Advertisement

Geçen üretim sezonunda artan yaş sebze fiyatları nedeniyle tüketicinin bu yıl kışlık salça ve sos gibi konserve yapımına rağbet etmesiyle birlikte piyasada yok satan konserve kapakları gündemden düşmüyor. 

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Eylül ayı Meclis Toplantısında konuşan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, “Öyle ki piyasada konserve kapağı kalmadığı yönünde haberleri hep birlikte izledik. Neredeyse bir kilogram domates fiyatına 1 adet kapak satıldığını gördük. Önümüzdeki dönemde enflasyonda ve maliyetlerde bir düşüş olacağı beklentisi kamuoyunda hakimdir. Umuyoruz ki bu beklenti gerçekleşir ve başta domates olmak üzere yaş sebze fiyatlarında üreticinin kazandığı tüketicinin zorlanmayacağı fiyatları yaşarız” dedi.

Geçen yıl soğan fiyatının konuşulduğunu, bu yıl ise sarımsak fiyatının konuşulduğunu kaydeden Çandır, “Geçtiğimiz yıl birim fiyatlarının düşük olması nedeniyle ürünün daha az ekilmesi, iklim koşulları nedeniyle üretim bölgelerindeki ürünün azalması ve ithalat vergileri nedeniyle yaklaşık 100 bin ton civarında tüketimimiz olan sarımsak, kalitesine göre 25 ile 40 TL arasında fiyatlanmaktadır. Bu sorunun temeli iktisatta örümcek ağı teoremi olarak da adlandırılan üreticinin bir sonraki üretim döneminde yüksek fiyatlı ürünü üretme isteğidir. Çözümün ise toplu-üretim planlamasının yapılması ve bu planın uygulanması ile tarımsal desteklerin önceden açılanması ve zamanında ödenmesinden geçtiğini düşünmekteyiz” diye konuştu.

MALİYETLER ARTTI

Borsa’ya üye süt kooperatifleri ve zeytinyağı üretim tesisi sahipleriyle yapılan toplantılardaki ortak sorunları meclis üyeleriyle paylaşan Çandır, başta elektrik olmak üzere maliyetlerin geçen yıla oranla en az yüzde 50 düzeyinde arttığına dikkat çekti.

Çandır, zeytinyağcıların tağşişli yağ, atık yönetimi ve zararlılarla mücadelenin yanı sıra fiyat konularında görüş alış verişinde bulunduğunu anımsattı.

ATB Başkanı Çandır, süt kooperatiflerinin satış sonrası alacaklarındaki vadelerin uzaması, kalite ve standart nedeniyle süt sanayicileri tarafından fiyat kırma hacmindeki artışlar, süt satılan firmalardan yem alma mecburiyeti, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “Halk Süt” projesinin biran evvel uygulamaya alınması ile çiğ sütün piyasaya arzının tamamen yasaklanması konularında görüş alış verişinde bulunduğunu belirtirken, “Üyelerimizin sorunlarının çözümü için gerek süt gerek zeytinyağı konularında faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

SUSAM FİYATI

Antalya’nın yaklaşık 50 bin dekar alanda 3 bin 500 tonluk susam üretimiyle ülkenin susam alanlarının yüzde 19’unu, üretiminin ise yüzde 20’sini karşıladığını bildiren Çandır, susam hasadının başladığını, yerli susamın 15-16 TL aralığında ithal susamın ise 8-10 TL aralığında fiyatlandırıldığını belirtti.

Geçen yıl bölgede faaliyet gösteren tarım kredi kooperatiflerinin susam almaya başlamasıyla fiyatta yüzde 40 düzeyinde artış yaşandığına işaret eden Çandır, “Bu artış özellikle Manavgat’taki üreticiyi motive etmiş ve daha fazla susam ekmesini sağlamıştır. Ancak Dövize endeksli bulunan ilaç-gübre-mazot gibi girdiler ile işçi maliyetleri üretmenin cazibesini düşürmektedir. Üretimin cazip olabilmesi için verilen emek karşılığında yüzde 40-50’yi aşmayan maliyetlerle çalışılması gereklidir” dedi.

Çandır, yüzde 80’in üzerinde dışa bağımlı olduğumuz susam üretiminin geliştirilebilmesi bazı önerilerde bulundu.

Çandır, kısa vadede susam desteklerinin artırılması ve aynı dönemde üretimi yapılan diğer ürünlerin desteklerinin azaltılması, toplu üretim-planlamayı motive eden desteklerin sunulması ve ardından makineli tarıma geçişe olanak sağlanması, susam üretiminde kullanılacak ilaç-gübre-mazot gibi girdi maliyetlerinin ciddi düzeyde sübvanse edilmesi, susam ve diğer tarım işlerinde çalışmayı cazip hale getirecek sosyal güvenlik uygulamalarının susam üretimini artıracağını bildirdi.