Bloomberght
SON DAKİKA
Bloomberg HT Haberler Küresel ekonomiye gelişen pazar tüketicileri yön verecek

Küresel ekonomiye gelişen pazar tüketicileri yön verecek

  • Deloitte'un raporunda, küresel ekonomideki değişime, gelişen pazar tüketicileri ile sosyal ağların yön vereceği öngörülüyor

Giriş: 12 Ocak 2011, Çarşamba 13:43
Güncelleme: 12 Ocak 2011, Çarşamba 13:43

İSTANBUL (A.A) - 12.01.2011 - Deloitte'un, tüketici davranışlarının 10 yıl içerisinde nasıl değişeceğini inceleyen raporunda, küresel ekonomideki değişime, gelişen pazar tüketicileri ile sosyal ağların yön vereceği öngörülüyor.

Deloitte'un hazırladığı ''Tüketici 2020: İşaretleri okumak'' başlıklı rapora göre, gelişmekte olan pazarların tüketicileri küresel tüketimin ve ürün yeniliklerinin kurallarını koyacak.

2020 yılının küresel ekonomisinin ana hatlarını ortaya koyan rapora göre, iç tasarrufları görece düşük, ekonomik büyümeleri borç alma ve tüketici harcamalarının artması yoluyla gerçekleşen ülkeler önümüzdeki yıllarda ihracat yoluyla büyüme sürecine geçecek. Bugün ihracat yoluyla büyüyen ülkelerin ise aynı şekilde devam etmeleri mümkün olmayacak. Bunun sonucu olarak küresel ekonomide bir dengelenme süreci yaşanacak. Çin gibi ülkeler ihracattan çok yurt içi tüketici harcamaları ile büyüyecek.

Küresel ekonomideki bu büyük değişim, perakende satıcıların ve markaların büyümeye yaklaşımını da değiştirecek. ABD ve Batı Avrupa gelişmekte olan pazarlara tutunarak değil, pazar payından elde edilen kazançlar yoluyla büyüyecek. Çin ve Hindistan gibi ülkelerin ise harcamaları teşvik eden uygulamalarla tüketicileri para biriktirmekten vazgeçirmeleri gerekecek.

Gelecek 50 yıl içinde Avrupa'nın nüfusunun 60 milyon civarında azalacağı, Hindistan'ın Çin'i de geçerek 2030'da dünyanın en kalabalık ülkesi olacağı, 2009'da 1 milyar olan Afrika nüfusunun 2050 yılında yaklaşık iki kat artarak 1,9 milyara ulaşacağı tahminlerinin aktarıldığı raporda, nüfusu hızla artan bu ülkelerde orta sınıfın da büyüyeceği öngörüsüne yer verildi.

Raporda, Deloitte tarafından ''Gelişmekte olan en önemli 8 ülke'' olarak belirlenen, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Endonezya, Meksika ve Vietnam'la birlikte Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bu ülkelerdeki değişimlerin perakende satıcılar ve markalar için büyük fırsatlar yaratacağı, ancak hızlı nüfus artışına paralel olarak talebin de artmasının sınırlı kaynaklar üzerinde ciddi baskı oluşturacağı ifade edildi.

Mobil iletişim ve Internet sayesinde tüketicilerin istedikleri bilgilere anında ulaşabildiği, fiyat karşılaştırması yapabildiği ve istedikleri zaman istedikleri yerde alışverişlerini gerçekleştirdiklerine işaret edilen raporda, teknoloji ilerledikçe bu eğilimin ivme kazandığı vurgulanarak ''Bu nedenle firmaların daha sürdürülebilir yaklaşımlar geliştirmeleri, sosyalleşerek tüketicilerle iletişim kurmaya odaklanmaları gerekecek'' denildi.

-DEĞİŞİME UYUM SAĞLAYABİLMEK-

Rapora göre, değişime uyum sağlayabilmeleri için firmaların dikkat etmesi gereken ön önemli konular arasında tüketicilerle bağlantı kurmak öne çıkacak. Raporda, bu nedenle firmaların çalışanları yoluyla, e-posta ve Facebook gibi araçları kullanarak tüketicilerle iletişime geçmeleri öneriliyor.

Tüketicilerin şirket bilgileri yerine diğer tüketicilerin yorumları ve tavsiyelerine güveneceği öngörülüyor. Ayrıca, sosyal ağların etkisiyle müşteri bağımlılığının eskiye oranla kısa dönemli olacağının göz önünde bulundurulması gerekiyor. Müşteri bağlığını artıracak yenilikçi uygulamalar büyük önem taşıyor.

Deloitte Türkiye Danışmanlık Sorumlu Ortağı ve Tüketim Endüstri Lideri Uğur Süel rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etti:

''Tüketicilerin davranışlarının, değerlerinin ve ihtiyaçlarının gelişmeye ve değişmeye devam edeceğini unutmamak gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde de gelişmekte olan pazarlardaki nüfus artışı ve teknolojideki hızlı gelişim gibi nedenlerle ciddi bir değişim süreci yaşanacak. Raporumuzda, beklenen değişimleri değerlendirerek şirketlere yararlı olacağını inandığımız öngörülere yer veriliyor. Tüketicilerin davranışlarındaki değişimin yanı sıra küresel ekonominin olası gelişimine dair bilgiler de barındıran raporumuzun faydalı bir kaynak olacağına inanıyorum.''