Küresel enerji geçişi için kritik ham maddelerin yüzde 20'si Orta Asya'da
Orta Asya devletleri, küresel enerji geçişi için gerekli olan bakır, kurşun, çinko ve kobalt gibi ham maddelerin yüzde 20'sinden fazlasına sahip.
Nükleer enerji alanında araştırmalar yürüten merkezi İngiltere'de bulunan Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü (NNWI), Kazakistan'ın başkenti Astana'da "Kazakistan’da Nükleer Enerjinin Gelişimi" konulu yuvarlak masa toplantısı düzenledi.
Kazakistan'ın nükleer enerji alanında sahip olduğu potansiyelin değerlendirildiği toplantıya çok sayıda uzman ve yetkili katıldı.
NNWI Başkanı Tim Yeo, toplantı sonrası, gelecek yıl Ocak ayında Orta Asya'daki temsilciliklerini Kazakistan'da açmaya hazırlandıklarını bildirdi.
Yeo, bugünün ekonomik gerçeği olan nötr karbon kapsamında yakın zamanda her türlü ihracat sektörünün etkin bir karbon vergisi ödemek zorunda kalacağını ve bu konunun özellikle dünyanın en yoğun karbon kullanıcıları arasında yer alan Orta Asya devletleri için önemli olduğuna dikkati çekti.
Orta Asya nüfusunun gelecek 20 yılda 100 milyona ulaşmasını beklediklerini kaydeden Yeo, "Nüfus arttıkça ve kişi başına daha fazla enerji kullanıldıkça bölge ülkeleri, Japonya, Almanya, Rusya ve İran gibi en büyük dünya kirleticileri arasında ilk 10’a girme riskiyle karşı karşıyadır." ifadelerini kullandı.
Yeo, nötr karbona ulaşmak için nükleer ve yenilenebilir enerjiye geçişin önemine işaret ederek, bu bağlamda küresel enerji geçişi için kritik olan bakır, kurşun, çinko ve kobalt gibi dünyadaki maden kaynaklarının yüzde 20’sinden fazlasının Orta Asya’da bulunduğunu vurguladı.
"35 yılı aşkın bir süredir nükleer enerji sektöründe herhangi bir büyük kaza yaşanmadı”
Yeni yeşil ekonominin şekillenmeye başladığı bu dönemde Orta Asya ülkelerinin nükleer enerji alanında somut adımlar atması gerektiğini aktaran Yeo, “İhale ve müzakere anlaşmalarını şimdi yaparlarsa ancak 2035’te tam teşekküllü bir aşamaya ulaşabilecekler.” diye konuştu.
Yeo, nükleer enerji santrali inşasında kamuoyunun güvenini kazanmanın da öneminin altını çizerek, şunları kaydetti: "Kazakistan’da radyasyon tehlikesi soyut bir konu değildir. (Kazakistan) Semipalatinsk'e, Sovyet nükleer test sahasına ve onun tüm eski sorunlarına sahip bir ülke. Sorun şu ki, 50-60 yıl önce oldukça düşük nükleer güvenlik standartları dünyanın hemen her yerinde yaygın bir uygulamaydı. Anlaşılması gereken önemli nokta, endüstri standartları ve güvenlik teknolojilerinin o zamandan beri önemli ölçüde değiştiğidir, dolayısıyla 35 yılı aşkın bir süredir nükleer enerji sektöründe herhangi bir büyük kaza yaşanmadı.”
Kazakistan, nükleer enerji santrali inşa etmeyi planlıyor
Kazakistan hükümeti, 2035’te ülkede nüfusun ve ekonominin büyümesiyle artan enerji talebini karşılamak amacıyla bu yıl nükleer enerji santrali inşa edilmesine yönelik çalışmalar başlattıklarını duyurmuştu.
Halihazırda nükleer enerji santrali inşası için dünyanın önde gelen şirketleriyle müzakereler yürüten Kazak hükümeti, tecrübe amaçlı Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Santrali’ne bir heyet göndermişti.