UBS: Altın yükselişini sürdürecek, 1,600 doları görebilir
UBS AG, altının ekonomideki yavaşlama ve merkez bankalarının gevşemesi ile birlikte yükselişini sürdüreceğini kaydederek, 1,600 doların görülebileceği tahmininde bulundu
UBS Group AG, altın fiyatlarının, ekonomik yavaşlamanın daha da derinleşme riski ve buna bağlı olarak merkez bankalarının para politikasını gevşeteceği beklentisi ile, yükselişine devam edebileceğini kaydetti. Banka ayrıca altın fiyat tahminlerini yükseltti ve altının üç aylık dönemde ons başına 1,600 dolar seviyesini görebileceği tahmininde bulundu.
UBS'in varlık yönetim birimi analistleri Giovanni Staunovo ve Wayne Gordon, hazırladıkları raporda, "ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı yeni bir seviyeye ulaştı," dedi ve "Altın güvenli liman kalitesini gösterdi ve altında, Mayıs ortasında girdiğimiz uzun pozisyonumuza devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Altın bu yıl, dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin'in ticaret konusundaki anlaşmazlıkları ve bu anlaşmazlığın Cuma günü daha da artması, bunu da ABD Başkanı Donald Trump'ın haftasonu yaptığı sert tonlu uyarıların izlemesi ile birlikte güvenli liman olarak değerini kanıtladı. Fed geçen ay gerçekleştirdiği toplantısında, artan risklere dikkat çekerek faiz indirimine gitti ve Fed politika yapıcıları son günlerde görünüme yönelik uyarılarını artırdı.
Revizyonların ardından, UBS üç aylık işlem bandı tahminini 1,450 dolar ila 1,600 dolar olarak açıkladı. Buna ek olarak altı aylık tahminini 1,600 dolar ve 12 aylık tahminini ise 1,650 dolara yükseltti. Dana önceki tahminlerinde, banka altı ay ve 12 aylık görünümün her ikisini de 1,500 dolar olarak belirlemişti.
Vadeli altın kontratları Pazartesi günü, yüzde 1.8 yükselişle ons başına 1,565 dolar ile 2013'ten bu yana en yüksek seviyesini görmesinin ardından kazançlarının bir kısmını geri verdi. Aşağı bu dönüş, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'in görüşmelere yeniden başlamak istediği yolundaki açıklamasının ardından gerçekleşti.
UBS analistleri, "Tahminimize yönelik temel risk, Trump'ın geri adım atması ya da Çin'in taviz vererek tansiyonu düşürmesi sonrası, 2020'deki ABD başkanlık seçimleri öncesi bir ticaret anlaşmasına varılması olabilir" dedi.