Advertisement
HABERLER ABONE OL

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Davos'ta basın toplantısı düzenledi. Davos ziyaretinin gayet başarılı geçtiğiniz belirten Bakan Albayrak, "Mayıs ayında Fransız mevkidaşımızı Türkiye'de ağırlayacağız. Muhtemelen ilk baharda Almanya seyahatimiz gerçekleşecek" dedi. Bütçe disiplinin devam edeceğini ifade eden Albayrak etkin, aktif ve stratejik bir hazinecilik ortaya koyacaklarını dile getirdi.

Bakan Albayrak'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Gayet başarılı bir Davos ziyareti gerçekleştirdik

Davos'ta küresel eko sistem açısından ortak hareket etmenin ne kadar hayati olduğu, Türkiye açısından bakıldığında özellikle 2018 yılında ve darbe başta olmak üzere, Irak ve Suriye'de yaşanan süreçlerin Türkiye'de oluşturduğu süreçlerin bertaraf edilmesi konusunda bir kez daha teyid edildiği, takdir edildiği gayet başarılı bir Davos ziyareti ziyareti gerçekleştirdik.

Birçok kişide şunu gördük ki, süreçlerden Türkiye'nin çok güçlü bir refleks göstererek başarılıbir şekilde bu politikalar doğrultusunda ne kadar olumlu başarılı bir setiyle karşı karşıya kaldık ve övgü aldık.

Siyasi olarak birçok ülke muhatabımız, mevkidaşımızla, Almanya, Rusya, Danimarka olsun birebir yüzyüze görüşme fırsatımız oldu.

Önümüzdeki Mayıs ayında Fransız mevkidaşımızı Türkiye'de ağırlayacağız.

Muhtemelen ilk baharda Almanya seyahatimiz gerçekleşecek.

Türkiye'nin içinden geçtiği tüm bu süreçlerde her geçen gün teker teker hayata geçirmesiyle bu güven ortamının makro ve mikroya yansıması açısından, Türkiye açısından, paydaşları açısından güçlü bir  döneme gireceğimizin altını çizebilirim.

ETKİN, AKTİF VE STRATEJİK BİR HAZİNECİLİK ORTAYA KOYACAĞIZ

Çok daha aktif bir hazinecilik ortaya koyacağız. Her kuruşu etkin bir şekilde kullanmak. Kur, para birimi, vadeyi çok daha etkin bir halde kullanılacak. Buna alışık olmayan bazı piyasa yorumcuları farklı şeylerle karşı karşıya kaldılar.

SON ÇEYREKTE FAİZ GİDERLERİNDE 3 MİLYAR TL TASARRUF ETTİK

Son çeyrekte bütçelediğimiz faiz giderlerinde 3 milyar TL'ye yakın bir gelir elde ettik. Kimse bizden reel ekonominin gerçeklerini, sanayi, endüstri, istihdam dengelerinden kopacak bir nakit akışı beklemesin.

Tamamen bütçe dengesi içerisinde etkin ve aktif nakit akışı içerisinde tamamen bütçe dengeleri içerisinde özellikle birikmiş para ödemeleri başta olmak üzere.

İktisadi hayatı çok güçlü bir şekilde takip etmek durumundayız.

Ekonomiyi çok rasyonel ve dengeli bir şekilde yönetmek durumundayız.

2019 ilk çeyreğinde birileri bütün algı oluşturmaya çalışmasına rağmen ikinci, üçüncü çeyrekte birçok beklentilerin aksine çok daha olumlu şekilde tamamlayıp, reel ekonomiyi ve büyüme hızını güçlü bir şekilde kapatacağız.

BÜTÇE DİSİPLİNİ DEVAM EDECEK

Bütçe disiplini Türkiye ekonomisinde devam edecek.

Piyasadaki güvenin tesis edilmesi açısından bütçe disiplini, güçlü bir tasarruf ve dengele çerçevesinde oturtulmuş.

Enflasyonda mücadelede yeni sistemin getirdiği çok güçlü yetkin ve etkin politikalarıyla attığımız adımlarla enflasyonda süreç etkin bir şekilde devam ediyor. Şubat ve Mart ayı bunun devamı olacaktır. Çok ciddi ve yakın bir takipteyiz.


Bazılarının ters köşe olduğu nokta burası; çok güçlü bir cevap verdi Türkiye reel ekonomiyle. En önemlisi müthiş bir ekonomik koordinasyon aklıyla hareket edilen bir süreçten bahsediyoruz.

İhracatçımızın önemli bir katkıda bulunduğu süreç, dramatik bir gereksiz ve lüks ithalatın karşısında ihracatın bunun karşısında yükselmesi ve cari açığın sert bir şekilde düştüğünü görüyoruz. Reel ekonomi bazlı, koordinasyon politikalarıyla birlikte cari ekonominin toparlanmasını görmeye başladık.

2019 BÜTÇESİNDE TEK SEFERLİK GELİR ÖNGÖRMEDİK

2019 bütçesi çok muhafazakar bir bütçe oldu. 2019'da büyüme, piyasa beklentileri, enerji fiyatı tahminleri, faiz maliyetlerinin oluşturacağı çok güçlü olacak. 2019 bütçesinin çok daha rahat bir bütçe olacağını öngörüyorum. Kurla alakalı dünyanın hiçbir ülkesinde bir tahminde bulunmasını beklemek doğru değil. Türkiye belki uzun yıllar kur konusunda stratejik akılla, çok büyük koordinasyonla stratejiler belirlemiş olabilir. Türkiye kaliteli büyüyecekse kurun ortaya koyduğu analiz edip çok stratejik bir akla sahip olmak zorunda. Kurun rekabetçi değil Türkiye reel ekonomisine etkisinin çok daha yakından gözetildiği bir şekilde olmalıdır."

ÖNCELİĞİMİZ HAZİNE BORÇLANMALARINDA MALİYETLERİ DÜŞÜRMEK

Farklı alternatiflerle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Bizim önceliğimiz Hazine'nin borçlanma stratejinde maliyetleri düşürmek, koordineli bir aklı ortaya koymak. Euro piyasaları, dolar piyasalarından tutun çok daha etkin bir süreci göreceğiz. Gerek dolar gerek TL borçlanmalarında bugüne kadar hak etmediğimiz bu maliyetleri ödeme açısından öyle çok daha rahat hareket etmeyeceğiz.

KDV İADELERİNDE ÖNCE RAKAMLARLA İLGİLİ BİR ÇALIŞMA YAPILMASI GEREKİYOR

Seçim ekonomisinden kasıt nedir bunu anlamak lazım. Bütçe içerisinde hareket ederek piyasa beklentisi açısından somut adımlar mı atıyorsunuz? Siyasi motivasyon açısından farklı beklentileri olan bir kesimin bilinçli bir kaşıması söz konusu. Piyasadaki iyileşme ne kadar hızlı ekonomi dinamikleri içerisinde bankacılık sektörünün nasıl efektif ve rahat bir yönetim anlayışı ortaya çıktı.

ORTAYA ÇIKAN RESİM İYİLEŞMENİN BEKLENENDEN FAZLA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR

Ocak ayı itibarıyla ortaya çıkan resim hakikaten bu iyileşmenin beklenenden çok daha önce olduğudur. Türkiye birçok kurumun, onun, şunun beklentisinin aksine çok daha kısa sürede bu süreci bertaraf ederek toparlanmayla realist bir sürece girdiğini gösteriyor. Hızla yol aldığımızı gösteriyor.

Piyasalardaki canlanmayla birlikte reel ekonominin hızlı toparlanacağını düşünüyoruz. 31 Mart'tan sonra artık seçimsiz bir  döneme gireceğiz. Çok daha etkin bir döneme gireceğiz. Küresel süreçlerin Türkiye'de daha etkin fırsata döndüğü bir dönem olacaktır. İnşallah güzel günler bizi bekliyor.

TOPLANTILARDAN DÖNMEDEN ETKİLERİNİ ALMAYA BAŞLADIK

Toplantılardan dönmeden etkilerini arkadaşlarımızdan almaya başladık. Son bir iki gündür piyasalara daha olumlu katkı yaparak olumlu etkisini görmeye başlayacağını düşünüyorum. Almanya ve Fransa'yla çok verimli ikili ilişkilerimiz oldu. Küresel süreçte yaşananları nasıl fırsata dönüştürürüz diye stratejik bir akılla bakıyor meseleye. Biz de aynı şekilde bakıyoruz.

Albayrak, Davos'taki temasları neticesinde Türkiye'ye yönelik yatırımların artıp artmayacağı yönündeki bir soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu kadarını söyleyeyim, toplantılardan daha dönmeden etkilerini arkadaşlardan almaya başladık. Sadece buradaki ziyaretimiz kapsamındaki sermaye girişi olsun, piyasalardaki hareketlenme olsun, pozitif etkisini, son bir iki gündür Türkiye'deki piyasalarda görüyoruz. Bu sürecin bunlara daha da olumlu katkı yaparak Borsalarımızda, sermaye piyasalarımızda ve bono piyasalarımızda olumlu etkisini görmeye başlayacağımızı düşünüyorum. Nitekim, nispeten başladı da."

Fransa Maliye Bakanı ve Almanya Ekonomi Bakanı ile yaptığı görüşmelere ilişkin ise Albayrak, her iki ülke bakanlarıyla da verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.

Albayrak, gerek Fransa ve Almanya'da yaşanan son dönemdeki gelişmeler, gerekse küreselleşme ikliminde korumacılığın arttığı bir dönemde ikili ilişkilerin çok daha etkin ve üst bir noktaya nasıl taşınabileceği konusunda somut birçok konuyu ele aldıklarını aktardı.

Çin ve Güney Kore ile ticarette Türkiye'nin 30 milyar dolar açığının olduğunun anımsatılması üzerine Albayrak, bu konuya ilişkin 2018'in son çeyreğinden itibaren çok yönlü bir çalışma başlattıklarını anımsattı.

Türkiye'nin bölgenin en stratejik ülkesi olduğunun altını çizen Bakan Albayrak, ülkenin Çin ve Güney Kore'ye karşı verdiği ticari açığın bu şekilde sürdürülmeyeceğini muhataplarına da ilettiklerini ve önümüzdeki dönemde çok daha farklı Güney Kore ve Çin politikası gözlemleneceği bildirdi.