"Kredi kartlarına sınırlama getirilmeli"
Geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğunu dile getiren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, tüketimin sakinleşmesi için kredi kartlarına ilişkin adım atılması gerektiğini söyledi. Yıl sonunda enflasyonun baz etkisiyle yüzde 45'e gerileyeceğini belirten Baştuğ, asıl mücadelenin bundan sonra başlayacağını ifade etti.
OLCAY BÜYÜKTAŞ
Ülkedeki en büyük sorunun enflasyon olduğunu söyleyen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, enflasyonun dizginlenmesi ve tüketimin yavaşlaması için kredi kartlarına sınırlama getirilmesi gerektiğini savundu.
Garanti BBVA'nın Avrupa Yeşil Mutabakatı uyum sürecinde sürdürülebilir yatırımların önünü açmak ve ihracat süreçlerine destek olmak amacıyla başlattığı "İhracatta Sürdürülebilir Gelecek" buluşmasının beşincisi Adana'da yapıldı. Toplantıda Adanalı iş insanlarının ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, ekonomiye yönelik değerlendirmeler yaptı.
Geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğuna da değinen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, kredi kartı faizlerinin çok düşük kaldığını ve herkesin bu kanala yüklendiğini söyledi. Bu yıl ise 2023'e göre büyüme hızının yavaşladığını ancak yine de kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiğini belirten Baştuğ, "Geçen yılın büyümesi tüketimden geldi. Çılgınca bir tüketim yapıldı. Bunun baskılanması, düşmesi lazım. Ülke olarak tüketimle ilgili olarak sakinleşmemiz lazım, daha az tüketmemiz ve büyümeyi başka kaynaklardan elde etmemiz lazım" dedi.
Parasal sıkılaşma politikaları gereği bireysel kredilerde bankaların yüzde 2 büyüme sınırı olduğunu hatırlatan Baştuğ, “Bankalar bireysel kredilerde bu sınırı aşmaları halinde ciddi cezalar ödüyorlar, bu nedenle de aşmamaya özen gösteriyorlar. Bu yıl kredi talebi artsa bile yükselmiş faizle bu baskılanacaktır bireysel taraf için. Tüzel taraf için de benzer bir dünya var, orada da belli sınırlar var. Ortalama enflasyonun yüzde 54-55 seviyesinde biteceğini düşünürsek onun çok altında bir kredi büyümesiyle yılı tamamlarız diye düşünüyorum. Buradan herkes nasibini alacak. Ama hâlâ kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiği düşünüyor ve bekliyoruz” dedi.
Enflasyonda kalıcı düşüş için 2025’te de aynı kararlılık kritik önemde olacak”
Türkiye için en önemli konunun enflasyon olduğunu, Mayıs ayında zirveyi görmesi beklenen enflasyonun yılın ikinci yarısında baz etkisinin katkısıyla düşüş trendine gireceğini belirten Baştuğ, Merkez Bankası’nın yıl sonu hedefinin yüzde 38 – yüzde 42 bandında olduğunu hatırlatarak, kendi tahmininin ise yüzde 45’ler seviyesinde olduğunu kaydetti. Yüzde 40’lı seviyelerin ardından enflasyonla asıl mücadelenin başlayacağını ifade eden Baştuğ, “Enflasyon sarmalından kalıcı olarak çıkmamız için önümüzdeki yıl da aynı kararlılığın sürmesi ve yapısal reformlarla programın desteklenmesi kritik önemde olacak” dedi.
“Son çeyrekte faiz indirimi gelebilir”
Sene sonunda enflasyonda yaşanacak düşüşle birlikte ekonomide belirli rahatlamaların görüleceğini de söyleyen Baştuğ, "Merkez Bankası, bugüne kadar rahatlatıcı adımları attı, ancak hepimizi kökten etkileyecek rahatlatıcı adımlar enflasyonun geleceği seviyeyle alakalı olacak" ifadelerini kullandı. Merkez Bankası'nın gerektiğinde parasal sıkılaştırmaya devam edeceğine yönelik kararlı bir duruş sergilediğini ancak banka olarak faiz artışını gerektirecek bir durumla karşı karşıya kalınmasını beklemediklerini aktaran Baştuğ, enflasyonda yüzde 40'lı seviyelerle birlikte faiz indiriminin de söz konusu olabileceğini, bunun da son çeyrekte gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.
“Kredi talebi döviz cinsine kaydı”
Kurda öngörülebilirlik artınca kredi talebinin döviz cinsinden kredilere doğru kaydığını belirten Recep Baştuğ, “Bu talebin kayma nedenlerinden birisi de TL kredilerdeki yüksek faiz oranları. Türk bankaları döviz cinsinden kredi vermeyi, Türk şirketleri de döviz cinsinden kredi kullanmayı öğrendiler. Şu an verilen kredilerin doğru yerlere gittiğini düşünüyorum. Eskisi gibi kurun artışıyla herhangi bir sıkıntı yaratacak bir durum yok. Banka sermayeleri çok güçlü. Topladığımız para sattığımız paradan daha az. Bu trend devam ederse TL miktarı artacaktır. Bankalar kazandıkları parayla eleştirirler. Bankanın amacı kârı ile sermayesini enflasyona ezdirmemektir. Bankaların üzerindeki yük şu anda kârlılıkta kendini gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.
20 milyar dolarlık döviz girişi oldu
Seçimden sonra dışarıdan 20 milyar doları bulan bir döviz girişi olduğunu, bireylerin yatırım tercihlerinde de artan oranda TL’leşme gözlemlediklerini söyleyen Recep Baştuğ, "Şu anda gelen paralar yatırım için gelen paralar değil. Onun biraz daha vakti var. En büyük miktar swapla gelen para, ikinci büyük para Türk eurobondlarına geldi. Sonrasında TL Hazine bonolarına ve borsaya geldi. Rakam her geçen gün artıyor" dedi.
Mevduat faizi yüzde 50’lere oturdu
TL mevduat müşterisi ileve Kur Korumalı Mevduat’tan TL’ye dönen müşteriye verilen faiz oranlarına da değinen Recep Baştuğ, şöyle konuştu: “KKM 140 milyar dolarlardan 70 milyar dolarlara kadar indi. Seçimden evvel TL’ye dönüş oranı yüzde 13-15’lerdeydi ama seçimin olduğu ay yüzde 5’lere kadar geldi. Merkez Bankası, KKM ile alakalı bankalara verdiği programda dönüşüm hızına göre belirli ödüller de koydu, bir anda faizler çok cazip mertebelere geldi. Şimdi piyasada birkaç tane farklı faiz var. Bir tanesi KKM’sini TL mevduata döndüren kişinin aldığı faiz bir tanesi normal mevduat faizi . Bunlar birbirine yakın faizler ama KKM’nin miktarının belirlendiği günlerde piyasa birden değişebiliyor çünkü siz 100 birim hedefiniz var 99 yapmışsınız 1 liralık rakamı tutturduğunuz an çok ciddi bir cezadan kurtulup önemli miktarda getiri elde edeceksiniz, orada piyasanın alıştığının dışında bir faiz oranı görebiliyorsunuz. Bunu da duyuyorsunuz yüzde 70’ler var. Bunlar teknik olarak olabilir ama 100 tane mevduattan 1 tanesi olabilir onun dışındaki mevduat faizleri ortalama bir banda oturdu. Faizler yüzde 50 etrafında bir yere oturdu. Bundan sonra da böyle devam eder.”
Sürdürülebilirliğe 400 milyar TL ayırdı
İstanbul, Gaziantep, İzmir ve Bursa'nın ardından sanayi çeşitliliğine sahip Adana'da faaliyet gösteren şirketlerin önde gelenlerini bir araya getiren programda, Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile ilgili bilgi verildi. Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, etkinlikte yaptığı konuşmada, iklim krizinin hayati bir sorun olarak her geçen gün derinleştiğini belirtti. “Ana hissedarımız BBVA’nın 2018-2025 yılları arasında 300 milyar Euro’luk sürdürülebilir finansman sağlama hedefi var. Biz de bu hedefe 2025 yılına kadar en az 400 milyar TL tutarında destek sağlamayı hedefliyoruz” diyen Baştuğ, şu ana kadar bu hedefin yaklaşık yarısını gerçekleştirdiklerini dile getirdi.