Bankaların finansal kriz esnasında dayanıklılığını artırmaya yönelik, küresel bankacılık regülatörleri tarafından düzenlenen ve bankaların daha fazla sermaye bulundurmasını gerektiren kurallarda yumuşamaya gidiliyor.

Basel III olarak bilinen yeni bankacılık düzenlemeleri, birçok bankanın eleştirisiyle karşılaşmıştı. Bankalar, yeni likidite kurallarının, tüketici ve şirketlere verilen kredileri sert bir şekilde düşüreceğini belirtiyordu.

Yeni bankacılık düzenlemeleri, "likidite karşılama oranı" olarak tanımlanan, bankaların 30 gün boyunca kendilerini fonlayabilmesine uygun varlık bulundurmak gibi maddeleri içeriyor.

Kurallar 2015'ten itibaren geçerli olacak; ancak analistler, bankaların şimdiden bu zorunlulukları karşılamak için nakit ve hazine tahvili cinsinden varlıkları biriktirmek ve artırmak konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtiyor.

JP Morgan'ın son raporuna göre, 2010 'un sonunda Avrupa'daki 28 bankanın
toplam likidite noksanı 493 milyar euro olarak gerçekleşti. 28 banka arasından yalnızca bazıları yükseltilmiş standartları artırmayı başardı.Öte yandan BNP Paribas ve Societe Generale gibi Fransa'nın önde gelen bankalarının, yeni bir krize en az hazırlıklı oldukları ortaya çıktı.

Basel Bankacılık Düzenlemeleri Komisyonu'nun üyeleri, karşılama oranlarına ilişkin bazı teknik tanımları yumuşatmayı düşünüyor. Bu değişiklikler arasında, bankaların ellerinde bulundurması gereken likidite miktarlarını azaltarak, bankalara daha fazla tahvil bulundurma hakkı tanıyabilir.