Advertisement

Seçimden önceydi emeklilerin taleplerine karşılık verilmesini istedim. Birileri karşı çıktı, dediler ki "İktidara gelirsek yapamayacağımız şeyleri vaat etmeyelim." Şimdi ise seçim bitti, vaat edilmeyenleri kanun teklifi olarak TBMM'ye verdiler... Çok geç kaldılar

Seçimden önceydi; seçmenlerden hangi kesimlerin hangi değişiklikleri istedikleri ve taleplerini içeren kalın sayfalı bir rapor hazırlayıp CHP'nin üst yönetimine gönderdim. Bunlar arasında "EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR" -ki sayıları 5 milyondan fazladır- ile "İNTİBAK" bekleyen emeklilerin sorunlarının çözüm yerinin CHP olduğunu, seçimi kazanıp iktidara gelinirse hem 1999 öncesi işe girenler için emeklilik hakkının hem de emeklilere intibak hakkının verileceğinin vaat edilmesinin en az 10 milyon oy getireceğini de özellikle belirttim.

SEÇİM GEÇTİ AKILLARI BAŞLARINA GELDİ
Bu önerilerime üst yönetimden birileri karşı çıktı ve dedi ki: "İktidara gelirsek yapamayacağımız şeyleri vaat olarak vermek bize yakışmaz, vatandaşa karşı dürüst olalım. Yapabileceklerimizi vaat edelim." Doğrudur yanlıştır tartışılır ama hiçbir şey yapılamaz değildir, sadece siyasi tercihtir. Yani "Bütçedeki paraları emekliye ve emekli olacaklara mı verelim ile sermayedarlara mı verelim" kararıdır. Bu sebeple isteyen iktidar istediği zaman bu yasaları çıkarabilir. Seçim bitti, şimdi CHP, "EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR" için iki ayrı
yasa teklifi hazırladı. Birincisi, hem prim ödeme gün sayısını hem de sigortalılık süresini doldurmuş ama son şart olan yaş şartını yerine getiremeyenlere bir kerelik emeklilik hakkı tanımak, yani YAŞ şartını ortadan kaldırmak.
İkinci yasa teklifi ise kamuoyunda borçlanma olarak bilinen olay; yani emeklilik için sigortalılık süresini tamamlamış ama prim ödeme gün sayısı eksik olanlara da (askerlik veya yurtdışı sürelerinin borçlanılması gibi) boşta geçen sürelerden dilediği kadar gün sayısının borçlanılıp ödenmesi ve emeklilik hakkının verilmesini öngörüyor.
Bu yasa TBMM'den geçerse mevcut 9.5 milyon emeklimize en az 4.5 milyon emekli daha dahil olur. Bu 4.5 milyon kişinin arasında halen SGK'ya prim ödeyenlerden en az 2 milyonun olacağını da öngörürsek SGK'ya prim ödeyenler 15 milyondan 1 3 milyona düşer. Yani, 14 milyon emekliye karşılık 1 3 milyon prim ödeyen şeklini alırız.

***

SSK'lı normal işe girmeden evvel kaza geçirenler malulen emekli olamazlar

Merhaba Ali Abi, 2002 yılında okul stajında, işyerinde elektrik akımına kapıldım ve kolum kesildi. Vücudum için yüzde 65 rapor verdiler. Malulen emekli edildim, Şu anda markette hafif iş yaparak çalışıyorum, SSK'da kazadan sonra 1850 günüm var. Raporum aynı emekli olabilir miyim? Bülent Sokur

Bülent bey, siz malulen emekli değilsiniz iş kazası neticesi "sürekli işgöremezlik geliri" alıyorsunuz. O sebeple sakın malulen emekliyim demeyin. Sürekli işgöremezlik geliri sahibi olanlar da SSK'lı olarak normal çalışabilirler. (SSK'dan malulen emekli olanlar çalışamazlar-çalışırlarsa malullük aylığı kesilir) Bu sebeple şartlarınız oluşunca bir de malülen emekli olabileceksiniz. 2002 yılında staj yaparken kaza geçirdim diyorsunuz ama emekliliğe tabi ilk SSK girişinizi yazmamışsınız. SSK hizmet cetveline bakın ilk normal işe girişiniz kaza gününden önce ise o tarihten 10 yıl sonra (10 yıllık sigortalılık süresiyle) var olan 1800 günden fazla gününüz ile malulen emeklilik talebinde bulunabilirsiniz. İlk normal sigorta girişiniz kazadan sonra ise işe girmeden evvel malul olduğunuzdan malulen emekli olamazsınız. İşe giriş tarihinize 3600 ile 4020 gün arasındaki gün sayısı ile 15-20 yıl ile normal (özürlü) emekli olursunuz. Bu arada ister malulen, ister özürlü emeklisi olunca halen aldığınız sürekli işgöremezlik geliri karşılaştırılacak çok olanın tamamını az olanın yarısını alacaksınız. Yani her ikisini alacaksınız ama birini tam birini yarım.