Advertisement
HABERLER ABONE OL

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından 13. Türkiye Yatırım Konferansı düzenlendi.

Goldman Sachs ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, DEİK Başkanı Nail Olpak ve TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ'ın yanı sıra ABD ve Türkiye'den iş dünyası temsilcileri ile portföy yatırımcıları katıldı.

Yaklaşık bir saat süren toplantıda, Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin sunum yapıldı ve katılımcıların soruları yanıtlandı.

Türkiye'nin Orta Vadeli Programı'nın (OVP) anlatıldığı toplantıda, ülkedeki yatırım ortamı ve fırsatları ele alındı.

Toplantıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik politikalara tam desteği olduğu vurgulandı.

Toplantıda, para politikası sıkılaşmasının enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağı kaydedilerek, mali disipline yönelik atılan adımlara değinildi.

Şimşek konuya dair X hesabından yaptığı açıklamada şu değerlendirmede bulundu:

Türkiye yatırımcılar nezdinde heyecan uyandırmaya devam ediyor.

ABD temaslarımız kapsamında New York’ta iş insanları, fon yöneticileri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile verimli görüşmeler yapıyoruz.

Bugün iki ayrı önemli etkinliğe katılarak ülkemize ilgi duyan kalabalık bir yatırımcı grubuna hitap etme imkânı buldum.

Dünyanın önemli yatırım bankalarından Goldman Sachs’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu buluşmaların ilkinde, dünyanın önde gelen fonların yöneticileri ile bir yuvarlak masa toplantısında bir araya gelerek, ekonomi programımızın hedeflerini ve izleyeceğimiz yol haritasını paylaştım.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve Goldman Sachs ortak organizasyonunda düzenlenen 13. Türkiye Yatırım Konferansı’nda ise kalabalık bir yatırımcı kitlesine hitap ederek Türkiye’nin ekonomik görünümüne ilişkin bir sunum yaptım.

Cumhurbaşkanımızın enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik politikalarımıza verdiği tam destek, politika çerçevemize güveni artıran en önemli unsur. Bu görüşmelerimizin Türkiye’ye fon akışında katkısının olacağına inanıyorum.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından Goldman Sachs ev sahipliğinde 13. Türkiye Yatırım Konferansı düzenlendi.

Konferansa, Ticaret Bakanı Bolat'ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu, DEİK Başkanı Nail Olpak, TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, ABD ve Türkiye'den iş dünyası temsilcileri ile portföy yatırımcıları katıldı.

Bolat, konferansta, dünyanın yeni bir sanayi çağının eşiğinde olduğunu belirterek, yeşil ve dijital ekonominin, yeni ekonomik kalkınmanın iki parametresi haline geldiğini ve şirketler ile ülkeleri önceliklerini yeniden gözden geçirmeye ve sürdürülebilirlik için yenilikçi araçlar tasarlamaya zorladığını söyledi.

Pandemi sonrasında yaşanan jeopolitik çalkantılar ve kritik sektörlerdeki arz krizlerinin geleneksel üretim ve dağıtım stratejilerinin doğasını değiştirdiğine işaret eden Bolat, bu noktada küresel doğrudan yabancı yatırımların da düşüşte olduğunu ve yabancı yatırım çekme rekabetinin her zamankinden daha yüksek olduğunu aktardı.

Bolat, dijitalleşme ve çevre hedefleri doğrultusunda yatırımların yeniden yapılandırıldığını, tedarik zincirlerinin yeniden haritalandırıldığını ve endüstriyel üretimin dönüşüme uğradığını kaydetti.

ABD ile ticari ilişkiler

Küresel zorlukların, ülkeleri uyumlu eylemlerde bulunmaya zorladığını belirten Bolat, bu zorlukların üstesinden gelmeye yönelik eylemler yeniden şekillenirken, ABD ve Türkiye'nin her zamankinden daha yakın olması ve daha fazla işbirliği yapması gerektiğine inandıklarını dile getirdi.

Bolat, "Türkiye, ABD ile arasındaki 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefini gerçekleştirmeye ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye kararlı." dedi.

Ticaret Bakanı Bolat, hükümet olarak ABD ile ticari ilişkileri ilerletmek için harekete geçmeye ve inisiyatif almaya hazır olduklarını vurguladı.

"Türkiye, 2002-2023 döneminde 255 milyar dolarlık yatırım çekti"

Son dönemdeki verilerin Türkiye ekonomisinin gücünün ve ülke ekonomisine duyulan güvenin göstergesi olduğuna işaret eden Bolat, Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) 2022'de 906 milyar dolarla son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını, bu yıl 1 trilyon doları aşmayı hedeflediklerini ifade etti.

Bolat, Türkiye'nin ihracatının geçen yıl 254 milyar doları aştığını belirterek, ihracatın Türkiye'nin ekonomik büyümesinin ana itici güçlerinden biri olduğunu kaydetti.

Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırım 2002'ye kadar 15 milyar dolar civarındayken 2002-2023 döneminde 255 milyar dolara yükseldiğini aktaran Bolat, imalat sanayinin GSYH içindeki payının son 10 yılda yüzde 22'ye yükseldiğini, Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payının da son 20 yılda 3 katına çıktığını söyledi.

"Ekonomik kurumları güçlendireceğiz"

Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Orta Vadeli Program'ın (OVP) enflasyonu düşürmek, mali disipline ve ihracatı artırıcı stratejilere odaklanmak gibi temel odak noktalarından bahsetti.

OVP'nin rasyonel, öngörülebilir ve şeffaf ekonomik araçlara yönelik bakış açısıyla potansiyel yatırımcılara Türkiye'ye açık bir davet niteliğinde olduğunun altını çizen Bolat, ülkedeki yatırım ortamının rekabetçi, iş dostu doğasını korumaya kararlı olduklarını vurguladı.

Bolat, dünya ekonomisinde yaşanan önemli zorlukların da farkında olduklarını belirterek, "Yeni dönemde finans sektörümüzü ve ekonomik kurumlarımızı güçlendireceğiz, özel sektörü destekleyeceğiz ve yatırım girişlerini teşvik edecek düzenlemeler yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"Uluslararası şirketler operasyonları için Türkiye'yi tercih ediyor"

Tedarik zinciri güvenilirliğinin önemi arttıkça Türkiye'nin üretim altyapısı ile genç ve vasıflı iş gücünün ABD'li yatırımcılar için daha cazip hale geleceğine inandıklarını belirten Bolat, Türkiye'nin 20 yılı aşkın süredir bölgesindeki ABD'li yatırımcı firmalar tarafından üretim ve ihracat üssü olarak konumlandırıldığını ve Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım miktarının ciddi oranda arttığını söyledi.

Bolat, bölgedeki siyasi dalgalanmalara ve küresel ekonomik zorluklara rağmen uluslararası şirketlerin operasyonları için bölge merkezi olarak Türkiye'yi tercih ettiğini ifade ederek "Önümüzdeki dönemde temel önceliğimiz tüm yatırımcılar için güvenli ve etkin bir ticaret rejiminin sağlanmasıdır. Hükümet olarak ortak hedeflerimize ulaşmada yatırımcılara yardımcı olmaya hazırız." dedi.

Türkiye'nin devam eden teknolojik dönüşüm sürecine hizmet edecek projelerle özellikle ilgilendiklerini anlatan Bolat, yenilikçi, Ar-Ge yoğun, katma değeri yüksek ürün ve hizmet yatırımları ile yeşil ve yenilenebilir enerji yatırımlarını güçlü bir şekilde teşvik edeceklerini vurguladı.

"Yeni dönemde Türk-Amerikan ittifakı daha da önem kazandı"

Bolat, üretim üslerini dijital ve yeşil dönüşümün gereklilikleri doğrultusunda sürekli olarak çeşitlendirmeye çalışmaları nedeniyle ABD'li yatırımcıların da Türkiye'nin güçlü üretim altyapısından rahatlıkla yararlanabileceğine inandıklarını kaydetti.

Bu nedenle ABD firmalarıyla işbirliği yapmanın önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Bolat, şöyle konuştu:

"Yeni dönemde Türk-Amerikan ittifakı daha da önem kazandı. İkili ilişkilerimizdeki zorlukların ve bekleyen sorunların da farkındayız. Ancak ekonomik işbirliğinin Türkiye-ABD ilişkilerinde her zaman olumlu bir gündem maddesi olabileceğinden de eminiz. Hepinizi Türkiye'deki yatırım fırsatlarından yararlanmaya davet ediyoruz. ABD ve Türkiye'deki iş çevreleriyle fırsatları değerlendirebilirsek 100 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefimize rahatlıkla ulaşabiliriz. Kararlılığımızı sürdürürsek bu başarılabilir."

Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kuruluna katılmak üzere New York'ta bulunan Erdoğan, Türkevi'nde temaslarını sürdürüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elon Musk'ı kabul etti. Musk, kabule oğluyla geldi.

Basına kapalı kabulde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da hazır bulundu.

Erdoğan, Musk'ı Tesla'nın 7'nci fabrikasını Türkiye'de kurmaya çağırdı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından kabule ilişkin yapılan açıklamaya göre, basına kapalı kabulde Erdoğan, Musk'a, Türkiye'nin teknoloji alanındaki atılımlarını, Dijital Türkiye Vizyonu ve Ulusal Yapay Zeka Stratejisi'ni anlattı.

Togg'un Türkiye'de yollara çıkmasıyla birlikte Tesla'nın da Türkiye pazarına girdiğini hatırlatan Erdoğan, Tesla'nın 7'nci fabrikasını Türkiye'de kurması için çağrı yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin uzay programı kapsamında atılan ve atılacak adımlarda SpaceX ile işbirliği imkanlarının doğabileceğini belirterek, Musk'ı İzmir'de düzenlenecek TEKNOFEST'e davet etti.

Erdoğan, Musk'a kendi yazdığı "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabının İngilizce versiyonu ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan ve Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki reform talebinin gerekçelerinin anlatıldığı "BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım" kitabını, Musk'ın çocuğuna da futbol topu hediye etti.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sheraton New York Times Square Hotel'de düzenlenen Concordia Zirvesi kapsamında soruları yanıtladı.

Enflasyonla mücadeleye yönelik bir soru üzerine Erdoğan "Şu anda küresel enflasyon tüm dünyayı tehdit eden bir durum. Bunun karşısında özellikle birinci derecede küresel enflasyonun egemen olduğu ülkelerin attığı, atacağı adımlar büyük önem arz ediyor. Aynı şekilde biz de bu enflasyonun şu anda bedelini ödedik, ödüyoruz. Fakat ekonomi ekibimiz bu konularda yoğun bir gayretin, çalışmanın içerisinde. Başarılı bir süreci yönetiyorlar ve bu başarılı süreçte, inanıyorum ki yıl sonu, bilemedin yılın başında bunu başaracağız ve buradan da gerekli olumlu neticeleri alacağız ve bununla birlikte 2024'e çok daha farklı bir şekilde gireceğiz" cevabını verdi.

"Amerika'nın Türkiye'deki yatırımlarını artması, bizim ciddi manada beklentimizdir"

Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik soru üzerine ise Erdoğan “Her şeyden önce ABD gibi bir ülke, ekonomisiyle, bütün imkanlarıyla her alanda dünyada çok farklı bir konuma oturmalı. Güvenlikten ticarete Amerika ile çok boyutlu ilişkilerimiz var. İkili ticaretimiz 32 milyar doları aşmış vaziyette. Türkiye'deki Amerikan firmalarının yatırımları ise 14,5 milyar dolar. Şu an ülkemizde Amerikan sermayeli 2 bin 80 firma var. Tabii Amerika'nın Türkiye'deki bu yatırımlarının artması, bizim ciddi manada beklentimizdir." ifadelerini kullandı.

"Putin'e '1 milyon ton yetmez, bunu daha da arttırmanızı rica ediyorum' dedim"

Erdoğan "Soçi ziyaretinde Putin ile, Sayın Putin ile Afrikalı kardeşlerimize yönelik ilk etapta 1 milyon ton tahılın sevkiyatını görüştük. Malum Karadeniz Koridoru’nda şu ana kadar 33 milyon ton Rusya’dan gelen tahıl var. Bunların yüzde 44'ü Avrupa’ya, yüzde 14'ü bize, bir o kadar Afrika ülkelerine ama yeterli değil. Afrika ülkelerine çok daha fazlası, özellikle en az gelişmiş Afrika ülkelerine bizim bu tahılı bizde una dönüştürerek göndermemiz hem insani hem vicdani görevimiz olacaktır. Sayın Putin ile geçen Pazartesi günü yaptığımız görüşmede bunları konuştuk, görüştük ve süratle de yeniden bu tahıl koridorunu işletmeyi ve '1 milyon ton yetmez, bunu daha da arttırmanızı rica ediyorum' dedim. Biz telefon diplomasisiyle bu süreci işletmeyi ve bununla birlikte 'Rusya olarak üzerimize düşen görevi yerine getirelim.’ dediler ve böylece vedalaştık" şeklinde konuştu.

"Yeni bir dünyayı inşa etme fırsatını bulacağız"

Erdoğan, Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili şu noktalara dikkat çekti:

“Her şeyden önce Basra Körfezi’nden ve Körfez ülkelerini de aşarak Irak'tan geçmek suretiyle Türkiye üzerinden de Avrupa'ya gidecek olan bir koridor. Bu koridorun raylı sistem, otobanlar, bunlarla beraber altyapısı, üstyapısıyla, özellikle burada Körfez ülkelerinin bu işte çok çok kararlı olduğunu gördüm. Birleşik Arap Emirlikleri olsun, Katar olsun, Suudi Arabistan olsun, Irak, hepsi bu konuda çok çok kararlı. Hepsinden önemlisi biz de kararlıyız. Amerika'da bu kararlılığı gördüm, Almanya'da, Japonya'da, bunlarda da bu kararlılığı gördüm. Dolayısıyla atacağımız böyle bir adımla yeni bir dünyayı inşa etme fırsatını bulacağız"

"Paris İklim Şartı'na uymaya devam ediyoruz"

Erdoğan "Türkiye'nin sera gazı emisyonları oldukça düşük, yine de Türkiye, Paris İklim Anlaşması hedeflerine en fazla katkı sağlayan ülke konumunda. Bu alanda attığımız adımlarla da dünyada örnek gösterilebilecek ülke konumundayız çünkü burada aldığımız desteklere baktığımız zaman, diğer birçok ülke gibi herhangi bir destek almadan bu adımları attık, atıyoruz. Paris İklim Şartı'na da bugüne kadar uyduk, uymaya devam ediyoruz.

Türkiye olarak dünyamızın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede elimizi taşın altına koyuyoruz. Paris İklim Anlaşması'na 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedeflerimizle en anlamlı katkıyı yapan ülkeler arasındayız. Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa'da 5'inciyiz, dünyada 12'nciyiz. Böyle bir gayretin ve çalışmanın içindeyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında attığımız adımlar, yıllık 90 milyon ton karbon eş değeri sera gazı emisyonunu engellemiştir. 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Bu da tabii dünyada örnek sayılabilecek adımlardan bir tanesi" şeklinde konuştu.

Yuvarlak masa toplantısı

Öte yandan Erdoğan, New York’ta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve SETA tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısında ABD’li bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplantıdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye açısından tarihi ve sembolik anlamı yüksek bir yılı idrak ediyoruz. Cumhuriyet'imizin yüzüncü yıl dönümüne ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. Cumhuriyet'imizin ikinci asrına 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla hazırlanıyoruz." diye konuştu.

Bu vizyonun temel sac ayaklarından birini dış politikanın oluşturduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dış politikamız, küresel ve bölgesel sorunların çözümünü, yakın bölgemizde barış, istikrar ve refah kuşağı tesis etmeyi, uluslararası sistemin adaletsizliklerini gidermeyi hedefliyor. Cumhuriyet'imizin ikinci asrına güçlü ve öz güvenli şekilde girmekte olduğumuzun birçok emaresi mevcut. 6 Şubat'ta insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden birini yaşamış olsak da depremin yaralarını hızla sarıyoruz. Ekonomide 2023'ün ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydederek büyüme performansımızı kesintisiz on iki çeyreğe çıkardık. İhracatta da yılın ilk sekiz ayında 165 milyar doları, yıllık bazda 253,5 milyar doları yakaladık. Gizli-açık kısıtlamalara rağmen savunma sanayisi alanında küresel oyuncu haline geldik. 2023'ün ilk yarısında savunma ihracatımız 2 milyar 400 milyon dolara ulaştı. Önümüzdeki dönemde bu ivmeyi yukarılara çıkaracağız."

"Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için fırsat penceresi açıldı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"İçinde bulunduğumuz kritik dönemde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz. Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin canlandırılmasının önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Şüphesiz tek başına bizim istememiz yeterli değildir. Bu gayretlerimizin hedefine ulaşmasında AB'nin tavrı da belirleyici olacaktır.

Suriyeli sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüşünü teşvik ediyoruz. 600 bine yaklaşan sayıya kalıcı konutların bitmesiyle 1 milyon kişi eklenecek."