Advertisement
HABERLER ABONE OL

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle: 

"AK Parti 7'nci olağan kongre sürecini takvime uygun şekilde yürütüyoruz. AK Parti dinamik bir yapıdır. Yeni görev alan, görev değişikliği yapan kardeşlerimiz bu dinamizmin bir parçasıdır. Bu çatı altında vazife üstlenen kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. AK Parti'de eski diye bir kavram yoktur. Her AK Partili bu kurumun mensubudur. Ancak görev değişikliği olur. Bu süreci tam bir dayanışma içinde başarıyla yürüteceğiz. AK Parti'nin sahibi millettir. 

Millete hizmet etmek yük değil, şereflerin en büyüğüdür. Bizim milletimiz yapılan hizmetleri unutmaz. Hem gönlünde yaşatır, hem de sandıkta iradesiyle ortaya koyar. 2018 ve 2019 seçimlerinin sonuçlarını adeta sandık sandık tetkik ederek gereken dersleri çıkarmamız şarttır. Bir yerde oyumuz düşmüşse hiçbir şey yok gibi hareket edemeyiz. Önce teşhisi doğru koyacağız, sonra da ideal çözümü hayata geçireceğiz. Genel Merkezimizdeki tüm birimlerimizin çalışmalarını titizlikle yürüttüklerine inanıyorum. 

Türkiye'ye diz çöktürmeyi planlayanlar, şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar. Yürüttüğümüz mücadelede en büyük güç milletimizin desteğidir. Yurtiçinde ve yurtdışında karşılaştığımız sevgi seli bunun ispatıdır.

KILIÇDAROĞLU'NA: SİNSİ, HASMANE, YIKICI

Beka mücadelemiz böyleyken iç siyasette başka bir tablo ile karşı karşıyayız. Cumhur İttifakı içindeki MHP ve diğer kardeşlerimiz attığımız her adımda destek verdiler. CHP ve HDP ile hareket eden çevreler yalan ve iftirada sınır tanımıyor. CHP Genel Başkanı sinsi, hasmane ve yıkıcı bir tavır içindedir. Sakarya'daki tank-palet fabrikası, istihdam konusunda yanıtımızı verdik. Bizden sonra yenilerini ekleyerek tekrarlamaktan hicap duymadı. Ağzını her açtığında ecdadımıza hakaret etmeyi maharet sanıyor. Bu şahsın kendi geçmişinden, köklerinden utanması bizi ilgilendirmez. Ama bu milletin tarihine haksızlık etmesine rıza gösteremeyiz. Bu kişinin sadece ecdada değil, bugün yaşayan fertlere ve çocuklarımıza saygısı yok. 

Neymiş efendim, can ve mal güvenliği olmayan ülkeye yabancı sermaye gelmezmiş. Yabancılara Türkiye'ye yatırım yapmayın diyor. Kendi ülkesini kötüleyerek dış sermayenin gelmesini engellemek ihanetin dik alasıdır. Bu zatı biz değil, küresel sermaye de ciddiye almıyor. Türkiye'nin küresel doğrudan yatırımlardan aldığı pay binde 1'e yüzde 1,1'e çıkmıştır. Bay Kemal önce bunu bir defa öğren. Bay Kemal binde 1 ile yüzde 1,1'i ayırt edemez.

Batı medyasının ve ülkemiz karşıtı lobilerin baskısına rağmen ülkemizi tercih ediyor. Ülkemiz hala cazibesini sürdürüyor. Borsamız rekor kırıyor. Tahvil ihtarcılarımıza rekor teklifler geliyor. Yatırım kararı alan çevreleri caydırmak için nasıl çırpındıklarını izliyoruz. Türkiye her alanda mücadele verirken CHP Genel Başkanı neredeydi? 15 Temmuz'da bu zatın darbeciler eşliğinde tanklar arasında gittiği Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde televizyon izlediğini gayet iyi biliyoruz. Ekonomimize yönelik saldırıları yaşanırken kendisini ortada görmedik. Teröristlere 'arkadaşlar' diyerek onları pohpohlamakla meşguldü. Operasyonlarımız için içten gelen 'Hayırlı olsun' sözünü ağzından duymadık, teröristlere de 'Bunlar teröristtir' sözünü de duymadık. Bu zatı biz değil, dünyada kimse ciddiye almıyor da zararı kendi partisiyle sınırlı kalıyor. 

MECLİS'TEKİ TARTIŞMA: EN AĞIR CEZA VERİLMELİ

Bu hastalıklı zihniyet Grup Başkan Vekili hanımefendiye geçmişte olduğu gibi saldırdılar. Geçmişte de Ecevit o zaman bir bayan milletvekilimize ona 'Susturun bu kadını' diye hakaret etmişti. Oradan ilhamla tHanım'a 'Susturun bu kadını' diyecek kadar ahlaksız, edepsiz şekilde davranan CHP yetkilileri var. Kimse kusura bakmasın biz bu ahlaksızlara, edepsizlere prim verecek durumda değiliz. Tüm grubumuz bir bayan milletvekilimize bu şekilde saldıracak olan ahlaksız, edepsizlere bu parlamento içinde, parlamentonun gerekeni vermesi lazım. 'Özür diledi' bıraksınlar o işi. Bu özürle geçiştirilemez. İçtüzükte cezai müeyyide neyse yapılmalı. Bunların başkanları şahsıma, bir diğeri şahsıma yine bu parlamento çatısı altında her türlü edepsizliği yaptılar. Gereği neyse aynen cevabını vereceğiz.

EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

Güvenlik meselemiz olmazsa olmazımızdır. Vatandaşlarımızın günlük hayatlarını ilgilendiren ekonomik konuları da ihmal etmiyoruz. Ülkemiz ekonomisini geliştirerek vatandaşlarımızın hayat kalitesini yükselttik. Biz göreve geldiğimizde devlet vatandaşlarına borçluydu. Bay Kemal sen bunu anlamazsın ama öğreteceğiz.

Zorunlu tasarruf diyerek vatandaşlarından para kesmiş, ama ne gereğini yerine getirmiş, ne de parayı ödemişti. Memurlarla, işyerleri bu sisteme dahil edilmişti. Sistemdeki kişi sayısı 10 milyonu buluyordu. Hükümete geldikten sonra bu kesintilerin ana para ve nemalarını 17 milyar liranın üzerini hemen ödeyeceğiz dedik. Bunları biz ödedik. Aynı şekilde 1987 ile 1995 arasında konut edindirme yardımı adı altında yapılan kesintiler vardı, 8 milyon kişiye 3,5 milyar lira ödemeyi biz yaptık.

YATIRIMCILARA ÇAĞRI

Hükümete geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF borcunu da son kuruşuna kadar Mayıs 2013'te ödedik. Bizim şu an IMF ile işimiz yok, biz bize yeteriz. Ülkemizi ortalama yüzde 5,6 büyüttük. İhracatımız 180 milyar doları geçerek rekor kırıyor. Cari açık meselesi ekonomimizin yumuşak karnı olmaktan çıkıyor. Enflasyonu yeniden tek haneye indirerek, faizleri düşürerek ülkemiz üzerindeki kara bulutları dağıtıyoruz. 2020 faizlerin çok daha düştüğü bir yıl olacak. Girişimcilere sesleniyorum; gelin yatırım yapın. Milli parayla adım atma dönemine döndük. Şu anda geçen yıl yaşanan sıkıntılar nedeniyle konut, otomobil, beyaz eşya satışlarının yükselmesi ekonominin toparlandığının göstergesidir. Burada sadece yatırımcılara sesleniyorum. Endişe, tereddüt etmeyin, sektörünüzde yatırım yapmaya devam edin. 

Yargı Reformu Strateji Belgesi yargı konusunda en önemli hamlelerimizden birisidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçerek, halkımızın yürütme yetkisini belirlemesini sağladık. Herkes birinci sınıf vatandaşımızdır. Her vatandaşımız tüm haklar ve hürriyetlerden eşit şekilde yararlanabilir. Dünyanın neresinde olursa olsun ülkesinin gücünün ve desteğinin arkasında olduğunu biliyor. Husumet dalgası yönetimler ve medya nezdinde geçerlidir. Türkiye'nin yazılan senaryolarda biçilen rolü oynamak yerine milli rolünü oynamasıdır. Bu birilerini ciddi şekilde rahatsız ediyor. Demokrasimizi geliştirmek için atmamız gereken adımlar var. Ekonomide yapısal reformları gerçekleştirmemiz gerektiğini biliyoruz.

 

 

sürecek...