Microsoft Türkiye Kurumsal ve Kamudan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsü Bloomberg HT yayınında Türkiye'de yaşanan dijital dönüşüm sürecini ve işletmelerin bu süreçten doğru şekilde faydalanmasının önemini değerlendirdi.

Dijital dönüşümün son 10 yılda en çok kullanılan kavramlardan biri olduğunu söyleyen Tüzünsü, "Gerek Türkiye’de gerek dünyada daha 10-15 yıl evvel kurulmuş şirketlerin pazar değerlerinin çok daha köklü şirketlerin üstünde olduğunu görüyoruz. Bunun da en önemli sebebinin dijital dönüşüm ve teknolojiye dayalı iş yapmaları olduğunu düşünüyoruz. Son 10 yılda altı 'unicorn' olarak tanımladığımız firmamız oldu. Türkiye 8 milyar dolar civarında ürün ve hizmet üreten bir ülke. Bununla toplamdaki teknoloji yatırımlarını kıyasladığımız zaman hâlâ orada gidecek bir yer olduğunu görüyoruz" dedi.

Dijital dönüşümün teknolojiyi satın alıp yüklemek gibi basit bir hamle olmadığına dikkat çeken Tüzünsü, "Dijital dönüşümü aslında bir kültür değişikliği olarak tanımlayabiliriz. Sadece bir teknolojiyi alıp bir şirkete koyarak başarılacak bir konu değil. Şirketinizdeki bütün departman ve segmentlerle beraber uçtan uca bir plana sahip olup sonrasında teknolojiyi o plan doğrultusunda kullanacağınız bir kavram olması lazım dijital dönüşümün.

Dolayısıyla buradaki en önemli yapılan hatalardan bir tanesi sadece teknoloji tarafına sahip olmak sizin dijital dönüşümünüzü tamamladığınız anlamına gelmeyecektir. Bir fikrinizin olması lazım, bütün süreçlerinizi baştan tanımlıyor olmanız lazım ve o süreçlerin hangi aşamalarında teknolojiyi nasıl kullanacağınıza karar veriyor olmanız lazım.

"Misyonumuz Türk şirketlerine küresel rekabet için know-how aktarmak"

İşin zor yönü her karar bir alışkanlık değişikliğidir ve büyük şirketlerde bu alışkanlıkları değiştirmek çok kolay olmuyor. Temel misyonumuz bu dijital dönüşüm konusunda Türkiye’deki bütün şirketlere küresel anlamda rekabet edebilecek know-how’ı aktarmak diyebilirim" değerlendirmesinde bulundu.

Bulut bilişimin bir teknolojik yatırım olduğunu ve bunun karşılığında önemli avantajlar sağladığının altını çizen Tüzünsü, "Bulut bilişimin en fazla KOBİ diye hitap ettiğimiz daha az kullanıcılı şirketlerin hayatını değiştirebileceğini düşünüyoruz.

Biz buna teknolojinin demokratikleştirilmesi diyoruz yani bugün ben İstanbul’da bir gömlek üreticisiysem Almanya’da ya da ABD’deki aynı işi yapan firmayla artık aynı yazılımları kullanabiliyor noktada oluyorum. Geçmişte benim aynı yazılımı kullanabilmem için çok ciddi bir donanım maliyet yapmam gerekiyordu.

O maliyetin üzerinde lisans maliyeti eklemem gerekiyordu. Bugün ise şirkete kuvvetli bir internet girişim olması halinde bütün bu yazılımları elektrik veya doğalgaz gibi kullandıkça öde prensibiyle servis olarak kullanabiliyorum.

Bu şunu sağlıyor. KOBİ’lerimizin ya da orta çağlı şirketlerimizin gerçekten o yüksek yatırımlara girmeden operasyonel maliyet olarak teknolojiyi kullanmalarını sağlıyor. Şu da artık bir gerçek haline geldi.

"Teknolojinin dışında kalmış firmaların hayatta kalmaları zor"

Teknolojinin dışında kalmış firmaların sürdürülebilir, kârlı bir büyümeye sahip olmaları veya hayatta kalmaları gerçekten mümkün değil. O yüzden bunu artık bir lüks değil, bir ihtiyaç olarak gördüğümüzü söylüyoruz. Bulut bilişim şirket olarak baktığınızda size çok fazla seçenek sunuyor.

O seçeneklerden istediğinizi aylık olarak yıllık olarak tamamıyla kullandıkça öde mantığıyla kullanabiliyorsunuz. İkinci olarak eğer mevsimselliğine dayanan bir işiniz varsa, örneğin turizm sektöründeyseniz yazın işleriniz zirve yaparken ama geri kalan sezonlarda daha düşük seviyelerde devam ediyor.

Eskiden sizin o zirve dönemine göre donanım yatırımı yapmanız gerekiyordu ve senenin geri kalanında o yatırım atıl olarak durabiliyordu. Şimdi bulut bilişim sayesinde ise kullandıkça ödeye dayananan mantıkla işlerinizin yoğunluğuna göre kullanarak orantılı bir maliyet çıkartabiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.