Bloomberght
Bloomberg HT Finansal Teknoloji Türk fintech Londra ve Amsterdam’da ofis açacak

Türk fintech Londra ve Amsterdam'da ofis açacak

Kimlik doğrulama ve dijital imza alanında faaliyet gösteren fintech şirketi Techsign'ın Büyüme ve Pazarlama Müdürü Deniz Özgür, bu yıl tamamlanmadan Londra ve Amsterdam'da ofislerini açacaklarını söyledi.

Giriş: 10 Mayıs 2022, Salı 08:48
Güncelleme: 10 Mayıs 2022, Salı 08:48

Kimlik doğrulama ve dijital imza alanında faaliyet gösteren fintech şirketi Techsign, rotasını yurtdışına çevirdi. Bloomberg HT televizyonunda Sefer Yüksel’in hazırlayıp sunduğu Finansal Teknoloji programına konuk olan Techsign Büyüme ve Pazarlama Müdürü Deniz Özgür, bu yıl tamamlanmadan Londra ve Amsterdam’da ofislerini açacaklarını söyledi. Londra ve Amsterdam’da ofisler açmak için çalışmalarının sürdüğünü belirten Özgür, muhtemelen bu yıl tamamlanmadan aktif bir şekilde bu iki şehirde ofislerinin faaliyete başlayacağını söyledi. “Başlangıçta eforumuz yeni yatırımlar, pazarlama ve satış ağırlıklı olacak” diyen Özgür, sonraki dönemde ise uluslararası yetenekleri şirketlerine kazandırmak istediklerinin altını çizdi.

‘Son çeyrekte Seri A yatırımını tamamlamak istiyoruz’

Yılın üçüncü çeyreğinde Series A öncesi ara seed yatırım turunu tamamlayacaklarını ifade eden Özgür, son çeyrekte de Series A yatırım turunu tamamlamak istediklerini söyledi. Bu turda yatırımcıların önemli bir bölümünün de yurtdışından olacağını vurgulayan Özgür, “Bir önceki yatırımın neredeyse tamamını ARGE ‘ye yatırdık. Kazancımızın önemli bir bölümünü de yine insan kaynaklarına ve ürün geliştirmeye harcıyoruz. Alacağımız yeni yatırımları tamamen yurt dışı açılımda değerlendiriyor olacağız” dedi.

‘İsteyen kurum bulut üzerinden kimlik doğrulama hizmeti alabilecek’

Techsign’ın kurumsal düzeyde kimlik doğrulama ve dijital imza olmak üzere iki ana başlıkta uçtan uca çözüm üreten yenilikçi, kimlik merkezli bir siber güvenlik şirketi olduğunu ifade eden Özgür, şu an 25 kişi olan personel sayısının bir yıl içerisinde 50 kişiye ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Techsign olarak, kimlik doğrulamaya ihtiyaç duyan her ölçekte kuruluşun kullanılabilmesini sağlayacak, herhangi bir kurulum, uygulama gerektirmeyen Prove ID ürününü hayata gerçirdiklerini belirten Özgür şöyle devam etti: “Hali hazırda kurumlar kimlik doğrulaması için ciddi yatırımlar ve geliştirme yapmak zorundalar. Bu da her ölçekte kurum tarafından kullanılmasının önünde ciddi bir engel olarak duruyor. Prove ID ile isteyen kurum bulut (cloud) üzerinden bu hizmeti kullanım bazlı alabilecek. Geliştirdikleri Deep Neural Network OCR modelinin yeni TC kimlik kartlarının yüzde 100 başarı ile okunmasında geleneksel Image Processing modellerine göre 3.2 kat daha başarılı sonuç verdiğini kaydeden Özgür, “Yeni kimlik kartları için kartların hepsini başarılı okuma oranı geleneksel çözümlerde yüzde 25 iken, Techsign Wordify ‘da bu oran yüzde 80 civarında. Kartların yüzde 95’ini başarılı okuma oranı geleneksel çözümlerde yüzde 50 iken, Techsign Wordify’ da bu oran yüzde 97 seviyesinde.”

‘Türkiye’de kimlik doğrulama pazarı hızlı büyüyor’

Risk sermayesi, kurumsal yatırımcılar ve diğer işletmeler tarafından biyometrik teknolojiler geliştiren şirketler ve bu teknolojileri kullanan iş modellerine yapılan yatırımların 2021'de şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştığını kaydeden Özgür, “Birleşme ve satın almalar dışında yaklaşık olarak 4 milyar dolar civarında yatırım gerçekleşti” dedi. 2021 yılında pek çok biyometrik teknoloji ürün ve servis sağlayıcısının da unicorn seviyesine ulaşmayı başardıüını vurgulayan Özgür, MarketsandMarkets’in yayımladığı araştırmaya göre, 2021'de 23.3 milyar dolar olan küresel dijital kimlik çözümleri pazarının 2026'da 49.5 milyar dolara ulaşmasını öngörüldüğünü belirtti. Türkiye kimlik doğrulama pazarına da değinen Özgür, BDDK, BTK, SPK ve MB düzenlemeleri sonrasında finans sektöründe başta bankalar ve fintech şirketleri olmak üzere pazar oluşumunun tüm hızıyla sürdüğünü vurguladı. Kimlik doğrulama süreçlerini dijitale taşımak ve lokasyon bağımsız müşteri edinmek isteyen havacılık ve e-ticaret başta olmak üzere diğer sektörlerin de ciddi ilgi göstermeye başladığını kaydeden Özgür, “Pazarın yeni oluşuyor olması talep sahipleri için aslında oldukça avantajlı fırsatlar sunuyor. Şu an oluşan fiyatlamalar neredeyse maliyetler boyutunda. Hal böyle olunca bu teknolojileri kurum içerisinde geliştirmenin rasyonel bir anlamı kesinlikle bulunmuyor. Önümüzdeki bir yıl içerisinde, ürün kalitesiyle diğer firmalardan ayrışan bir kaç firma fiyatlamalarda makul seviyelerin görülmesinin önünü açacaktır” diye konuştu.