İsrail ile olan ilişkilerdeki birtakım sorunların Türkiye'nin diğer dış politika konularına veya ekonomik ilişkilerine olumsuz etki yapacağını düşünmüyorum. O konu Türkiye'nin çok haklı olduğu bir konu ve haklılığını da dünyanın her yerinde rahatlıkla anlatabildiği bir konudur. Kıbrıs konusu da böyleydi. Çok uzun yıllar Kıbrıs konusu her yerde Türkiye'nin karşısına çıkan bir yük olarak üzerimizde taşımak zorunda olduğumuz bir konuydu ama 2004 yılındaki referandumdan bu yana Türkiye Kıbrıs konusunda çok haklı bir pozisyona geçmiştir. Hem Avrupa'da hem dünyanın başka yerlerinde Kıbrıs konusu gündeme geldiğinde Türkiye ne kadar haklı olduğunu ortaya koyabilmektedir. Onlar artık üzerimizdeki dış politika yükü olarak veya karşımıza ekonomik bir engel olarak çıkma özelliğini büyük ölçüde kaybetmiş olan konulardan. Hem içerdeki hem dışardaki siyasi gelişmelerin, Türkiye ekonomisinde olumsuz etkiler meydana getirecek bir nitelik taşımadığını söyleyebilirim.''