Yapay zeka yarışında kim kazanacak?
-
Yapay zeka yarışı tam gaz sürerken ABD'den Çin'e, Avrupa'dan Türkiye'ye kadar her ülke bu yarışta yer almak istiyor. Ancak sorulması gereken kritik soru şu: Yapay zekâ çağında kimin söz hakkı olacak?
Yapay zekâ artık sadece bir teknoloji değil, küresel güç dengelerini yeniden şekillendiren stratejik bir alan. ABD’den Çin’e, Avrupa’dan Türkiye’ye kadar her ülke bu yarışta yer almak istiyor. Ancak sorulması gereken kritik soru şu: Yapay zekâ çağında kimin söz hakkı olacak?
Bloomberg HT televizyonunda yayınlanan Finansal Teknoloji programına konuk olan küresel siber güvenlik şirketi KOBIL’in kurucusu ve CEO’su İsmet Koyun, “En iyi yapaya zekâya sahip olanlar dünyanın yeni efendileri olacak” diyor.
Yapay zeka gücünü kim kontrol edecek?
Almanya’da bu alanda bilirkişi de olan Koyun’a göre bugün teknoloji devleri sadece yazılımda değil, aynı zamanda bu yazılımları çalıştıran donanımlarda da belirleyici konuma geldi. Çipler, grafik işlemciler ve ileri altyapılar üzerinde kontrol, yeni çağın stratejik silahı haline gelmiş durumda. Geçmişte bilgiye erişim engellendiğinde nasıl toplumsal eşitsizlikler oluştuysa, bugün de yapay zekâya erişimin sınırlandırılması, ülkeler ve toplumlar arasındaki uçurumu derinleştiriyor.
Avrupa ve Türkiye için fırsat
Avrupa’nın uzun süre dijital yarışta geride kaldığını belirten İsmet Koyun’a göre, Çin merkezli yeni bir girişim olan DeepSeek’in yarattığı etki, bu kıtada da yeni bir motivasyon yarattı ve Avrupa’nın önünde şimdi yeniden söz sahibi olabileceği bir fırsat penceresi açıldı.
Türkiye açısından da tablonun farklı oladığını belirtan Koyun’a göre, KOBIL’in geliştirdiği SuperApp vizyonu, yapay zekânın şehir yaşamına ve finansal ekosisteme güvenlikli biçimde entegre edilebileceğini gösteriyor. Koyun ayrıca, KOBIL Venturenus aracılığıyla start-up’lara verdikleri desteklediklerin, bu alanda yerli girişimlerin küresel rekabete katılması için kritik bir adım olduğunu ifade ediyor.
Yeni çağın siyasi ve ekonomik silahı
Koyun’a göre yapay zekâ artık sadece bir yazılım konusu değil; tıpkı enerji ya da savunma sanayi gibi, ülkelerin geleceğini belirleyen bir güç. ABD’nin dev yatırımları, Çin’in agresif stratejileri ve Avrupa’nın regülasyon arayışları, bu yarışın ne kadar ciddi olduğunu kanıtlıyor. Koyun, asıl meselenin, bu gücün kimin elinde toplanacağı olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Eğer teknoloji tekelleri mutlak hakimiyet kurarsa, yapay zekâ yeni bir eşitsizlik kaynağına dönüşebilir. Ancak farklı aktörlerin sahneye çıkmasıyla, zincirler kırılabilir ve daha dengeli bir gelecek kurulabilir.”
Meselenin sadece teknolojik ilerleme değil; aynı zamanda özgürlük, eşitlik ve rekabetin korunması olduğunun altını çizen Koyun, “Gelecek yıllarda cevabı aranacak olan soru ‘Yapay zekâ çağının yeni efendileri mi olacak, yoksa insanlık bu gücü paydaşlık içinde mi kullanacak hep birlikte göreceğiz” diyor.