Advertisement

Bu sorulara cevap aramaya geçmeden bir tezi hatırlayalım: 2001 sonrası oluşan bütün fiyatlamalar, 2001-2011 arasında oluşan “restleşmeler” ve bu “restleşmeye” dayanan “sosyal-siyasal-finansal” alt dinamiklere bağlı...

Nasıl mı? Detayları açalım ve ana sorulara cevap arayalım...

Değerli dostlarım, 1945-1989 arasında “Amerika-Rusya” arasındaki “dengeye” göre şekillenen dünya düzeni, 1989-2001 arasında “karşılıklı parçaların” olmadığı basit tabiriyle; Amerika’nın ve “küresel yapının” tek başına kaldığı bir yapıya dönüştü... Bu “tek kalma” durumu dünya sistemini taşıyamazken, yeni yapı “2001-11 Eylül saldırısı” sonrası oluşmaya ve Amerika-Rusya restleşmesi yerini “Amerika- Ortadoğu kaynaklı İslami terör” algılamasına bırakmaya başladı...

Bu denklem, “petrolün 147 dolara, altının da 1500 dolar üstüne” taşındığı yapının özüydü. Bu yapı, dünya piyasalarını genleştirirken, “kontrol altına alınmak istenen” bölgeler askeri işgale uğradı ve dünya “bu tehdit algılaması” eşliğinde 10 yılını geçirdi... Ne zamana kadar? BİN LADİN vurulana ve “ALGILAMA” çökene kadar!

Peki bundan sonra neler olabilir?

Olasılık 1: İntikam duygularının zirve yapması sonucu terör artacak, restleşme keskinleşerek “dünya daha net bir tehdit” algılamasına geçecek. Bugün düşer gibi görünen “emtia fiyatları” yeniden toparlanacak ve “şiddet artarsa” yeni zirveler oluşacak!

Olasılık 2: Terörün “dozu düşerek”, Amerikaterör restleşmesi dünya düzeninden tamamen ayıklanma yoluna girecek. Bu değişim aynı zamanda “yumuşak gücün” yeni siyasi ortama hâkim olması ve “askeri-endüstriyel” yapının yerini “finansal-entelektüel” yapıya bırakması anlamına da geliyor. Bu seçenekte de “emtia” fiyatları çok derin şekilde etkilenecek ve özellikle altın ve petrolde önemli fiyat değişimleri olacak. Bir not; bu seçenek hayata geçmeye başlamış gibi görünüyor ama henüz karar vermek için “çok erken”!

Olasılık 3: Dünya belli bir süre aynen 1989- 2001 arasında olduğu gibi “yeni tez-antitez” döngüsünü göremeyecek ve siyasi-ekonomik dinamikler dalgalanmaya devam edecek...

Sonuç 1: Dünya “kararsızlık” dönemi sonrası yeni bir “eşiğe” doğru hareket edecek! Bugünler “sallantıda kaldığımız” dönem! Tehdit algılaması “çökmüş” gibi görünse bile kesin karar için henüz erken! Peki Türkiye? Türkiye’de neler olabilir?

1- Türkiye, 2007’de IMF’den kurtularak “etki alanını genleştirerek, bunu ekonomik açılımlarla perçinledi”! Bu değişim “dünya düzeninden” etkilenme katsayısının düşmesi açısından olumlu!

2- Son dönemde özellikle Mavi Marmara’dan sonra, Türkiye’nin “etki alanındaki” ülkeler “küresel müdahalelere” maruz kaldılar ve Libya, Suriye ve sıradaki ülkelerde çok ciddi değişimler oldu-oluyor-olacak! Bu ekonomik anlamda Türkiye adına olumsuz bir gelişme!

3- Bu değişim Türkiye’nin dış politikasını “zora sokarken”, ekonomik açılımı da “zorlanabilir” noktasına doğru kaymaya başlayabilir.

4- Amerika’nın tavrı çok net ve Türkiye’nin “küresel stratejik ortağından” ayrı kalması çok kolay olmadığı gibi, Amerika’nın politikalarına “içdış” dengeler yüzünden “uyması da” bir o kadar zor!

5- Amerika-terör restleşmesi “Türkiye’yi yeni dünya düzeninin” merkez ülkesi haline getirirken, oluşacak yeni yapının “nasıl bir etki yaratacağı”, yapının detayları henüz ortaya çıkmadığı için, belli değil. Çok daha önemli olabiliriz, tam tersi “yumuşak güç” bize olan ilgi ve ihtiyacı azaltabilir...

Değerli dostlar, yaşananlara sadece “Ladin” üzerinden bakmak doğru olmaz. Ladin’in ortaya çıkışına-tasfiye edilmesine ve eşzamanlı olarak Mübarek‘ten Kaddafi‘ye, Kaddafi’den Esad‘a konuya detaylı-derin bakmak ve “geliyorum” diyen yapıyı çok iyi analiz ederek strateji geliştirmek önemli...

Sonuç 2: Dünya “yeni bir teze” doğru gidecek ve tüm fiyatlamalar değişecek! Bu değişim nasıl olacak karar vermek için henüz erken! Türkiye’nin de kaderi bu değişimden etkilenecek, analiz etmeye devam edeceğiz...