NATO zirvesi için Biden'ın çantasında neler var?
İlk yurtdışı gezisini Avrupa'ya gerçekleştirecek olan ABD Başkanı Joe Biden, NATO'nun liderler zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşecek. Biden'ın gündeminde ise Avrupa için demokrasi ittifakının sağlamlaştırılması, Türkiye içinse S-400 ve bölgesel gelişmeler yer alıyor
14 Haziran’da yapılacak NATO liderler zirvesinin gündeminde Transatlantik ilişkiler, Rusya ve Çin’in artan küresel etkisi ve iklim değişikliği ön planda olurken ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı görüşmede de S-400 meselesinin ve bölgesel gelişmelerin masada olması bekleniyor.
Başkanlığının ilk yurtdışı seyahati için Avrupa’yı seçen Biden, gezi öncesinde Washington Post’ta yayımladığı bir görüş yazısında bu geziyle birlikte ABD’nin müttefik ve ortaklarına olan bağlılığının yenileneceğini söyledi.
Çin ve Rusya’dan gelen tehditkar eylemler ve iklim krizi tehdidiyle mücadele edebilmek için ABD’nin güçlü bir pozisyonda olması gerektiğini vurgulayan Biden, “Çin ya da başka bir ülke değil, piyasa demokrasilerinin 21. yüzyılın ticaret ve teknoloji kurallarını yazmasına odaklanacağız” dedi.
Nato zirvesinde de ABD’nin kollektif savunmayı önceleyen 5. maddeye olan bağlılığının vurgulanacağını belirten Biden, dünyaya aynı açıdan baktığı müttefikleriyle görüştükten sonra Cenevre’de Putin ile gerçekleştireceği zirvede Rusya’nın Avrupa’nın güvenliğine oluşturduğu tehditleri ve Ukrayna’daki gerilimi konuşacaklarını söyleyerek “ABD’nin demokratik değerlerimizi koruyacağı konusunda şüpheniz olmasın” dedi.
"İki lider S-400 meselesi üzerinde anlaşabilir"
NATO zirvesi vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Biden arasında gerçekleşecek görüşmeden çıkacak sonuçlar ile ilgili farklı görüşler mevcut.
EDAM Başkanı Sinan Ülgen Bloomberg News için kaleme aldığı bir görüş yazısında her iki tarafın da huzursuz olduğunu ama buna rağmen liderlerin S-400 konusunda ilerleme sağlayabileceğini söyledi.
“Umut vadetmeyen duruma rağmen iki lider S-400 meselesi üzerinde anlaşarak daha az zorlu bir ilişkinin önünü açabilir” diyen Ülgen, ABD’nin Türkiye’nin S-400’lere elinden çıkarmadan yaptırımların kalkmayacağını belirtmesinin çıtayı çok yükselttiğini de dile getirdi.
Yine de Türkiye’nin sadece ulusal güvenliği tehdit eden istisnai durumlarda kullanmak üzere ABD ile bir anlaşmaya varabileceğini belirten Ülgen, S-400’lerin İncirlik Üssü’ne kurulmasının ABD’nin kullanımı denetlemesine de izin vereceğini belirtti.
Ülgen son olarak, iki lider arasındaki görüşmede kaydedilecek ya da kaydedilmeyecek ilerlemenin iki ülke arasındaki ilişkiyi de belirleyeceğini söyledi.
"İlişkilerin bambaşka bir eksene gitmesini kimse beklemesin"
Bahçeşehir Üniversitesi Amerikan Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Burak Küntay ise görüşme sonrasında iki ülke arasındaki ilişkilerde hiçbir değişiklik beklenmemesi gerektiğini ve ilişkilerin donuk bir şekilde devam edeceğini vurguladı.
“Bu görüşme 10 dakika da sürse, 3 gün de sürse 15 gün de sürse neticesinde Türk-Amerikan ilişkilerinin ayın 14’ü itibariyle bambaşka bir eksene gitmesini müspet yada menfi kimse beklemesin” diyen Küntay, bunun ancak aradaki soğuk ve donuk rölanti durumun devamı olacağını ifade etti.
Birçok kişinin heyecanının aksine Erdoğan-Biden zirvesi iki liderin kanalların açık olduğunu gösterdiği ama sıfırdan bir şeyin konuşulmayacağı bir görüşme olacak
S-400’ler ile ilgili anlaşmazlığın da ABD ya da Türkiye geri adım atmadığı sürece çözülemeyeceğinin altını çizen Küntay, “Birçok kişinin heyecanının aksine Erdoğan-Biden zirvesi iki liderin kanalların açık olduğunu gösterdiği ama sıfırdan bir şeyin konuşulmayacağı bir görüşme olacak” dedi.
"Çok büyük bir reaksiyon beklenmemeli"
Biden’ın dış politika çerçevesini değerlendiren Küntay, “Biden’ın iktidara geldikten sonra transatlantik ilişkiler hariç dış politikayla ilgili çok fazla adım atmayacağını düşünüyordum. 1 sene boyunca hiçbir şeye karışmayıp aşı desteğiyle salgının belini bükmeye çalışıyordu” dedi.
Salgının şu an için hafiflediğini ama muhtemelen Kasım ayına kadar süreceğini belirten Küntay, “Bu zamana kadar Türkiye ya da herhangi bir diğer ülke ile ikili ilişkilerde çok büyük bir reaksiyon beklenmemeli” diye ekledi.