Sabancı: Kısa vadeli sermaye akımlarının frenlenmesi ve yönetilmesi gerekir

İSTANBUL (A.A) - 30.12.2010 - Sabancı Holding Y&ouml;netim Kurulu Başkanı G&uuml;ler Sabancı, aşırı ve &ccedil;oğu kısa vadeli sermaye akımlarının hem frenlenmesi, hem de y&ouml;netilmesi gerektiğini, aksi takdirde kur, rekabet g&uuml;c&uuml;, istihdam ve fiyat istikrarı &uuml;zerinde olumsuz etkiler ger&ccedil;ekleşebileceğini belirterek, bu bağlamda Merkez Bankası nın son haftalarda aldığı kararların, faiz oranlarındaki d&uuml;ş&uuml;şler dahil olumlu y&ouml;nde atılmış adımlar olduğunu bildirdi.Sabancı, Topluluk &ccedil;alışanlarına y&ouml;nelik olarak yayımladığı yeni yıl mesajında 2010 yılını değerlendirdi ve 2011 yılına ilişkin beklentilerini dile getirdi. 2010 yılında d&uuml;nyadaki ekonomik gelişmelere değinen Sabancı, gelişmiş ekonomilerin krizin etkilerinden tam olarak kurtulamadıklarını ve iyileşmenin daha uzun zaman alacağının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, t&uuml;m d&uuml;nyada &ouml;nlenemeyen işsizlik sorununun bunun en a&ccedil;ık g&ouml;stergesi olduğunu ifade etti.Avrupa daki sorunlara da işaret eden Sabancı, 2011 yılı, Avrupa Birliği i&ccedil;in ve &ouml;zellikle Euro B&ouml;lgesi i&ccedil;in bir yol ayrımı olacaktır. G&uuml;&ccedil;l&uuml; ortak mali politikaları ger&ccedil;ekleştirebilir ise Avrupa Birliği krizden g&uuml;&ccedil;lenerek &ccedil;ıkabilecektir. Aksi halde, daha b&uuml;y&uuml;k bir politik kriz ihtimali az da olsa mevcuttur. B&ouml;yle bir olası krizi de ancak bundan en &ccedil;ok etkilenecek olan Almanya gibi Avrupa nın b&uuml;y&uuml;k devletleri &ccedil;&ouml;zebilir değerlendirmesi yaptı.Ge&ccedil;tiğimiz yıl y&uuml;zde 4,7 daralan T&uuml;rkiye ekonomisinin, 2010 da beklenenden &ccedil;ok daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir y&uuml;kseliş g&ouml;sterdiğini, bu g&uuml;&ccedil;l&uuml; y&uuml;kselişte baz etkisinin yanı sıra uygulanan gevşek para politikasının, rekor d&uuml;zeyde d&uuml;şen reel faizlerin de rol oynadığını, ayrıca şirketlerin ve hane halkının artan kredi kullanımı ve stok artışları desteğiyle i&ccedil; talepte yaşanan g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;menin de bu iyileşmede etkili olduğunu belirten Sabancı, bu yıl b&uuml;y&uuml;menin y&uuml;zde 8 i ge&ccedil;eceğinin tahmin edildiğini, bu tahminin ger&ccedil;ekleşmesi halinde T&uuml;rkiye nin kriz &ouml;ncesi GSMH rakamlarına varacağı, hatta rahat&ccedil;a ge&ccedil;miş olacağını, b&ouml;ylelikle Avrupa da bunu yapabilen nadir &uuml;lkelerin arasında yer alacağını kaydetti.T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;mesinin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k oranda i&ccedil; talebe dayalı bir b&uuml;y&uuml;me olduğunu, d&uuml;nyanın biraz daha s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir b&uuml;y&uuml;meyi yakaladığında bunun T&uuml;rkiye ye ilave katkısının b&uuml;y&uuml;k olacağını vurgulayan Sabancı, i&ccedil; talep destekli g&uuml;&ccedil;l&uuml; b&uuml;y&uuml;menin 2009 da y&uuml;zde 16,1 e kadar y&uuml;kselmiş olan işsizlik oranını 2010 da y&uuml;zde 11 civarına gerilettiğini hatırlattı.G&uuml;ler Sabancı, T&uuml;rkiye de işsizliğin b&uuml;y&uuml;k oranda yapısal &ouml;zellik taşıdığına, y&uuml;zde 9&ndash;9,5 civarına inme olasılığının bulunmasına rağmen, sadece b&uuml;y&uuml;meyle &ccedil;&ouml;z&uuml;lecek bir sorun olmadığına dikkati &ccedil;ekti.- HEDEFİMİZ, (CARİ) A&Ccedil;IĞIN MAKUL D&Uuml;ZEYDE TUTULMASI OLMALI -T&uuml;rkiye nin yatırım ve tasarruf oranları a&ccedil;ısından Asya ya değil, Latin Amerika ya benzediğine değinen Sabancı, şunları kaydetti: &Uuml;lke olarak hızlı b&uuml;y&uuml;me potansiyelimiz var, hızlı b&uuml;y&uuml;meye ihtiyacımız var. Ancak hızlı b&uuml;y&uuml;meyi istikrarlı bi&ccedil;imde ger&ccedil;ekleştirebilmemiz i&ccedil;in milli gelir i&ccedil;indeki yatırım payını ve ulusal tasarruf oranımızı da artırmamız lazım. Gelecek i&ccedil;in &ouml;ng&ouml;r&uuml;ler, her iki konuda da artış sağlanabileceği y&ouml;n&uuml;ndedir. &Ouml;zel sekt&ouml;r olarak daha fazla i&ccedil; kaynak yaratıp, karlarımızı uzun vadeli yatırımlara y&ouml;neltmemiz hem şirketlerimizin g&uuml;c&uuml;n&uuml; artıracak hem de T&uuml;rkiye nin s&uuml;rekli olarak hızlı b&uuml;y&uuml;mesini sağlayacaktır.T&uuml;rkiye nin ihtiyacı olan yatırımları ger&ccedil;ekleştirmesi i&ccedil;in bir miktar dış kaynağa ihtiyacı vardır. T&uuml;rkiye nin net sermaye ithal eden ve dolayısıyla cari a&ccedil;ık veren bir &uuml;lke olması doğaldır. Hedefimiz, bu a&ccedil;ığın makul d&uuml;zeyde tutulması ve uzun vadeli dış yatırımlarla finanse edilebilmesi olmalıdır. Başta ABD de olmak &uuml;zere gelişmiş ekonomilerde s&uuml;rd&uuml;r&uuml;len para politikası sonucu olarak, &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k faizlerden ka&ccedil;an sermaye, gelişmekte olan &uuml;lkelere hızla ve aşırı bi&ccedil;imde akmaktadır. Bu aşırı ve &ccedil;oğu kısa vadeli sermaye akımlarının hem frenlenmesi, hem de y&ouml;netilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde kur, rekabet g&uuml;c&uuml;m&uuml;z, istihdam ve fiyat istikrarı &uuml;zerinde olumsuz etkiler ger&ccedil;ekleşebilir. Bu bağlamda Merkez Bankası nın son haftalarda aldığı kararlar, faiz oranlarındaki d&uuml;ş&uuml;şler dahil olumlu y&ouml;nde atılmış adımlardır. - İŞLER İYİ GİDERKEN SIKI MALİYE POLİTİKASI DEVAM ETMELİ -Sabancı Holding Y&ouml;netim Kurulu Başkanı G&uuml;ler Sabancı, d&uuml;nyadaki deneyimlerin ekonomide işler iyi giderken sıkı bir maliye politikasının devam etmesinin doğru olduğunu g&ouml;sterdiğini, sıkı bir maliye politikasının &ouml;neminin, para politikasının d&uuml;nya konjonkt&uuml;r&uuml;ne bağlı olarak bir miktar gevşemek zorunda olduğu zamanlarda daha da arttığını belirterek, Uzun vadeli, istikrarlı b&uuml;y&uuml;me de ancak b&ouml;yle sağlanır. İşte 2011 yılına girerken T&uuml;rkiye de maliye politikası b&ouml;yle &ouml;nemli bir g&ouml;revle karşı karşıyadır yorumu yaptı.2011 in T&uuml;rkiye i&ccedil;in genel se&ccedil;imlerin yaşanacağı yıl olacağına işaret eden Sabancı, bunun yanı sıra baz etkisi ve stok artışının yavaşlayacak olmasının, d&uuml;nya petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan y&uuml;kselişin b&uuml;y&uuml;me hızını yavaşlatacak fakt&ouml;rler olarak g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, burada dikkat edilmesi gereken en &ouml;nemli konunun pazar ekonomisinin prensiplerinden hi&ccedil;bir zaman taviz vermemek olduğunu, sağlıklı bir piyasa ekonomisinin gereklerinin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;leceğine inandıklarını belirtti.Buna rağmen 2011 yılında ekonomide b&uuml;y&uuml;menin y&uuml;zde 5 ler seviyesinde ger&ccedil;ekleşmesi, enflasyonun ise y&uuml;zde 6&ndash;6,5 civarında olmasının beklendiğinin altını &ccedil;izen Sabancı, T&uuml;rk ekonomisindeki bu olumlu gelişmelerin yatırımcılar a&ccedil;ısından bir anlamı, risklerin azalmış ve azalmakta olduğudur. &Uuml;lkemizin, orta ve uzun vadede yatırım cazibesi artmıştır. Bu durumda 2011 yılında kredi reyting kurumlarının, bunu T&uuml;rkiye ye verdikleri notta ifade etmelerini ve reytingimizi kısa s&uuml;rede artırmalarını bekliyoruz değerlendirmesinde bulundu.- FARKLILIKLARA HOŞG&Ouml;R&Uuml;YLE BAKMAK... -G&uuml;ler Sabancı, mesajında 2010 daki referandumun ertesinde, birbirimizi daha iyi dinleyip, farklılıklara hoşg&ouml;r&uuml;yle bakıp, birbirimizin kıymetini daha &ccedil;ok bilerek, hep beraber el ele vererek daha &ccedil;ok &ccedil;alışmamız gerektiğini belirtmiştim. Bu değerler, bir genel se&ccedil;im yaşayacağımız 2011 yılında &ccedil;ok daha b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem arz edecektir. Bir demokrasi ş&ouml;leni olması gereken se&ccedil;imleri, yaşanacak rekabeti toplumsal barış ve huzuru elden bırakmadan ge&ccedil;irmemiz, hepimiz i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşımaktadır g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml; dile getirdi.2010 yılında T&uuml;rkiye nin sadece b&ouml;lgesinde değil t&uuml;m d&uuml;nyada &ouml;nemli konularda s&ouml;z sahibi olduğunu, 2011 de de bir G-20 &uuml;lkesi olarak d&uuml;nya meselelerinde masaya oturmaya devam edeceğini vurgulayan Sabancı, 2011 de &uuml;yelik m&uuml;zakere s&uuml;reci istendiği gibi ilerlemese de AB ile bu s&uuml;recin dışında Avrupa nın enerji g&uuml;venliği gibi bir&ccedil;ok konuda beraber &ccedil;alışmaya devam edileceğini dile getirdi.

Sabancı: Kısa vadeli sermaye akımlarının frenlenmesi ve yönetilmesi gerekir

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, aşırı ve çoğu kısa vadeli sermaye akımlarının hem frenlenmesi, hem de yönetilmesi gerektiğini söyledi

Öne Çıkanlar