Erdoğan açtığı davaları geri çekti
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Başbakan Erdoğan'ın seçim sırasında açtığı davaları geri çektiğini kaydetti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı 10, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye açtığı 3, DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek'e açtığı 1, gazeteciler Meriç Velidedeoğlu ve Ahmet Altan'a açtığı 1'er tazminat davasından feragat etti.
Genel seçimde milletvekili seçilen Erdoğan'ın avukatı Fatih Şahin, kişisel ''twitter'' hesabından yaptığı açıklamada, seçim döneminde, Başbakan Erdoğan adına, Kılıçdaroğlu'na 10, Bahçeli'ye 3, Zeybek'e 1, gazeteciler Velidedeoğlu ve Altan'a 1'er tazminat davası açıldığını anımsatarak, tüm bu tazminat davalarından feragat ettiklerini belirtti.
Şahin, ayrıca Ahmet Altan hakkında açılan ceza davasında da şikayetlerinden vazgeçtiklerini bildirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Sayın Başbakanımız, propaganda döneminde, seçim kampanyaları döneminde diğer siyasi parti liderlerinin kendisine yönelik kişilik haklarına saldırı anlamına gelebilecek sözlerinden dolayı davalar açtı, Sayın Kılıçdaroğlu'na, Sayın Bahçeli'ye, sayın Namık kemal Zeybek'e davalar açtı. Sayın Başbakanımız, balkon konuşmasındaki helalleşmenin hayata geçirilmiş somut bir yansıması olarak, bu davalarını geri çekti, şikayetini geri alıyor, davasından sarfınazar ediyor. Onlara açtığı tezmanit davalarını ya da diğer türlü davaları geri çekiyor'' dedi.
Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim gecesi yaptığı ''Balkon konuşması'' ile ilgili sorulan bir soru üzerine şunları söyledi:
''Sayın Başbakan, balkonda çok net mesaj verdi. Rakip takımların futbolcuları birbirlerine faul yapabilirler, zaman zaman birbirlerini isteyerek, istemeyerek incitebilirler, düşürebilirler. Birbirlerinin hatta sakatlanmasına yol açabilirler. Ama maç bitince eğer tokalaşabilirlerse, öpüşebilirlerse, formalarını değiştirebilirlerse bunun adı spor centilmenliğidir. Ben diyorum ki siyaset centilmenliğini de hayata geçirmemiz gerekiyor. Biz, 'rekabete evet ama nezaketten yoksun rekabete hayır' diyoruz. Yine aynı şekilde 'barış içinde yarış' olsun diyoruz. Fakat maalesef çok tatsız şeyler söylendi.
Sayın Başbakan'ın helalleşme lafının sözde kalmaması için bir adım daha belki atılması gerekiyordu. Dün onu Sayın Başbakanımızla da uzun boylu müzakere ettik ve Sayın Başbakanımız bir karara vardı. Sayın Başbakanımız, propaganda döneminde, seçim kampanyaları döneminde diğer siyasi parti liderlerinin kendisine yönelik kişilik haklarına saldırı anlamına gelebilecek sözlerinden dolayı davalar açtı, Sayın Kılıçdaroğlu'na, Sayın Bahçeli'ye, sayın Namık kemal Zeybek'e davalar açtı. Sayın Başbakanımız, balkon konuşmasındaki helalleşmenin hayata geçirilmiş somut bir yansıması olarak, bu davalarını geri çekti. Sayın Başbakanımız şikayetini geri alıyor, davasından sarfınazar ediyor. Onlara açtığı tazmanit davalarını ya da diğer türlü davaları geri çekiyor.''
Hüseyin Çelik, ''Bir de gazetecilere açılan davalar var. Ahmet Altan vesaire...'' denilmesi üzerine de, ''Sayın Başbakan, o davalardan da sarfınazar ediyor'' yanıtını verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetçilere ve gazetecilere açtığı davaları geri çekmesiyle ilgili, ''Sayın Başbakan, dün konuştuğumuzda hakikaten çok büyük olgunluk örneği gösterdi. Bizatihi kendisi bizleri çağırdı; 'arkadaşlar mademki helalleşmeden söz ediyoruz, hesaplaşma zamanı değil. Beyaz bir sayfa açıyoruz' dedi. Onun için bugün itibarıyla o davaları geri çekiyoruz'' diye konuştu.
TVNET televizyonunda canlı yayın konuğu olarak katıldığı programda, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtlayan Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetçi ve gazetecilere açtığı davalardan vazgeçtiğini açıklarken, ''Bizim şiarımız şudur; galipken zalim olmayacaksınız, mağlupken mazlum olmayacaksınız. Allah'a şükürler olsun biz hiç mağlup olmadık'' dedi.
İktidara geldikten sonra bu tür adımların atılmasının daha anlamlı olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:
''Diğer siyasi partiler ya da bu şekilde bize zaman zaman saldırmış, hakarete varan, kişilik haklarını zedelemiş bazı açıklamalarda bulunan, bazı ifadeler kullanmış olan köşe yazarlarıyla ilgili olarak da Sayın Başbakan böyle bir süreci başlatıyor. Bu aslında bir temiz sayfa açmaktır, bir beyaz sayfa açmaktır. Balkon konuşması balkonda kalmıyor.
Sayın Başbakan, ülkeyi yöneten bir lider olarak, sadece Türkiye'de değil, dünyada saygınlığı olan bir insan olarak, aslında dava açması en tabii hakkıdır. Daha önce de söyledim, iktidar kimsenin şamar oğlanı değildir. Sayın Başbakan'ın, bakanlarımızın devlet adamlığı hassasiyeti, bizim iktidar sorumluluğu içinde hareket etmemiz zaman zaman herkesin nazını çekmemiz, alttan almamız, bizim zaafımız olarak birileri tarafından yorumlanmamalıdır. Bu asla bir zaaf meselesi değildir. Zaman zaman çok sevdiğimiz gazeteci arkadaşlarımızın da bize sitemleri var. Eleştiriyorlar, eleştirsinler. En şiddetli eleştirilere biz açığız. İyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur. Dostlar birbirlerine aynadır ama bu ayna tümsek ayna, çukur ayna olmasın. İnsanları şekilden şekle dönüştüren ayna olmasın. Biz eleştiriye sonuna kadar tahammül ediyoruz. Hakaret olmadıktan sonra, kişilik haklarına saldırı olmadıktan sonra kesinlikle biz eleştiride varız.''
''Siz bu tür şeylerle muhatap olduğunuz zaman, bu sadece sizin kişiliğinizle sınırlı değil'' diyen Çelik, şunları söyledi:
''Sayın Başbakan, 21 milyondan fazla insanın oyunu almış bir kişidir. Bu kişilerin de onurunu ayaklar altına almamalısınız. Onların hissiyatına, duygularına da tercüman olmak durumundasınız. Dolayısıyla birileri size hakaret edecek, birileri sizin dilinizi kopartmaktan, birileri dişinizi sökmekten söz edecek, hatta daha da ileri giderek küfür anlamına gelebilecek sözler söyleyecek ama siz ona karşılık vermeyeceksiniz... Dediğim gibi, bu bir zaaf değil. Sayın Başbakan, dün konuştuğumuzda hakikaten çok büyük olgunluk örneği gösterdi. Bizatihi kendisi bizleri çağırdı. Dedi ki, 'Arkadaşlar mademki helalleşmeden söz ediyoruz, hesaplaşma zamanı değil. Beyaz bir sayfa açıyoruz' dedi. Onun için bugün itibarıyla o davaları geri çekiyoruz.
Yalnız, gazeteciler derken, Sayın Başbakan'ın şahsını, ailesini hedef alan ve çok galiz küfürlerin yer aldığı çok çirkin iftiraların yer aldığı bazı kitaplar var. Zaten bunların sanıklarının önemli bir kısmı şu veya bu davadan yargılanıyorlar. Onlar bunun istisnasıdır ama bir köşe yazarı kullandığı bir cümlede ileri gitmişse, hakikaten bizim zorumuza giden, kişilik haklarına saldırı olarak yorumladığımız bazı ifadeler kullanmışsa bu ve benzeri şeylerden dolayı açılan davaları da Sayın Başbakan sarfınazar etti.''
Halkın bir ayna olduğunu ve kimin küfrettiğini, kimin kimyasının bozulduğunu çok iyi bildiğini belirten Hüseyin Çelik, seçim sonuçlarının da ortada olduğunu ifade etti. Bu işi skorun belirlediğini ifade eden Çelik, maçın sonucunda galibin ve mağlubun belli olduğunu dile getirdi. Çelik, ''Biz galibiz diye ayağımız yerden kesilmiyor. Bize tevazu yakışır. Bu memleketteki basın bizim basınımızdır, yargı bizim yargımızdır, siyasi partiler bizim siyasi partilerimizdir. Biz bu ülkede birlikte yaşamaya mecbur değil, adeta mahkumuz'' dedi. Hüseyin Çelik, herkesin bu sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
-''GEÇMİŞE YÖNELİK AÇILAN DAVALARDAN DA SARFINAZAR EDİLİYOR''-
Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı 10 bin liralık tazminat davasını geri çekeceğini belirterek, ''Bu şu anlama gelmiyor, bundan sonra aynı şeyler devam ederse, 'Sayın Başbakan nasılsa sarfınazar ediyor. Dolayısıyla vur abalıya, biz tekrar Sayın Başbakan'a ve AK Parti mensuplarına, hükümete hakaret ederiz' anlamına gelmiyor. Bundan sonra rencide edici, kişilik haklarına saldırı, tahkir ve tezyif edici şeyler olursa bu bizim de, sayın Başbakan'ın da hukukta hakkını aramayacağı anlamına gelmez. Bundan sonra da olursa hukukla hakkınızı arayacaksınız. Umarız bu jest karşı tarafta da karşılık bulur'' diye konuştu.
''Geçmişteki tüm davalardan vaz mı geçiliyor? Yoksa sadece seçim sürecindeki davalardan mı vazgeçiliyor'' sorusu üzerine Çelik, ''Geçmişe yönelik açılan davalardan da sarfınazar ediliyor ancak, sayın Başbakan ile ilgili kitap yazan bazı kimseler var. Bunlar gerçekten orada Sayın Başbakan'ın ailesine, şahsına akla hayale gelmedik iftiralar ediyorlar, bunlardan sarfınazar etmesi söz konusu değil ama bunun dışında A köşe yazarı, B köşe yazarına açılan davadan sarfınazar ediyor. Özellikle üzerinde durduğunuz bir isim varsa mesela sayın Ahmet Altan'a açılmış olan bir dava vardı, bundan sayın Başbakan sarfınazar ediyor'' yanıtını verdi.
Çelik, insanların peşin hükümlerinden arınmaları gerektiğine işaret ederek, ''Bu ülkenin birliği bütünlüğü, Cumhuriyetin bekası bizim hepimizin kırmızı çizgisidir. Kırmızı çizgi derken ama herkes yeni yeni kırmızı çizgiler icat etmemelidir. Eğer ortak akıl bir masada toplanırsa bence halledilemeyecek bir mesele yoktur'' dedi.
Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, ''helalleşme'' konusundaki sözlerine yönelik, ''Olgunluk bizde kalsın. Bir evde çocuklar küser, herkes bir tarafa gider ama babanın küsme hakkı yoktur. Türkiye'de şu anda siyasetin amiral gemisi AK Parti'dir ve şu anda diğer bütün siyasi partilere örnek olma durumda olan da biziz'' dedi.