Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türk mobil oyun girişimi Dream Games, yeni bir yatırım turunda 2,75 milyar dolar değerlemeyle 255 milyon dolar yatırım aldı. Altı ay önce yapılan değerlemede şirketin değeri 1 milyar dolar olarak belirlenmişti.

Şirketin son bir yılda gerçekleştirdiği üçüncü yatırım turu olan Seri C turuna Index Ventures liderlik etti. Yatırım turuna Makers Fund, BlackRock, IVP, Kora ve Balderton Capital gibi önemli fonlar da katıldı.

Firmanın ilk oyunu ‘Royal Match’, 2021’de dünyanın en fazla hasılat yapan mobil oyunlarından biri olurken; ABD, İngiltere ve diğer önemli pazarlarda en büyük ilk 10 mobil oyun arasında yer aldı.

Türkiye'nin üçüncü unicorn'u olmuştu

Dream Games Haziran 2021'de 1 milyar dolar değerleme ile 155 milyon dolar yatırım almıştı.Dream Games böylece Türkiye'den çıkan üçüncü unicorn şirket olmuştu.

1 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket tarafından yapılan açıklamaya göre seri B yatırım turunda şirketten en büyük pay alan yatırımcılar Index Ventures ve Makers Fund olurken, Balderton Capital, IVP ve Kora da şirkete yatırım yaptı.

Türkiye'den çıkan ilk unicorn şirket 2020 yılında 1 milyar dolar değerlemeyi aşan Peak Games olurken son olarak bu yıl değerlemesi beş ay içinde 850 milyon dolardan 7,6 milyar dolara yükselen Getir unicorn oldu.

Sırada yeni oyun var

Dream Games, 2022 yılında yeni bir oyunun geliştirilmesine başlamayı planlıyor. İstanbul'daki ofislerinde 80 kişilik bir ekibi olan şirket, 2022’de 120 kişiyi daha işe almayı hedefliyor.

Standard Chartered Bank, yayımladığı bir araştırma raporunda heterodoks para politikasının yüzde 36’lık yüksek enflasyon ile birleşince Türk lirası için yapısal kırılma yarattığını ve 2022 yıl sonu dolar/TL tahminlerini 12 seviyesinden 20’ye çıkardıklarını söyledi.

Aralık ayındaki fiyat hareketlerinden sonra Türk lirasındaki oynaklığın Bitcoin’i geçtiğine dikkat çeken banka, yazın turizmin canlanmasıyla yaşanacak toparlanmanın negatif net rezervlerden dolayı yapısal kırılmayı tersine çeviremeyebileceğini vurguladı.

Yeni duyurulan kur korumalı Türk lirası mevduatının beklenenin aksine dolarizasyonu düşürmediğini belirten Standard Chartered, yeni enstrümanın kamu maliyesi üzerinde risk oluşturduğunu dile getirdi.

2023’teki seçimler öncesinde ortodoks politikalara dönüş olmayacağını ve para politikasının genişlemeci kalacağını düşünen banka, sürpriz bir erken seçim ihtimalinin 2022'de Türk lirası için diğer negatif faktörlerden biri olacağını söyledi.

Standard Chartered 2022 sonu için dolar/TL tahminini 12 seviyesinden 20’ye çıkarırken 2023 sonunda dolar kurunun 28 seviyesine ulaşmasını bekliyor.

Bank of America, yayımladığı bir araştırma raporunda Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama yüzde 52,6 olacağını, yıl sonunda ise yüzde 40 seviyesinde gerçekleşeceğini belirtiyor.

Enflasyonu düşürmek için girdi fiyatlarını düşürecek mali önlemlerin ve KDV indirimlerinin gelebileceğini belirten BofA, bu tarz önlemlerin kura bağlı olan fiyatlar üzerinde sınırlı bir etkisi olacağını ve mali bir yük yaratacağını vurguladı.

Artan kur ve enflasyondan dolayı reel sektörün finansman ihtiyacının önemli derecede arttığına değinen banka, politika faizindeki düşüşe rağmen bankalardaki faiz oranlarının arttığına dikkat çekti.

"Kur korumalı mevduat mali olarak sürdürülebilir değil"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın doğrudan döviz müdahalesiyle toplamda 7,3 milyar dolarlık satış yaptığını belirten BofA, duyurulan kur korumalı Türk lirası mevduatının ihtiyaç olduğu takdirde daha fazla rezerv kullanılabileceğini işaretini verdiğini dile getirdi.

BofA, kur korumalı Türk lirası mevduat uygulamasının negatif reel faizden kaynaklanan sorunlara çözüm üretemeyeceğini ve mali olarak sürdürülebilir olmadığını da vurguladı.

Türk lirasındaki likidite sıkışıklığının kredi garanti fonu ve kamu bankalarına sermaye enjeksiyonlarıyla çözülebileceğini belirten BofA, fakat bunun Türk lirasındaki değer kaybını artırabileceğini ifade etti.

"Türk lirasının değer kaybı kredi genişlemesine bağlı"

Reel sektöre verilen kredilerde koşul ve takip sistemi nasıl olursa olsun verilen kredilerin ikincil etkilerinin kontrol edilmesinin zor olacağını belirten banka, bundan dolayı Türk lirasının değer kaybetmeye devam edeceğini düşündüklerini ama bunun hızının kredi genişlemesinin zamanına ve miktarına bağlı olduğunu söyledi.

Yüksek seviyelerde bulunan enerji fiyatları düşünüldüğünde Türkiye’nin cari dengesinin pozitife dönmesinin talep baskılanmadığı sürece mümkün olmadığını dile getiren BofA, politika yapıcıların kredi genişlemesiyle yüksek büyüme rakamlarına ulaşma hedefinin cari açığı artırabileceğini ve dolar/TL üzerindeki baskıyı artırabileceğini ifade etti.

BofA, Türkiye’nin zor zamanlarda daha önce birçok kez ortodoks politikalara başvurduğunu fakat bu sefer politika yapıcıların ortodoks politikalara dönülmeyeceğini açıkça ifade ettiklerini belirterek, “Ortodoks politikalara dönülmeden politika hedeflerine ulaşılmasının çok zorlu olacağını düşünüyoruz” dedi.

Fed’in Mart ayında faiz artıracağına dair beklentilerin artmasıyla 2 yıllık ABD Hazine tahvilinin faizi yüzde 1’in üzerine çıkarken 10 yıllıkların faizi yüzde 1,83’e çıktı.

Yatırımcıların ABD’de yükselen enflasyona dair endişeleri artarken swap piyasaları bir yıl içerisinde dört adet 25 baz puanlık faiz artırımını fiyatlamaya başladı.

Milyarder yatırımcı Bill Ackman Mart ayında 50 baz puanlık bir faiz artırımı beklerken Fed Politika Yapıcısı Christopher Waller enflasyona bağlı olarak bu yıl beş faiz artırımı olabileceğini söyledi.

Nomura Faiz Stratejisti Andrew Ticehurst, ABD’de bu yılın temasının yüksek faizler ve yataylaşan getiri eğrisi olacağını belirterek, “Tarih bize gösteriyor ki 10 yıllık tahvillerin faizi ilk faiz artırımından önce zirveye ulaşmıyor” dedi.

Faiz artırımları öncesinde kısa vadeli tahvillerin faizi uzun vadelilerinkinden daha hızlı yükselerek getiri eğirisinin daha yatay bir hale gelmesine neden oluyor. 10 yıllık tahvillerin faizi ile 2 yıllık tahvillerin faizi arasındaki fark 2022 yılında ilk defa 80 seviyesinin altına ilerliyor.

10 yıl vadeli ABD Hazine tahvilinin faizi 2020’nin Mart ayından bu yana 116 baz puan artarken 2 yıllık tahvillerin faizi 78 baz puan artış kaydetti.

Düşük gelirli 74 ülkenin bu yıl 35 milyar dolarlık dış borç geri ödemesi bulunuyor. Bu rakam geçen yıla göre 11 milyar dolarlık (yüzde 45) bir artışa işaret ediyor. Yatırımcılar artan borç ödemelerine karşı temerrütlerin artacağından endişe ediyor. Bu dönemde odakta Sri Lanka, Gana, El Salvador ve Tunus bulunuyor.

Dünya Bankası Başkanı David Malpass, birçok ülkenin gücünün olmadığı bir dönemde borç geri ödemeleri ile karşılaşacağını söyleyerek, “Düzensiz temerrüt dalgası riski artıyor” dedi.

Dünya Bankası’nın geçen hafta yayımlanan son raporunda da düşük gelirli ülkelerin yüzde 60’ının borç yapılandırmasına ihtiyaç duyabileceği belirtilirken, yeni bir borç krizinin muhtemel olduğu uyarısı yapılmıştı. Özellikle artan borçlanma maliyeti, borçların refinansman maliyetini büyük ölçüde artıyor.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı Genel Sekreteri Rebeca Grynspan ise borç miktarının artması ve mali alanın azalmasının gelişen ülkeleri 10 yıl bu riskle yaşamaya ittiği vurgusunu yaptı.

Fed’in daha hızlı sıkılaşabileceği temasının hakim olduğu piyasalarda hisse senetleri karışık bir görünüm sergilerken ABD vadelileri düşüyor.

Japonya Merkez Bankası'nın sözlü yönlendirme değişikliği sonrası Japonya’da Nikkei 225 yükseliş kaydediyor. Hong Kong Hang Seng endeksi ve Güney Kore Kospi ise kayıp yaşıyor.

ABD’de getirilerin 2020 seviyelerine yükselmesiyle birlikte vadeli piyasalarda Nasdaq 100 ve S&P 500 ekside işlem görüyor.

Getirilerle birlikte dolar da yükseliyor. Bloomberg Dolar Endeksi yüzde 0,2 yükselirken yen BOJ açıklamaları sonrası değer kaybediyor.

ABD tahvil getirilerinde yükseliş

Fed’in daha sert faiz artıracağı yönünde beklentiler ABD tahvil getirilerini eğri boyunca yükseltirken iki yıllık tahvil getirisi 2020’den bu yana ilk kez yüzde 1’in üzerine çıktı.

Pazartesi günkü tatilin ardından nakit işlemlerin başlaması sonrası iki yıllık getiri bir ara yaklaşık dokuz baz puan yükselerek yüzde 1,05’i aştı.

ABD 10 yıllık tahvil getirisi de bir ara yedi baz puana yakın artışla yüzde 1,8536’ya yükselerek Ocak 2020’den bu yana en yüksek seviyeyi buldu.

Yatırımcı Bill Ackman’ın Fed sıkılaşma döngüsüne 50 baz puanlık artışla başlama önerisi ve Fed üyesi Christopher Waller’in enflasyona bağlı olarak bu yıl beş faiz artışı yapabileceği yorumları Fed’den daha hızlı sıkılaştırma beklentilerini besliyor.

Swap piyasasında şimdilik piyasalar bu yıl dört kez 25 baz puanlık faiz artışını fiyatlamış durumda. Piyasalardaki ana temanın bu yıl daha yüksek ABD getirileri ve daha düz getiri eğrileri olduğunu belirten Nomura Faiz Stratejisti Andrew Ticehurst, “Tarih 10 yıllık getirilerde tepe noktasının bulunmasının ilk faiz artışı öncesi pek mümkün olmadığını gösteriyor” yorumunu yaptı.

Altın fiyatları, yatırımcıların para politikasının yakında sıkılaşacağına ve Omikron varyantının küresel büyümeye yarattığı risklere odaklanmasıyla dalgalı bir seyir izliyor. Gram altın ise dolar/TL’deki geri çekilmeyle küresel altın fiyatlarındaki dalgalı seyri takip ediyor.

Politika yapıcıların mesajlarından sonra ABD Merkez Bankası Fed’in Mart ayında faizleri artırması beklenirken, yatırımcılar 10 yıldır faizleri artırmayan Avrupa Merkez Bankası’nın erken bir faiz artırımına gidebileceğini düşünüyor.

Ons altının işlem gördüğü fiyat aralığı 2021 yılı boyunca azalırken değerli metalin 50 ve 200 günlük hareketli ortalaması da neredeyse yatay bir hale geldi. Altının 30 günlük volatilitesi de salgın başından bu yana görülen en düşük seviyelere yakın bir seyir izliyor.

Saxo Bank Emtia Strateji Müdürü Ole Hansen, Fed politika yapıcılarından gelen mesajın faiz ve dolara en hassas emtia olan altın üzerinde sınırlı etkisi olduğunu belirterek “Bu sınırlı hareket Mart ayında başlayacak faiz indirimlerinin altın piyasasında çoktan fiyatlandığına işaret ediyor” dedi.

Altının 1.800 dolar seviyesini yeniden destek haline getirdiğini belirten Hansen, 1.830-35 dolar seviyesinin kırılmasıyla sonraki seviyelerin 1.850 ve 1.877 dolar olacağını söyledi.

Ons altın fiyatı

Ons altın geçen hafta neredeyse 1.830 dolara kadar ulaştıktan sonra kazançlarının bir kısmını silerek haftayı 1.816 dolardan kapatmıştı. Yeni haftaya dalgalı bir seyirle başlayan değerli metal, salı günü sabah saatlerinde 1.817 dolar civarında bulunuyor.

Gram altın fiyatı

Gram altın geçen hafta dolar/TL’deki düşüşle 773 TL’ye kadar geriledikten sonra haftayı 790 TL civarında kapatmıştı. Yeni haftaya yatay bir seyirle başlayan gram altın, dolar/TL’nin 13,45 civarında seyretmesiyle 785 TL civarında bulunuyor.