"İş modeli değişse çalışanların yüzde 67'si kent değiştirmekten yana"
Kariyer.net tarafından yapılan araştırmaya göre, çalışanların yüzde 89'u, işverenlerin ise yüzde 92'si deprem endişesi yaşıyor. Araştırmaya katılan her 5 çalışandan biri deprem nedeniyle evini ya değiştirdi ya da değiştirmek istiyor. Değiştirmemiş olan ya da değiştirmeyi düşünmeyen çalışanların en önemli gerekçeleri yüksek kiralar. Çalışma modelinin uygun olması durumunda yaşadığı ili değiştirebileceğini belirtenlerin oranı yüzde 67.
Kariyer.net, "Deprem Sonrası Çalışma Hayatı Araştırması"nın sonuçlarını açıkladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Kariyer.net, Curiocity Research iş birliğiyle gerçekleştirdiği "Deprem Sonrası Çalışma Hayatı" araştırması ile 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin çalışma hayatındaki etkilerini ortaya koyuyor.
1262 çalışan ve 1522 insan kaynakları profesyoneli ve şirket yöneticisinin katılımıyla yapılan araştırma, İstanbul, İzmir gibi deprem riski bulunan illerde endişenin daha büyük olduğunu gösteriyor.
Rapora göre, çalışanların yüzde 89'u deprem endişesi yaşıyor. Deprem endişesinin özellikle kadınlarda ve İstanbul, İzmir illerinde yaşayanlarda daha belirgin olduğu görülüyor. Katılımcıların yüzde 37'si yaşadığı evin depreme dayanıklı olduğunu, yüzde 19'u ise dayanıklı olup olmadığını bilmediğini söylüyor.
En büyük engel, yüksek kira
Araştırmaya göre, çalışanların yüzde 19'u, yani her 5 çalışandan biri deprem nedeniyle evini değiştirdiğini ya da değiştirmeyi düşündüğünü belirtiyor. Ev değiştirenlerin yüzde 59'u aynı ilde başka bir konuta, yüzde 35'i ise başka bir ile gittiğini ya da gideceğini belirtiyor. Ev değiştirmeye engel olan sebeplerin başında ise yüzde 49 ile kira maliyetleri geliyor.
Araştırmaya katılan çalışanların yaklaşık yüzde 30'u depremden sonra işini değiştirmeyi düşünüyor. Bu kişiler çoğunlukla, İstanbul'da yaşayanlar ve 26-35 yaş aralığındaki erkek çalışanlar olarak dikkati çekiyor.
İş değiştirmeyi düşünenler, deprem sonrası bakış açılarının değişmesi ile ailelerine daha fazla zaman ayırmak istemelerini ve yaşadıkları şehirde depreme karşı herhangi bir hazırlığın olmamasını gerekçe gösteriyor.
Hibrit çalışma düşük
Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 76 gibi büyük çoğunluğu tamamen ofisten çalıştığını belirtiyor. Hibrit, esnek veya uzaktan çalışma modeli uygulayanların oranları yüzde 10'un altında kalıyor.
Çalışma modelinin buna uygun olması durumunda yaşadığı ili değiştirebileceğini belirtenlerin oranı yüzde 67 olurken, bu oran çoğunlukla İstanbul'da yaşayıp 26-40 yaş aralığında olanlardan oluşuyor.
Yaşanan deprem sonrası sivil toplum kuruluşlarına ilgi artarken, çalışanların yüzde 38'i bir STK veya derneğe üye olmayı düşündüğünü belirtiyor.
Deprem sonrası çalışanlarda olumsuz duygu durumları da ağır basıyor. Araştırmaya göre, çalışanların yüzde 50'ye yakını kendini mutsuz, yorgun ve tükenmiş olarak tanımlıyor.
İşveren değişiklik istemiyor
Şirketlerin yüzde 84'ü deprem sonrası istihdam planlarında değişikliğe gitmeyeceklerini belirtiyor. Değişikliğe gidecek olduklarını söyleyen şirketler ise çoğunlukla bu değişikliğin artış yönünde olacağını ifade ediyor.
Göç kaynaklı oluşabilecek yetenek kaybının önüne geçmek için ilgili şirketlerin yüzde 27'si daha fazla işe alım ve uzaktan çalışma opsiyonlarını düşünebileceklerini belirtiyor. Şirketlerin yüzde 15'i ise çalışanlarını elde tutmak için cazip maaş artışı ya da yan haklar sunabileceğini belirtiyor.
"Kolaylaştırıcı adımlar atılmalı"
Anket sonuçlarını değerlendiren Kariyer.net Üst Yöneticisi (CEO) Fatih Uysal, "İşverenlerin öncelikle çalışanların ihtiyaçlarını gözetmeye ve hayatlarını kolaylaştıracak adımlar atmaya odaklanmaları gerekiyor. Şirketler, çalışanlarının STK üyeliğini destekleyici adımlar atarak, çalışanların topluma faydalı olma hissiyatını ve anlam arama ihtiyacını besleyebilmeleri için onlara yol gösterici olabilir. İş yaşamında da daha insan odaklı ve çok daha fazla empatiye sahip çalışma ortamları yaratmamız gerekiyor" dedi.