Bloomberght
Bloomberg HT Haberler JCR: Türkiye'nin büyüme dinamikleri kayba uğramadı

JCR: Türkiye'nin büyüme dinamiklerinin gücü kayba uğramadı

JCR Eurasia Başkanı Ökmen, "Türkiye'nin büyüme dinamiklerinin gücü yakın vadeli perspektifte herhangi bir kayba uğramamıştır" değerlendirmesini yaptı

Giriş: 05 Eylül 2016, Pazartesi 10:18
Güncelleme: 05 Eylül 2016, Pazartesi 10:21

Japon Kredi Derecelendirme Kuruluşu (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, yaptığı yazılı açıklamada, Türk ekonomisi açısından büyüme temposunda azalma olmakla birlikte, büyüme dinamiklerinin gücünün yakın vadeli perspektifte herhangi bir kayba uğramadığını bildirdi.

Ökmen "Ancak orta ve uzun vadede büyümenin devamlılığı makro politikaların başarısına endeksli hale gelmiştir." ifadesini kullandı.

BANKACILIK SEKTÖRÜ

Büyüme temposundaki azalmanın en önemli etkisinin bankaların sermaye tabanlarının azalması yönünde olacağını belirten Ökmen "Bankalar açısından kısa ve orta vade için refinansman riskini oldukça düşük görüyoruz. Zira kısa ve orta vadeli dış borçların çevrimi açısından sektör dövizli varlıkları sayesinde yeterli likiditeyi sağlayacak güce sahiptir" yorumunu yaptı.

Ökmen yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

"Ekonomi dışı saiklerle risk ve bilanço yönetimi bankaların sermaye tamponlarının zayıflamasına ve finansal piyasaların bozulmasına sebep olacaktır: Zira bankacılık sisteminin karlılığını ve risk yönetimini yeterince gözetmeyen ekonomi dışı saiklere dayalı yaklaşımlar mevcut konjonktürde bir yönetim şekli olarak özendirilmektedir.

Reel sektörün finansal esnekliğinin giderek azalıyor olması da bankacılık sektörünün varlık kalitesi üzerinde ciddi risk oluşturmaktadır.

Sermaye piyasalarında reel sektör firmalarına yönelik ilginin yeniden başlamış olması, bankacılık sektörünü ve piyasalardaki güven kaybını rahatlatıcı etki yapacaktır.

Sermaye piyasalarının reel sektöre yönelik tedirginliğinin azaldığı, özel sektör tahvillerinin yaratacağı göreceli yüksek getiri arayışlarının ve finans dışı kesimlerin borçlanma aracı ihraçlarının tekrar artmaya başlayacağı bir döneme girildiği görülmektedir. Yüksek getiri arayışlarına dayalı olarak, sermaye piyasalarında reel sektör borçlanmalarına duyulan ilginin tekrar canlanmaya başlayacak olması, finansal piyasalardaki fonlama tedirginliğinin hafifletilmesine önemli ölçüde yardımcı olacağını beklemekteyiz. Sermaye piyasalarının yeniden canlanmaya başlayacak olması reel sektörün bankacılık üzerinde yarattığı baskıyı da hafifletecektir. Finans dışı firmalar için sermaye piyasalarından fon temin edilmesinin tekrar başlayacak olması büyüme endişelerini ve yatırımcı algısını kısa dönem içerinde rahatlatıcı etki yapacaktır.