Advertisement

İRFAN DONAT - CUMHUR ÖRNEK

FAO Gıda Fiyat Endeksi, Nisan ayında aylık bazda yüzde 1,7 artarken yıllık bazda yüzde 30.8 yükseldi. Böylece geçen yıl Nisan ayında 92,4 seviyesinde olan Endeks, 120.9 düzeyine çıktı. Endekste en fazla artış şekerde gerçekleşirken, tahıl ürünlerinin fiyatlarındaki tırmanış da devam etti.

Yaygın olarak işlem gören gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişimleri izleyen Endeks, 11 aydır aralık yükselişini sürdürüyor ve Mayıs 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Endekste aynı zamanda son 10 yılın en uzun soluklu yükselişi yaşanıyor. Endeks en son, Temmuz 2010-Şubat 2011 arasında 8 ay aralıksız yükseliş kaydetmişti.

Bu arada, Mart ayı için 118,5 olarak açıklanan Endeks, 118,9'a revize edildi.

FAO'nun Tahıl Fiyat Endeksi, Nisan'da aylık bazda yüzde 1,2 artarken, yıllık bazda yüzde 26 yükseldi. Arjantin, Brezilya ve ABD'de iklim kaynaklı mahsul koşullarına ilişkin endişeler ve ABD'de ekilişlerle ilgili kaygıların etkisiyle mısır fiyatları aylık bazda yüzde 5,7 yükselirken, yıllık bazda da yüzde 66,7 artırdı. Buğday fiyatları büyük ölçüde sabit kaldı. Öte yandan küresel pirinç fiyatları ise geriledi. Arpa ve sorgum fiyatlarında da kısmi bir gevşeme yaşandı.

Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi, ana ihracatçı ülkelerdeki üretim artışının beklenenden daha az olacağı endişeleriyle artan uluslararası palm yağ fiyatlarının etkisiyle Nisan ayında yüzde 1.8 arttı. Söz konusu yükselişte soya, kolza tohumu fiyatlarındaki artış da etkili oldu. Ayçiçek yağı fiyatında ise sınırlı bir yükseliş gözlendi.

Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, tereyağı, yağsız süt tozu ve peynire gelen Asya kaynaklı güçlü ithalat talebiyle aylık bazda yüzde 1,2 yükseldi.

Et Fiyat Endeksi, Doğu Asya'dan gelen yoğun talebin desteklediği büyükbaş hayvan, küçükbaş ve domuz eti talepleriyle Nisan'da yüzde 1,7 arttı. Kümes hayvanları et fiyatları ise küresel pazarlardaki dengeyi yansıtacak şekilde istikrarını korudu.

Şeker Fiyat Endeksi, aylık bazda yüzde 3,9 artarken, yıllık bazda yaklaşık yüzde 60 yükseldi. Brezilya'da şeker hasadının yavaş ilerlemesi ve Fransa'da yaşanan don hasarına ilişkin endişeler, küresel şeker arzına yönelik endişeleri artırıyor.

KÜRESEL TAHIL ÜRETİMİ, KULLANIMI, TİCARETİ VE STOKLARI İÇİN YENİ TAHMİNLER

FAO, Tahıl Arz ve Talep Özetinde de bir dizi güncellenmeye gitti.

2020'de küresel tahıl üretimi, bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artışla 2 milyar 767 milyon ton olarak tahmin ediliyor.

2020/21 sezonu için dünya tahıl kullanımı yüzde 2,7 artışla 2 milyar 783 milyon tona sabitlendi. Söz konusu artış öngörüsünün temel gerekçeleri arasında Çin ve ABD'nin tahmin edilenden daha fazla yem kullanım talebi gösteriliyor.

FAO, 2021 sezonunun sonunda dünya tahıl stokları için tahminini, Çin ve ABD'deki mısır stoklarının olası düşüşleri nedeniyle 805 milyon tona indirdi ve bu da açılış seviyelerine göre yüzde 2,3 düşüş anlamına geliyor. Küresel tahıl stok-kullanım oranının yüzde 28,3 ile yedi yılın en düşük seviyesinde olması bekleniyor.

2020/21 döneminde dünya hububat ticaretinin 467 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da yıllık bazda yüzde 5,9'luk bir genişleme ile kaba tahıllar, daha sonra pirinç ve son olarak buğday için en hızlı büyüme olarak öngörülüyor.

FAO, önümüzdeki sezonda buğday için ilk arz ve talep görünümünü de sundu. 2021/22'de üretimin 778,8 milyon ton (2020 tahmininden yüzde 0,5 daha fazla) olacağı öngörülüyor. Söz konusu tahmin, Avrupa Birliği'nin üretiminde beklenen yıllık yüzde 6 artışla destekleniyor.

Yeni sezonda buğday kullanımının yüzde 0,9 artarak 770 milyon tona çıkması beklenirken, dünya buğday stoklarının 2022'de sezon bitimine kadar yüzde 3,0 büyüyerek 293 milyon tonluk rekor bir seviyeye ulaşacağını öngörülüyor.

Avustralya, Kanada, Rusya Federasyonu ve ABD'den azalan sevkiyat beklentileriyle 2020/21 (Temmuz/Haziran) küresel buğday ticaretinin yıllık yüzde 1,8 daralarak 185 milyon tona gerileyeceği tahmin ediliyor.

2021'de küresel iri taneli tahıl üretimine ilişkin erken beklentiler ise Brezilya, Çin, Ukrayna ve ABD'de beklenen artan ekili alanların yanı sıra AB'deki rekoltelerin toparlanmasının da yol açtığı art arda üçüncü bir büyüme yılına işaret ediyor. Güney Afrika ve komşu ülkelerde de önemli üretim artışları bekleniyor.