Advertisement

Altın, gümüş ve diğer kıymetli metal fiyatları neden sert bir şekilde düşüyor? Elbette, son iki ay piyasalarda gelişmeler risk iştahını azaltarak finansal ve emtia piyasalarında satış baskısını artırdı. (Avrupa Birliği endişeleri, güçlü dolar ve tahvil piyasası, FED’in para arzında sakin kalması, yıl sonu bilanço faaliyetleri, vergi ayarlamaları vs.). Altın başta olmak üzere kıymetli metalleri daha fazla olumsuz etkileyen gelişmeler de sayılabilir. Vadeli finansal piyasalarda kayıplar sebebiyle azalan nakit ödemeleri için (margin call) likiditesi bol olan altın satışları yanısıra endişe (korku) göstergesi olarak öne çıkan altın fiyatının ‘korkunun korkuyu’ beslemesi gibi olumsuz psikolojik etkisi oldu. Ayrıca, teknik olarak sevimsiz bir resmin gündeme düşmesi de birçok yatırımcı için kenara çekilme yada elden çıkarma faaliyetleri sert satışlara yol açtı. Aralık ayı başında benim de dikkat çektiğim (1740 dolar cıvarında tamam mı devam mı? senaryosunda fon pozisyonlarının düşük olması ile toparlanma yönünde beklentim vardı) simetrik üçgenin maalesef aşağı yönde kırılması sert satışları beraberinde getirdi.

Bundan sonra temel veriler çerçevesinde altın fiyatı için ne söylenebilir? Elbette, altın fiyatı Eylül dip seviyesi 1475 dolara kadar gerileyebilir ama bu seviyeden girmek isteyen yatırımcıar için düşmeye karşı çeşitli risk yönetim stratejileri kullanılabilir. Altın fiyatı için risk daha çok yukarı yönde, 1500'lü seviyelerde yeterince satış yapıldı. Uzun vade küresel borç krizi ve olağanüstü düşük faiz oranlarının altın fiyatını tekrar desteklemeye devam edeceği aşikar. Kısa vade endişeler gerçek ve acılı olmakla birlikte altın fiyatını 12 yıldan bu yana destekleyen temel veriler değişti mi? sorusu zihinlere açıklık getirebilir. Cevap vermek yerine şu sorularla devam edelim.

* Avrupa borç krizi devam ediyor mu? Elbette. 2008 krizinde bankacılar güven göstergesi olarak LİBOR (bankalar arası) faizlerini takip ediyordu. Oysa şimdi, İtalya tahvil borçlanması radarda. İtalya krizin zemin seviyesi. AB, Yunanistan ölçeğinde bir ekonomiyi sineye çekebilir ama İtalya ölçeği zor. Sistemik problem.
   
* Merkez bankalarının ileriye dönük para basma faaliyetleri devam edecek mi? Elbette, başka yol yok.
   
* Altın tutmayı cazip yapan reel faiz oranları (enflasyon!) negatif mi? Evet.
   
* Bir tane daha. 2011 yılını %10 getiri ile kapatan altın son çeyrek’de satış baskısı ile moral bozmasına karşı güven statüsünü kaybetti mi? Elbette hayır.

Altın yatırımcıları herşeyin üzerinde iki gelişmeyi izlemelidirler. FED’in faiz oranları ve kolay para politikasına devam edip etmeyeceği, ki 2013 ortasına kadar devam edecek gibi görünüyor, dolayısıyla doların seyri.

Diğeri Çin sermaye piyasalarında (Şangay Borsası) düşüşün devam edip etmeyeceği. On yıldan bu yana altın piyasasını demokratize eden Çin’de bozulan ekonomik koşulların altın fiyatına nasıl bir etki yapacağını kestirmek zor.



Teknik olarak, simetrik üçgenin aşağı yönde kırılması ve ardından önemli savunma hattı olarak 200 günlük hareketli ortalamanın kısa süreli kırılması ardından direnç olarak rol üstlenmesi işe yaramadı ve altın fiyatında sert satışlara yol açarak teknik resmi tam anlamı ile bozdu. Aşağı yönde Eylül 1500-1475 risk oldukça gerçekçi. 1650 dolar üzerinde teknik resim iyileşir ve uzun vadeli yükselme trendi tekrar yeni zirvelere yol açar. Şimdilik, altın fiyatında taban oluşturma çabası devam ediyor, profesyonel yatırımcılar kısa vadeli ‘range trade’ yani, kısa vadeli alıp satma işlemlerini tercih ediyorlar.