Trump ve Xi'nin görüşmesi küresel ekonomi için dönüm noktası olabilir
Bu hafta sonu Japonya'daki G20 zirvesinde ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in yapacağı görüşme, piyasalar ve küresel ekonomi açısından dönüm noktası olabilir
Küresel piyasalar bu hafta sonu ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in Japonya'da gerçekleştireceği görüşmeden çıkacak sonuçları bekliyor.
Görüşmede ticaret savaşında bir 'ateşkes' olursa borsalarda geçici rahatlama rallisi olabileceği ancak tarifeleri tamamen bitirecek bir anlaşma olana kadar küresel ekonomideki hasarın devam edebileceği belirtiliyor. Birçok yatırımcı 2 liderin ek tarife olmayacağı konusunda anlaşmasını beklese de geçerli olan tarifelerde geri dönüş olması beklenmiyor.
G20'de gerçekleşecek görüşmenin yılın kalanında piyasanın gidişatını ve küresel büyümeyi etkileyeceği, bunun yanı sıra Fed ve diğer Merkez Bankaları'nın nasıl aksiyon alacaklarını belirleme konusunda önemli olacağı ifade ediliyor.
RESESYON VURGUSU
Bleakley Advisory Group Şef Yatırım Stratejisti Peter Boockvar "Eğer ABD ile Çin arasında bir yumuşama olmazsa küresel resesyon riski artar" değerlendirmesini yaptı.
ABD'li ve Çin'li yetkililer Cumartesi günü iki liderin görüşmesinden önce müzakerelerde buluşacak. Ancak bu temaslara rağmen yakın zamanda bir anlaşma olması beklenmiyor.
Bank of America Merrill Lynch yatırımcılarla yaptığı anketin sonuçlarına göre, katılımcıların üçte ikisi bu hafta sonu bir anlaşma da, ek tarife de beklemiyor.
UBS Ekonomistleri eğer bir anlaşma olmaz ve ticaret savaşı ek tarifelerle daha da kızışırsa küresel büyümede resesyona yakın bir yavaşlama olacağını öngörüyor. UBS Küresel Araştırma Birimi Müdürü Arend Kapteyn "eğer ticaret savaşı kızışırsa küresel büyümenin gelecek 6 çeyrekte 75 baz puan düşmesini bekliyoruz" yorumunu yaptı.
ATEŞKES SENARYOSU
Trump hükümetinden ismini vermek istemeyen bir yetkili Reuters'a ABD'nin yeniden müzakerelere başlamak istediğini ve ek tarife olmaması konusunda bir anlaşma olabileceğini belirtti.
Bleakley Stratejisti Boockvar ateşkes senaryosuna piyasaların olumlu tepki vereceğini, borsaların ralli yapacağını, doların yükseleceğini söyledi. Uzman, "Ancak tarifelerin hala geçerli olması bu rahatlama rallisini sınırlar." diye konuştu.
FED ETKİSİ
Aylardır faizleri değiştirmeyen ABD Merkez Bankası geçen haftaki toplantıda bu yıl faiz indirimi olabileceği, ilk indirimin de Temmuz'da olabileceği sinyali verdi. Fed ticaret savaşlarından ve yavaşlayan küresel büyümeden endişeli olduğunu bildirdi.
Citigroup Ekonomisti Cesar Rojas, Trump ile Xi arasında ticaret savaşını artıracak tansiyondan kaçınılacağını ve bir ateşkes olabileceğini, Trump'ın Çin'den ithal edilen 300 milyar dolarlık ürüne ek gümrük vergisi tehdididen vazgeçebileceğini söyledi.
EKONOMİYE ETKİSİ
Ticaret savaşlarının her iki ülke ekonomisinde de de olumsuz etkileri görüldü. ABD'de ticaret açığı Nisan ayında % 2.1 daraldı, ancak hem ithalat hem ihracat geriledi. Çin'le ticaret açığı Nisan'da % 29.7 yükselerek 26.9 milyar dolar oldu.
Rojas ""Ticaret savaşı bu hafta ateşkes olsa bile ekonomiye zarar verecek çünkü hala 250 milyar dolarlık ek tarife uygulaması var. Ve hala belirsizlik devam ediyor olacak. Var olan tarifeler gelecek 1 - 2 yılda ABD ekonomisinin büyümesini yaklaşık 0.1 yüzde puan, Çin büyümesini ise 0.8 yüzde puan etkileyecek." diye konuştu.
ABD'de ticaret savaşları iş dünyası güvenine zarar verdi, yatırım harcamaları yavaşladı. Rojas bu durumun da devam edebileceğini belirterek "Hala belirsizlikler var, yatırımlar ötelenecek, ekonomiye zarar verecek" dedi.
Dün açıklanan ABD tüketici güveni de Mayıs'ta ticaret savaşı etkisiyle sert düşüşle 121.5'e gerilemişti.
Bank of America Merrill Lynch ekonomistleri ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross'un "G20'den çıkabilecek en iyi sonuç görüşmelerin aktif biçimde devam etmesi olacaktır" açıklamasına işaret ederek Japonya'da büyük bir anlaşmaya varılmasını beklemediklerini belirtti.
Ekonomistler "ABD hükümeti şu an anlaşma için çok fazla baskı altında değil. Bizim ticaret savaşı konusundaki genel çerçevemiz 'acı yok anlaşma yok" oldu. ABD borsalarının tüm zamanların en yüksek seviyesine yakın olması, yıllık büyümenin yüzde 3'ten fazla olması nedeniyle ABD'nin müzakerelerde eli güçlü." ifadelerini kullandı.