"Türkiye, dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumunda"
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonunca "20 Haziran Dünya Mülteci Günü" etkinlikliğinde konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük, "Birleşmiş Milletler verilerine göre, ülkemiz dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumundadır." dedi
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonunca "20 Haziran Dünya Mülteci Günü" nedeniyle Firuzende Galata'da etkinlik düzenlendi.
Etkinliğin açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Yusuf Büyük, Türkiye'nin yardımseverliği ve insani değerlere bağlılığıyla göçmenlere tarih boyunca kucak açtığını ve yuva olduğunu söyledi.
Büyük, "Birleşmiş Milletler verilerine göre, ülkemiz dünyada en çok mülteci barındıran ülke konumundadır. 2012'de 14 bin 234 olan Suriyeli sığınmacıların sayısı 2021'de 4 milyona yaklaştı. Ülkemizin, mültecilerin ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla 40 milyar doların üzerinde harcama yaptığı göz önüne alınırsa, dünya ülkelerinin gelir durumuna göre mülteciler için daha çok çaba göstermesi gerekmektedir. Ülkemiz dünyada en çok göçmen barındıran ülke olmasının yanı sıra eğitim açısından da 45 ülkenin nüfusuna denk yabancı öğrenciyi eğitim sistemine dahil etme çabası içindedir." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının, kitlesel göç akımının başladığı ilk günden itibaren ülkeye göç eden tüm çocukların eğitim almalarına yönelik çalışmalar yürüttüğüne dikkati çeken Büyük, "Geçici koruma kapsamında ülkemizde bulunan yabancılara yönelik bakanlığımızca ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde eğitim faaliyetleri yürütülmektedir. Ayrıca Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Dünya Bankası, Alman Uluslararası İşbirliği Teşkilatı ve Uluslararası Göç Örgütü gibi birçok uluslararası kurum ve kuruluşlarla da ortak çalışmalar yürütüyor." ifadelerini kullandı.
Yusuf Büyük, Milli Eğitim Bakanlığının geçici koruma altındakilerin ülkede bulundukları süre içinde evrensel olan eğitim hakkından yararlanmak ve yaşadıkları toplumla uyum içinde olmalarını kolaylaştırmak için halk eğitim merkezi aracılığıyla mesleki eğitim ve okuma yazma kursları açtığını kaydetti.
Hayat boyu öğrenme yaklaşımı içerisinde yetişkinlere de eğitim hizmeti sunulduğunu aktaran Büyük, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu kapsamda tüm yabancılara yönelik örgün eğitim faaliyetlerinin yanında Türkçe öğretimi başta olmak üzere yüzlerce alanda yaygın eğitim faaliyetleri düzenleniyor. 2014 ile 2020 yılları arasında yaklaşık 2 milyon göçmen halk eğitimi merkezlerinde düzenlenen kurslara katılım sağlamıştır. İnancımız bu sayının çok daha yukarılara çıkacağı yönündedir. Yaşları kaç olursa olsun ülkemizde bulunan göçmenlerin hem uyumlarını kolaylaştırmak hem de eğitim hakkından faydalanmalarını sağlamak bakanlığımız için son derece önemlidir. Bu anlamlı günde ülkemizin dünyadaki en çok göçmen barındıran ülke konumunda olduğunu tekrar hatırlatmak ve başta AB ülkeleri olmak üzere hedef ülkelerin göç konusunda adil yük ve sorumluluk paylaşımı noktasında ellerini taşın altına sokmaları gerektiğinin önemini bir kez daha vurgulamak isterim. İnsan hayatının önemini bilen ve dünyada bir tek mazlumun gözyaşı akmaması için çabalayan ülkemizin yanında bulunan tüm ülkelere uluslararası kurum ve kuruluşlara teşekkür ederim."
"2020 sonu itibarıyla 82 milyon kişi yuvalarından ayrılmak zorunda kaldı"
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Eleftheria Pertzinidou da 2020 sonu itibarıyla BM Mülteci Yüksek Komiserliği raporlarına göre, dünyada toplam 82 milyon kişinin evinden ve yuvasından ayrılmak zorunda kaldığını belirtti.
Bir önceki yıla göre bu rakamda yüzde 4 oranında artış olduğunu ifade eden Pertzinidou, şunları kaydetti:
"BM Mülteciler Yüksek Komiserliği istatistiklerine bakacak olursak, Türkiye en yüksek sayıda kişiye ev sahibi olmaya devam ediyor. AB, krizin en başından beri Türkiye ile yakın iş birliği içerisinde çalışmakta, Suriye krizinin yarattığı zorlukların üstesinden gelinmesi için çaba sarf etmektedir. Aynı şekilde AB, Türkiye'ye mültecilerin ve onlara ev sahipliği yapan toplulukların ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde de destek olmaktadır. 2016'dan itibaren Türkiye'deki mülteciler için AB Mali Yardım programı altında da yardım aktarılmaktadır. AB Mali Yardım Programı kapsamındaki 6 milyar euronun amacı, mülteci ve ev sahibi topluluklara, sağlık, eğitim, sosyo-ekonomik destek, alt yapı, göç yönetimi ve insani yardımdır."
Suriye'de yaşanan durum nedeniyle Türkiye'ye destek vermeye devam etmek istediklerinin altını çizen Pertzinidou, "Doğru destek sağlandığında mülteciler aslında pozitif değişimin itici gücü olabilir diye düşünüyoruz. Çünkü her zaman için şunu hatırlamalıyız, mülteciler de bizler gibi insan ve onların da umutları ve hayalleri var. Onlar da en iyisini hak ediyor. Bizler zaten bu akşam bunun için burada bulunuyoruz." dedi.
Etkinliğin sonunda sığınmacı ve Türk çocuklarının hayal gücü ile ilham kaynaklarını anlatan görüntüler, Galata Kulesine yansıtıldı.