Advertisement
HABERLER ABONE OL

Koronavirüs pandemisi Hindistan ve Arjantin’de kontrolden çıkmaya devam ederken, gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomiler arasındaki ayrışma derinleşiyor.

Gelişmekte olan ülke hisseleri, kısmen aşı eksikliği ve gecikmelerinin etkisiyle Mart ortasından bu yana diğer ülkelerin gerisinde kaldı. Yatırımcılar, 21 Nisan’da sona eren haftada, gelişen piyasa hisse senedi fonlarından 1,3 milyar dolar çekti. Bu, üç aydan uzun bir süredir görülen en yüksek çıkış oldu.

Bloomberg'in haberine göre bu verilerle pandeminin yatırım eğilimlerini nasıl değiştirdiğini ortaya koyan yeni bir veri de ortaya çıkmış oldu. Tarihsel olarak, gelişmekte olan ülke piyasaları, küresel ekonomik büyüme dönemlerinde tercih edilse de, bu kez gelişmiş ülke varlıkları hızlı bir toparlanma yaşıyor.

ABD ve Avrupa hisse senetleri tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın. Ayrıca JPMorgan Chase & Co geçen hafta, aşı dağıtımındaki yavaşlığa işaret ederek, ikinci çeyrekte ABD ekonomisinin gelişmekte olan ekonomileri “benzeri görülmemiş” bir oranda geçeceği uyarısını yaptı.

Gelişen-gelişmiş makası açılıyor

Analistler iki varlık grubu arasındaki farkta aşılama performansına vurgu yaptı.

Federated Hermes Portföy Yöneticisi Mohammed Elmi, “Gelişmekte olan piyasalarda sadece çok daha yavaş aşılama programları görmüyoruz; aynı zamanda borç yüklerine, dış kırılganlıklara, maliye politikasında ihtiyatlılığa, enflasyona ve kur istikrarına dair endişeler pandemi sonrası çok daha güçlü bir toparlanmayı engelleyebilir” dedi. Elmi, yatırımcılara, Meksika gibi ticaret bağlantıları veya ihracat yoluyla ABD’nin büyümesinden fayda sağlayan ülkelere ve varlıklara yönelmelerini tavsiye etti.

MSCI Inc.’in gelişmekte olan ülke hisse göstergesi, bu yıl başından bu yana yüzde 5’in biraz altında yükselirken, gelişmiş piyasa hisse senetleri endeksindeki yükseliş bunun iki katı oldu. 2009 yılında, küresel ekonominin finansal krizden toparlandığı dönemde, gelişen ülke hisseleri yüzde 74 yükselişle gelişmiş ülke hisselerinin üç katı daha fazla yükselmişti.

Analistler aşı dağıtımına dikkat çekti

Söz konusu ayrışmanın temelinde yatan faktörlerden biri gelişmekte olan ülkelerde artan koronavirüs vaka sayılarına karşın aşılamanın görece daha yavaş seyretmesi ve aşı tedariği problemleri. Batı ekonomilerinde ise aşılamanın hız kazanmasıyla ekonomiler de açılmaya başladı. Bloomberg’in verilerine göre dünyadaki toplam Kovid-19 aşılarının üçte birinden fazlası, dünya nüfusunun sadece yüzde 11’ine tekabül eden en büyük 27 ülkeye gitti.

Bu dengesizlik özellikle de dünya nüfusunun yüzde 18’ine ev sahipiği yapan ve salgının en ölümcül merkezlerinden biri olan Hindistan’da görülüyor. EPFR Global verilerine göre, Hindistan hisse senedi fonları 21 Nisan’da sona eren haftada bir yıldan uzun bir süredir en büyük çıkışı yaşarken, Hint rupisi geçen ay yüzde 3,5 değer kaybetti.

Bu durumun piyasa algısı üzerinde yakın vadede etkisini sürdüreceğini öngören JPMorgan Asset Management Asya Pazarı Baş Stratejisti Tai Hui, Asya dışındaki gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmanın “salgının kontrol altına alınana kadar biraz daha sabır gerektireceği” görüşünde. Hui, şimdilik yatırımcılara ABD ve Çin varlıklarına odaklanmaları tavsiyesinde bulunuyor.

Ancak bazı yatırımcılar da son dönemde artan vakalara fazla anlam yüklemiyor ve aşılamanın gelişmiş ekonomilerde de hızlanacağı beklentisi ile pozisyon alıyor. Bu görüşe göre Avrupa’nın toparlanmaya başlaması da gelişmekte olan ülkelerde ihracat ve turizmi desteklemeye başlayabilir.

New York merkezli AllianceBernstein Fon Yöneticisi Morgan Harting’e göre, mevcut piyasa değerlemeleri “Gelişmekte olan piyasalarda yükselişe ve ABD’de hayal kırıklığına çok daha fazla yer bırakıyor.”