Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç Bloomberg HT'ye reform paketinin 'etkili' ve 'zamanında' gerçekleşmiş bir adım olduğunu söyledi.

Avdagiç yeni pakete dair; "Paketi 2 yönlü değerlendirmek lazım. Türk reel sektörüne dair belirlenen süreçler var, aynı zamanda Türkiye'nin ciddi şekilde yurtdışı fon akışını tekrar öngörülen mertebelerde gerçekleştirmesi lazım. Yurt dışından fon sağlayan kurumların beklentisine uygun paketin açıklanması 2 tarafta da süreci etkin hale getirecek çerçeve ortaya koydu. Bu anlamda genel itibariyle ortaya konan paketin etkili ve zamanında yapıldığını öngörüyoruz" yorumunu yaptı.

"REEL SEKTÖRÜN HIZLI GELİŞMESİNİ SAĞLAYACAK"

Avdagiç ihracatta katma değer üreten sektörlere dönük teşvik mekanizmalarını şöyle yorumladı; "Burada petrokimya gibi, ilaç gibi sektörler gündeme geliyor. Türkiye'nin kaynakları belli, sınırsız bir kaynağımız yok. Dolayısıyla bu tip sektörlerin belirlenmesi Türkiye'nin üretim kabiliyetini ve ihracatını artırması için belirlenen önemli bir yol haritası. Önümüzdeki dönemde Türk reel sektörünün hızlı gelişmesini sağlayacaktır"

"İŞVERENE GEREKSİZ MALİYET YÜKLENMEMELİ"

Kıdem tazminatı reformu konusunda işverenin gereksiz maliyet yüklenmemesi gerektiğini belirten Avdagiç şu değerlendirmeyi yaptı; "Böyle bir yük işveren için birçok olumsuzluklar getirecek. Bizim için en önemli konulardan biri, insanlar kıdem tazminatı alackaları için işlerine daha sadakatle bağlı çalışıyor. Ben her halükarda kıdem tazminatımı alacağım diyip işyerine bağlılık ortadan kalkarsa çalışma barışı anlamında olumsuz bir süreç olacak.

Türkiye'de istihdam üzerinde yükler zaten OECD ortalamasının çok üstünde. Biz kıdem tazminatını günü geldiğinde ödüyoruz, peşin ödemek zorunda kalacağız. Bize benzer ülkelerin ne uyguladığına bakmamız lazım. Kırmızı çizgiler koyup Türkiye'nin rekabetçiliğini tıkamamalıyız.

İşveren açısından bakınca gereksiz bir maliyet yüklenmemeli, işyerine sadakatle çalışmayı sağlayan bu unsur ortadan kalkmamalı. Dolayısıyla işveren gözüyle rekabetçliğimizi, çalışma barışını ortadan kalkacak süreçlerin devreye girmesini istemiyoruz."