Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Haberler Ergün: Sanayi Strateji Belgesi'ni 5 Ocak'ta açıklayacağız

Ergün: Sanayi Strateji Belgesi'ni 5 Ocak'ta açıklayacağız

  • Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 5 Ocak tarihinde, bakanlık olarak hazırladıkları Sanayi Strateji Belgesi'ni kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti

Giriş: 30 Aralık 2010, Perşembe 16:55
Güncelleme: 30 Aralık 2010, Perşembe 16:55

ANKARA (A.A) - 30.12.2010 - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 5 Ocak tarihinde, bakanlık olarak hazırladıkları Sanayi Strateji Belgesi'ni kamuoyuyla paylaşacaklarını, 6 Ocak'ta ise Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sundukları sektörel strateji belgelerini harekete geçireceklerini bildirdi.

Bakan Ergün, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bakanlıkta yaptığı kahvaltılı toplantıda, 2010 yılını değerlendirdi ve 2011 yılına ilişkin öngörülerini paylaşarak, bakanlığının yaptığı çalışmaları anlattı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TÜSİAD, TUSKON, ASKON, MÜSİAD, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Sanayi ve Ticaret Odaları ve bütün ilgili kurum, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının 5 Ocak'ta katılacağı bir toplantıda, hazırladıkları Sanayi Strateji belgesini paylaşacaklarını bildirdi. Ergün, söz konusu belgenin daha önce Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu, Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak da çıktığını hatırlattı.

Belgedeki vizyonlarının, Türkiye'yi ileri teknoloji ürünlerinde Avrasya'nın üretim ve teknoloji merkezi haline getirmek olduğunu belirten Ergün, bunun için alt kategorilerde de bazı hedefler, bazı yatay politika alanları belirlediklerini bildirdi. Bu politika alanlarıyla birlikte 72 tane de eylem belirlediklerini ifade eden Ergün, bunların bir kısmını bakanlıkların gerçekleştireceğini, bu konuda herkesin görev ve sorumluluğu, o eylemleri ne zaman ve ne şekilde sonuçlandıracaklarının belli olduğunu söyledi. Sanayi Strateji Belgesi'ndeki eylemlerin 2011-2014 dönemini kapsadığını anımsatan Ergün, 2014'den sonraki adımlar için yeni eylem planları hazırlanacağını söyledi.

Türkiye'nin teknolojide henüz olması gereken yerde olmadığını, düşük teknolojilerden orta teknolojilere doğru yoğun bir değişimin Türk sanayisinde var olduğunu belirten Ergün, ''Henüz ileri teknolojili ürünlerin üretim ve ihracat içerisindeki payı yüzde 5'ler seviyesinde. Bunu yüzde 20'lerin üzerine çıkartmamız gerekiyor'' dedi.

Bunun için Ar-Ge, inovasyon, markalaşma, tarım ve yeniliklere önem verilmesi gerektiğini belirten Ergün, bu konuda atılan adımlar bulunduğunu, bunlardan birisinin Türkiye'nin mutlaka hem sayı hem nitelik olarak teknoparklarda iş yapan şirket sayısı, araştırma sayısı ve teknopark sayısını artırmak olduğunu kaydetti.

KOBİ'lerin işletme ömrünün uzatılması gerektiğine de vurgu yapan Ergün, 2011 itibariyle verecekleri desteklerin ağırlıklı bölümünü bunun oluşturacağını söyledi. 100 yıldır kesintisiz piyasada olan işletmelerle ilgili de bir çalışma yaptıklarını da belirten Ergün, ancak Türkiye'de bazı işletmelerin ömrünün adeta bebek ölümleri gibi 4-5 yılla sınırlı olduğunu anlattı. Türkiye'de piyasaya çok hızlı giren ve çıkan işletmelerin işletme ömrünü düşürdüğünü belirten Ergün, 1920'li yıllarda Türkiye'de ortalama ömrün 50'lerde bile olmadığını ancak alınan önlemlerle şimdi ortalama ömrün 70'lere uzadığını kaydetti. İşletmelerin nerede nasıl öldüklerine ilişkin saha araştırmalarına 2011'de odaklanacaklarını belirten Ergün, işletmelerin ömrünü uzatacak, sağlıklı yaşamalarını sağlayacak destek modellerini hayata geçirdiklerini ifade etti.

-SEKTÖREL STRATEJİ BELGELERİ 6 OCAK'TA EKK'DA-

Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sundukları sektörel strateji belgelerini 6 Ocak 2011 tarihinde harekete geçireceklerini belirten Ergün, şunları kaydetti:

''6 Ocak'da EKK'da otomotiv ve makine sektörlerinin strateji belgelerini yine sektör temsilcileri ve EKK'daki arkadaşlarla birlikte ele alacağız. Ondan sonra da Demirçelik, Kimya Sektör Strateji Belgelerini ele alacağız. Elektrik, Elektronik ve Seramik sektörlerinin strateji belgeleri arkasından gelecek. 2011 yılında da sektörlere ait strateji belgeleri hazırlanmaya devam edilecek. Ve hem ana sanayi strateji belgesiyle beraber sektör stratejilerini oluşturan eylem planlarını oluşturan hangi sektör için hangi zamanda ne adımın atılması gerektiğini orada bir kez daha görmüş olacağız.''

Ergün, 2010 yılının dünyadaki birçok ülkeye kıyasla ekonomik anlamda iyi bir yıl olduğunu, makro ekonomik göstergelerde belirlenen hedeflerin olumlu yönde aşıldığını söyledi. Bu gelişmelerin temelinde ekonomik ve siyasi istikrar ile güven ortamının yattığını vurgulayan Ergün, ''2010 yılına baktığımızda ortaya konulan bütün hedefleri yakalamış ve hatta aşmış bir Türkiye manzarası görüyoruz. Yıl sonunda bizi yüzde 7,5'in de üzerinde belki 8'e yaklaşan bir büyüme rakamı bekliyoruz'' dedi. Ergün, makro ekonomide görülen bu olumlu performansın 2011 yılında da devam edeceğini belirtti.

-2023 VİZYONU-

Türkiye'nin 2023 vizyonuna da değinen Bakan Ergün, bütün kesimler tarafından da paylaşılan bir vizyonun başarılabileceğini, ihracatta 500 milyar doların, kişi başına milli gelirde 25 bin doların, yüzde 5'ler seviyesine çekilmiş bir işsizliğin sağlanması yönünde adımlar atıldığında ve tüm bunlar yapılırken siyasi ve ekonomik istikrarın, güven ortamının korunması halinde 2023 hedeflerine ulaşmamak için bir neden bulunmadığına işaret etti.

Siyasi ve ekonomik güven ve istikrar ortamının korunacağına inandıklarını, buna dair önemli işaretlerden birisini referandumda gördüklerini ifade eden Ergün, şunları kaydetti:

''Toplum referandumdaki değişiklikleri bir reform olarak algıladı ve yüzde 58'lik bir (evet) oyuyla destek verdi. O gün şöyle bir tablo ortaya çıkmıştı; demek ki önümüzdeki süreç hem reformların hem de siyasi istikrarın korunacağı bir süreçtir. 2011 yılındaki seçimler ne olacak? diye bir soru sorulduğunda kimsenin kafası bulanık değil. 2011 seçimlerinin sonuçları Türkiye'de siyasi istikrarın devam edeceğine dair işaretleri vermiş oldu. Herkes de bu sonucu aşağı yukarı satın almış oldu.

Önümüzdeki seçimler Türkiye açısından siyasi istikrarı devam ettirecek olan bir tabloyu önümüze koyacak. 2011 seçimleri (seçim var) diye bir seçim ekonomisinin uygulanacağına dair işareti bize vermiyor. 2011 bütçe rakamlarına baktığımızda dengeli, ekonomik istikrarı gözeten, harcama disiplinine sahip ve hedefleri tutturacak olan bir bütçe görüyoruz. 2011 yılı için makro ekonomik hedefler açısından bir istikrarsızlık beklentisi görünmüyor, bütçe rakamları bunu gösteriyor. (Seçim çalışmalarında hükümet mali disiplini bir kenara koyar, popülizm yapar mı?) yapmaz, şimdiye kadar da yapmadı. Bugün de yapmayacağını açık açık her aktörüyle ortaya koyuyor. Bir mali disiplinsizlik işareti ve popülizm sayılacak adımlar atılmayacağına dair herkes güvence vermektedir. Biz mali disiplinden hiç taviz vermedik ve popülizm uygulamadık, yapılan harcamaların hepsi öngörülen rakamların içinde kaldı.''

Bu durumun 2023 hedeflerine varırken bütün ekonomik aktörlerin doğru adımlar atacağını da gösterdiğini ifade eden Ergün, Türkiye'nin bu hedeflere sadece kamu kesimiyle varmasının söz konusu olamayacağını, özel sektörün bu hedeflere varmada ''1 numaralı aktör'' olacağını kaydetti.

Ergün, kamu kesiminin de özel sektöre siyasi istikrar ve güven ortamı sağlayan bir aktör olarak çalışmalarını sürdüreceğini, özel sektörün ihracat, üretim, yatırım, istihdam, Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji kabiliyetini artıran adımları atacaklarını bildirdi.