Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Fed sonrası tahvil ve dolar için hangi kurum hangi tahmini yaptı?

Fed sonrası tahvil ve dolar için hangi kurum hangi tahmini yaptı?

Fed cephesinden gelen mesajlar ABD tahvil getirileri ve dolarda yükselişi beraberinde getirdi. Tahvil ve dolar tarafında yaşanan tepkinin ardından kurumlar beklentilerini gözden geçirdi.

Giriş: 17 Haziran 2021, Perşembe 08:28
Güncelleme: 17 Haziran 2021, Perşembe 08:29

Fed yetkililerinin projeksiyonlarında sürpriz bir şekilde 2023’te iki faiz artışı öngörüldü. Çeyreklik projeksiyonlar 18 üyenin 13’ünün 2023 sonuna kadar en az bir faiz artışı öngördüğünü ortaya koydu. 11 üye 2023 sonuna kadar en az iki faiz artışı tahmin etti. Yedi üye 2022’de faiz artışı öngördü. Mart ayındaki projeksiyonlarda sadece dört üye 2022’de faiz artışı öngörüyordu.

Fed’in tahminlerinin beklenenden daha hızlı bir sıkılaşmaya işaret etmesi tahvil getirilerinden dolara kadar birçok varlık sınıfında öngörülerin yeniden şekillenmesine yol açtı.

İşte kurumların tahvil ve dolar tarafındaki tahminleri...

JPMorgan

JPMorgan Asset Management Küresel Piyasa Stratejisti Kerry Craig ABD Hazine tahvil getirilerinin bu yıl görece olarak kademeli şekilde artmasını beklediklerini dile getirdi.

PGIM

PGIM G10 Ekonomisti Ellen Gaske ve Baş Stratejisti Robert Tipp ekonomik toparlanma fiyatlaması ve Fed normalleşmesi beklentileri eşliğinde ABD tahvil getirilerinin bu yılın ortası gibi zirve yapmasını bekliyor.

Goldman Sachs

Goldman Sachs Stratejisti Zach Pandl zayıf dolar tahminlerini sürdürdüklerini, buna karşın tapering tartışmalarının dolar kısa pozisyonları için bir zorluk olacağı yorumunu yaptı.

TD Securities

Aralarında Priya Misra’nın da olduğu TD Securities stratejistleri ise “Fed’in süper şahin duruşu kısa vadede dolara destek verebilir. Yüksek faizlere düşük risk iştahının eşlik etmesi pozisyon sıkışması anlamına gelebilir” değerlendirmesini yaptı.

BlackRock

Taperingin olumsuz etki yaratmayacağını düşünenler de var. BlackRock CIO’su Rick Rieder, taperingin somut bir stres yaratmayacağını, aksine ısınan ekonomi ve yüksek enflasyon paradigmasının daha büyük risk olduğunu belirtti.